Eğitim-İş’ten, aşı konusunda bakanlığa tepki
Eski Sağlık İl Müdürlüğü önünde düzenlenen Basın açıklamasına Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Özgür Ulaş yiğit ve yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra, CHP Konya İl Başkanı Barış Bektaş, il yönetim kurulu üyeleri, ADD Konya şube yöneticileri, ÇYDD Konya Şube Başkanı Fatma Sibel Ünsal ve sendika üyeleri katılarak destek verdi.
Okullarda aşının tamamlana kadar kapalı olması gerektiğini belirten Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Özgür Ulaş Yiğit, “Dünyaya bir kabus gibi çöken Korona virüs salgını, ülkemizde aşı tedarikindeki atıllık, aşılama programını düzgün yönetememe, risk gruplarını doğru tayin edememe, pandeminin tahribatına dair halka yalan söyleme ve kötü yönetilen ekonomiyi daha da batırmamak için kapanma kararı alamama gibi nedenlerle 3.dalga yükselişine geçmiştir. Hükümet, tehlike çanlarının böylesi sesli çaldığı bir dönemde pandemiyi zayıflatmak için kararlar almak bir yana dursun, aşılama sürecini tamamlamadan yüz yüze eğitimi başlatarak ateşe körükle gitmiştir. Bilindiği üzere 24 Şubat'ta aşı olurken poz veren Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, öğretmenlerin aşılanmasına dair de takvim açıklamıştır. Bakan Selçuk, aşılama süreci sayesinde yüz yüze eğitimde bir tehlike olmadığını, okulların da "zaten" yüz yüze eğitime hazır olduğunu söylemiş ancak süreç yine kendisini yalancı çıkarmıştır” dedi.
UZAKTAN EĞİTİM DEVAM ETTİRİLMELİDİR
Özgür Ulaş Yiğit uzaktan eğitime devam ettirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Bakan Selçuk'un olurken poz verdiği aşılar, onun söylediğinin aksine eğitim çalışanlarına uğramamıştır. Resmi rakamlar bile 1 milyonu aşkın öğretmen varken, sadece 80 bininin aşılandığını ilan etmektedir. Üstelik bu rakamdaki 2.dozu tamamlanan öğretmen sayısının ne olduğu ise açıklanmamıştır. Ayrıca virüs sanki mesleki özelliklere göre bulaşıyormuşçasına okullarda bulunan öğretmenler dışındaki eğitim emekçilerinin aşı konusunda adı dahi geçmemiştir. Ortada kasıp kavuran bir salgın varken, eğitim emekçilerini aşılamadan yüz yüze eğitim kararı veren MEB, bu yolla hem eğitim emekçilerinin canını hiçe saymış, hem de öğrencilerin birbirlerine ve evlerine virüs taşıma ihtimalini görmezden gelerek toplum sağlığını tehlikeye atmıştır. Öğretmenlerimiz aşı randevularını kendileri almaya çalıştığında hala "Risk grubunda değilsiniz" cevabı verilmektedir. Sayın bakana buradan soruyoruz; Sayın bakanım madem kendinize bu kadar çok güveniyorsunuz,2 Marttan bu yana kaç öğretmenimiz, kaç öğrencimiz, kaç idarecimiz pozitif, kaçı hayatını kaybetti, açıklayın da öğrenelim. Vaka sayıları patlamış, Avrupa da birinci olmuşuz, aşı desen adı var kendi yok, öğretmenler ölmüş, öğrenciler karantina da tüm bunlara rağmen okulları açık tutmanın tek bir izhatı olabilir. Sayın bakan günlük salgın tablosuna yatay bakıyor sanırım. Yine dün gece 25 Nisanda ki yapılacak olan sınavların iptal edildiğini söyledi. Sınavları iptal ediyorsunuz, okulları açık tutacam diye söylüyorsunuz. Buradan sayın Konya valimize de sesleniyorum, yetki sizde, Konya’daki koronavirüs tablosu vahim boyutlarda, daha neyi bekliyorsunuz sayın valim, Uzaktan öğretime geçmek için daha kaç öğretmenimizin hasta olması gerekiyor, illa ölmemiz mi lazım. İnsiyatif alamıyorsanız söyleyin bize, biz onunda çaresine bakarız. Bizim derdimiz okulları kapatmak değil, ama vaka sayıları ortadayken, aşılamanın ası bile ortada yokken, bu ısrardan vazgeçin. Ne öğretmenlerimizi ne öğrencilerimizi ne de velilerimizi riske atmayın, aşılama bitene kadar uzaktan devam kararı alın çok geç olmadan, aşılamalar bittikten sonra hep beraber güvenli bir şekilde gidelim okullarımıza. Eğitim-İş olarak MEB'e ve hükümete sesleniyoruz: Vakalar yükselmektedir. Virüsün daha bulaşıcı olan varyantları hızla yayılmaktadır. Okullardan yükselen o ses teneffüs zili değil, salgının alarm sesidir. Bu sesi duyup, yüz yüze eğitim aşılama tamamlandıktan sonraya ertelemezseniz, birçok cana kıymış, toplum sağlığına ihanet etmiş olacaksınız” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.