Bozkırın ortasındaki 'kuş cenneti' Tuz Gölü
El değmemiş doğal güzelliği, kuş çeşitliliği, endemik bitkileri ve canlı yaşamıyla UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde bulunan Tuz Gölü'nün, korunması için UNESCO kalıcı listesine alınması gerektiği bildirildi. Özel çevre koruma alanı olarak 2013 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne alınan Tuz Gölü; Konya, Aksaray ve Ankara sınırları içinde bulunuyor.
El değmemiş doğal güzelliği, kuş çeşitliliği, endemik bitkileri ve canlı yaşamıyla dikkati çeken göl, Akdeniz havzasında en fazla flamingo kolonisine ev sahipliği yapan bölge olarak gösteriliyor.
Türkiye'nin tuz ihtiyacının % 40'ı bu gölden sağlanır. Tuz Gölü'nde tuz, meteorolojik suların yeraltına süzülerek daha önce oluşmuş tuz domlarını eritmesi ve tektonik hatlar boyunca yüzeye taşımasıyla oluşmaktadır.
Türkiye'nin yüzölçümü bakımından ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü, çevresindeki platolar arasına gömülmüş bulunan geniş bir tektonik çukurluğun en derin yerindedir. Bu çukurluk Neojen'de tektonik hareketlerle oluşmuştur. Tuz Gölü'nün içinde bulunduğu çukurluk doğu, batı ve güneyden faylarla çevrilidir. Kuvaternerde, daha az yağışlı iklim koşullarında gölün yüz ölçümü küçülmüştür. Zamanla daha da küçülen göl, günümüzdeki durumuna kavuşmuştur.
Yağış alanı 11.900 km² olan Tuz Gölü, dışarıya akıntısı olmayan kapalı havza gölüdür. Yağış alanının genişliğine rağmen beslenme kaynakları zayıftır. Bölge yılda ortalama 324 mm/m² yağış ile Türkiye'nin en az yağış düşen alanlarındandır. Göle su getiren akarsular, yazın suları iyice azalan ya da tamamen kuruyan derelerdir. Bunlar Şereflikoçhisar'dan gelen Peçenek Çayı, Aksaray'dan gelen Melendiz Çayı, güneyden ve batıdan gelen İnsuyu, Karasu, Kırkdelik çaylarıdır. Bunlardan başka Beyşehir Gölünün fazla sularını Konya'nın atık sularıyla beraber Tuz Gölü'ne boşaltan DSİ tahliye kanalı da Tuz Gölü'nün su seviyesinin yükselmesine sebep olmaktadır. Gölün ortalama su seviyesi 40 cm civarında, yağışın arttığı mayıs ayında ise yaklaşık 110 cm'dir. Ağustos ayında göl büyük ölçüde kurur. Tuz oranının fazla oluşu, buharlaşma sonucunda göl sahasının büyük kısmında her yıl yenilenen 10–30 cm.lik tuz tortulaşmasına neden olmaktadır. Yaz sonlarına doğru Kaldırım Tuzlası ile karşı kıyı arasında yürümek mümkündür. Bu mevsimde tuzluluk oranı binde 329 gibi dikkat çekici bir orana erişmektedir. Kimyasal bileşim itibarıyla burada mutfak tuzu (sodyum klorür) karakterinde bir tuzluluk hakimdir ve sodyum klorür oranı, magnezyum klorür ve sodyum sülfat oranlarından yüksektir. Göldeki tuz birikmesi çeşitli faktörlere bağlı bulunmaktadır. Çevrede jips ve tuz tabakaları içeren Oligosen formasyonunun bulunuşu gölün tuzlaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Fakat gölün tabanındaki kaynaklardan da tuzlu sular geldiği tespit edilmiştir. Gölün sığ oluşu ve buharlaşmanın şiddetli oluşu tuz birikmesinin diğer faktörleridir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.