Yusuf Sezer

Yusuf Sezer

İslamiyet ile Terakki -I-

İslamiyet ile Terakki -I-

Dünya cibledildiğinden beri iki temel unsurun çekişmesi suretiyle menfi ve müspet eğilimli terakkilerin hasıl olduğunu görmekteyiz. Bu vaziyete felsefe literatüründe zıtlıkların ahengi denir. Aslında bu durum tez ve antitezin sentezi ile zuhur eden tek bir hakikatin varlığına delalet getirir. Hülasa, diyalektik düşünce; dünyadaki sistemin çeşitli insani izafiyetlere göre temellendirilmesidir.

Kadim süreçten atiye doğru müşahede edildiğinde şu fani hayatta ana iki unsurun olduğunu ve bu mefhumların; tez-antitez, doğru-yanlış, hak- batıl, Doğu-Batı, Ateş medeniyeti- Gül Medeniyeti, gibi farklı lafızlarla tesmiye edildiğini görürüz.

Bu süreçte zıtlıkların uyumunu ya da İslami literatürde “canlı cansız her cismin Azim şan Allah’ın varlığına ve kudretine bir ayet” olduğunu idrak ederiz. Zira siyahı, beyazın varlığı olmadan; beyazı da siyahin varlığı olmadan telakki etmemiz mümkün olmayacak bir husustur.

Bu süreç içerisinde elbette ki müessir olan, insanlığa şifa olan, yeni bir medeniyet oluşturmak suretiyle antitezini tefessüh etme kudretine haiz olan İslamiyet, Peygamber efendimizin (sav) Risalet sürecinden günümüze kadar farklı merhalelerden geçmiştir. Fütuhat ve cihat şiarı ile farklı içtimai özelliklere haiz topluluklara doğruyu ve ilahi öğretileri zerk etme imkânını iktisap etmiştir. İlahi kudret sayesinde insanlara adil ve kâmil bir düzen inşa eden İslamiyet, Müslüman devletlerin de gayesiyle çağlar boyu zirveyi mesken edinmişti.

Tabii bir kanun olan çöküş- İslamiyet’i tenzih ederek ifade ediyorum- Osmanlının tarih sahnesinden çekilme ameliyesiyle üç kıta dahlinde muktedir olan medeniyetin tasfiyesiyle vazifesini ifa etmiştir. Bu vaziyette, elbette ki Osmanlı devlet ricalinin tereddisinin de dahli vardır. Nitekim, yozlaşma bir medeniyetin bünyesine sirayet ettiğinde, her kesim ve alan arasında bozulma görülecektir.

Bu süreçte, farklı etkenlerin tesiri bulunmakla beraber, hastalığın teşhisi konmadan, hastaya yanlış tedavi uygulanması suretiyle bir medeniyetinde katli mümkün kılınmıştır. Görüş ihtilaflarının farklı teşhis ihtilaflarına dönüştüğü medeniyetin son demlerinde, her kafadan farklı sesler çıkmaktaydı.

İzafi metotların uygulanmak istenmesi, çeşitli küresel hareketlerin zuhur etmesi, bireylerin europeanism hummasına tutulması gibi faktörleri göz ardı ederek, Osmanlı medeniyetinin de mensubu olduğu İslam’ın terakkiye manidir çıkarımı, kendini medeniyet elçisi olarak görenlerin dasitani bir hamakatıdır.

Unutmamalıyız ki; “İslamiyet terakkinin en güzel tarikidir.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Yusuf Sezer Arşivi