OSMANLI DÜŞMANLIĞI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı 9 Eylül’de İzmir’in kurtuluşu vesilesiyle düzenlediği bir program sırasında yaptığı konuşmada öyle şeyler söylemiş ki, biz de ister istemez bu soruyu sorduk.
Sayın başkan; İzmir'i kim İşgal etti kimden kurtardık?
Başkan 9 Eylül’de İzmir’in kurtuluşu vesilesiyle düzenlediği programdaki konuşmasında, bakın neler demiş. “O günkü saltanat mensupları, çocukları düşünmemiş. Saraylarındaki saltanatı korumak için bütün bir milleti ateşe atmış. (1. Dünya Savaşına girmiş) İnsanlık onurumuzu ve yaşam hakkımızı ayaklar altına alarak teslim olmuş.”
Başkan bu sözleri ile başta Vahideddin Han olmak üzere geriye doğru Osmanlı padişahlarını suçluyor.
Biz de buradan Sayın başkana lütfen tarihimizi iyi öğrenin diyoruz.
Çünkü o yıllarda Osmanlı Devleti darbe ile Sultan II. Abdülhamid’i deviren İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yönetimindeydi. Sultan Mehmed Reşad yöneticilerin istediği ismen hükümdardı.
Devletimizi 1. Dünya Savaşı’na İttihat ve Terakki Cemiyeti yönetimi zamanında girmişti.
Yani çocukları düşünmeyen, koltuklarını korumak için bütün bir milleti ateşe atan, insanlık onurumuzu ve yaşam hakkımızı ayaklar altına alarak teslim olan varsa, İttihat ve Terakki yönetimdir.
Mondros Mütarekesi ile malum güçlere teslim olanlar da, vatanımızın işgaline imza atanlar da, ardından yargılanma korkusundan ülkemizi terk edip kaçanlar da onlardır.
Sultan Vahideddin'in sayın başkanın dedikleri ile zerre kadar ilgisi yoktur.
Vahdettin Han, düşmanlarının insafına terk edilmiş vatan parçasını kurtarabilmek için ateşten gömleği giymiş ve ne yapabileceğinin derdine düşmüştür.
Zira, Kurtuluş Savaşı, 1. Dünya Savaşı'nın devamı olarak İttihatçıların imzaladığı Mondros Mütarekesi kararlarına istinaden ülkemizi işgal eden malum güçlere karşı verilmişti. Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının yaptığı kurtuluş savaşı yeni ve ayrı bir savaş değildir.
Bütün bunları başkan bilmiyor mu?
Mutlaka biliyor!
İzmir’in kurtuluşu diyeceksin, Yunanlılardan hiç söz etmeyeceksin.
İzmir kurtuldu sayın başkan bu doğru. Ancak kimden kurtuldu? Allah aşkına bir de bunu söyleyin?
Emperyalistler diyeceksin, İngiliz demeyeceksin.
Sonrada İttihatçıların ihanetlerini padişahlara yükleyeceksin. Bunu sana yaptırmazlar, padişahlarımızı sana yedirmezler başkan.
Başkanın konuşmasının dört cümlesinden üçü ecdadımıza hakaret. Çok yazık başkan, İzmir'e yazık. Seni seçen sana benzemeyen binlerce kendi seçmenine yazık.
İzmir'i hiç bilmem, ancak konu tarihimize hakaret olunca bu yazıyı yazdık.
Sonra da başkan ve onun partisi daha önce İzmir'de neler yapmış ona baktık..
Başkan ve zihniyetinin sadece sözleri ile değil icraatları ile de aynı tavır içerisinde olduğunu gördük.
İzmir’deki yüzer iskeleye bakın ne ad vermişler.
Agamemnon.
Başka isim bulamadınız mı, tarihi şahsiyetlerimizin isimlerini vermiyorsunuz bunu anladık artık, kendi babalarınızdan birinin adını verseydiniz keşke.
Bir de “Yunanlılarla yüzlerce yıl bir arada yaşadık” diye savunuyorsun.
Yunan'ın bir de terk ettikleri yerlerde ne kadar çocuk öldürdüler, kaç genç kızımız ben yunan pi.. doğurmam diye kendini öldürdü. Ne olur bir de bu pencereden bak sayın başkan.
Agamemnon adı Yunan mitolojisinin güçlü figürlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Birileri de çıkıp bu ismi verenler Yunanlıların tarihî köklerine kadar saygı gösteren zihniyet yapısında derse ne dersiniz.
Diğer taraftan Agamemnon adı sadece Yunan mitolojisindeki kahramanı ifade de etmiyor. İngilizlerin 1915 yılında Çanakkale’yi geçip İstanbul’u işgal etmek üzere gelirken donanmalarındaki en büyük zırhlılarından birinin adı Agamemnon.
Bitmedi başkan; İngilizler savaş bittikten sonra bu zırhlıyı özel olarak Girit’e çektirdiler. Mondros Mütarekesini bizimkilere burada imzalattılar.
Böylece Çanakkale hezimetinin izlerini silip “Agamemnon Çanakkale’yi işgal etti” mesajını verdiler.
Bu ismi verenler, bu mesajı canlı tutmak için mi bu limana bu adı verdiler acaba?
Belediye başkan, bu malum konuşmasından sonra Atatürk’ün nutuktaki bazı ifadelerine kullanarak kendisini aklamaya çalışıyor.
Sayın başkan lütfen bu davranışlarda olan biri Atatürk'ü ağzına bile almasın.
Atatürk’ten bahseden biri Kurtuluş Savaşını Vahideddin’in başlattığını da bilir sayın başkan.
Falih Rıfkı Atay, “Çankaya” isimli eserinde Kurtuluş Savaşını bizzat Vahideddin Han’ın başlattığını Mustafa Kemal’e söylediği şu ifadelerle belirtiyor: “Paşa, paşa! Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir ve tarihe geçmiştir… Bunları unutun. Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa, devleti kurtarabilirsin!..”
Vahideddin Han ve Mustafa Kemal Paşa görüşmelerini, Anadolu için yapılan planları, fevkalade yetkilerle donatılmasını, masraflarının karşılanması için verilen paraları hiç mi duymadın başkan.
Öte yandan bir de tartışmalara katılıp Vahideddin Han’ı korumak isteyen tarihçiler var. Onları da kınıyorum.
Allah aşkına koruma yapmayın kardeşim, gerçekleri söyleyin yeter. Tarih, koruma düşüncesiyle yazılmaz.
Adamlar II. Abdülhamid Han’dan muazzam bir mirası zorla almadılar mı?
Dokuz senede bu güçlü vatanı tarumar etmediler mi?
Yüz binlerce vatan evladını ölüme sürüklemediler mi?
Yedi milyon kilometrekare büyüklüğündeki ülkeyi bir milyonun altına düşürmediler mi?
Sizler cahilce konuşup kafaları karıştırmayın.
İzmir'deki konuşmayı eleştirip, diğer taraftan sultanı Vahdettin için “acizdi, zavallıydı, çok hataları vardı...” diye yalakalık yapacaksınız!
Asıl aciz kimdir biliyor musunuz?
Doğruları dahi yazma cesaretini gösteremeyen bunları söyleyemeyenlerdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.