Süleyman Demirel Kültür Merkezinde düzenlenen ve “Hocalı Soykırımı” video gösterimiyle başlayan programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kağan Karabulut, “Gönül isterdi ki bugün güzel bir günü kutlayalım, güzel günlerimizde var elhamdülillah, fakat bugün maalesef bir soykırımı ve bu soykırımın şehitlerini anmak üzere buradayız. Neden buradayız; bu vahşeti, bu mezalimi, bu zulmü, bu işkenceyi bu insanlık dışı eylemi kınamak için, lanetlemek için buradayız ve şehitlerimize rahmet okumak için buradayız. Bu katliam 28 yıl önce yaşandı, bunu unutmamak için buradayız, unutturmamak için buradayız. Savaşın bile bir namusu, bir ahlakı var, askersinizdir, vurursunuz, vurulursunuz, bomba atarsınız, bomba alırsınız, ölürsünüz, öldürülürsünüz. Bizim inancımızda ölürseniz şehit, kalırsanız gazisinizdir. Her ikisi de bizim inancımızda şerefli mekanlardır, şehitlerimizin ölmediğine inanırız, Rabbimizin buyruğu gereği. Oysa onların ölüleri cehenneme yuvarlanır. 613 şehit ettiler. Bunların; 63’ü bebek, bin 500’ü esir; 150’si kayıp. Bugün açıklıkla söylüyorum bu sadece Ermenilerin yaptığı bir şey değildir. Aynı zamanda arkasında bunların o tanklarını kullandıkları kızıl ordu vardır. Bunu da unutmayacağız, unutturmayacağız. İki devlet tek millet olan değerli kardeşlerimizle gönül bağlarımızın ilelebet sürmesi niyetiyle daha da güçlenerek hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Azerbaycan Milletvekili Nagif Hamzayev ise, “Selçuk Üniversitesi Rektörüne ve bu konferansı düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bugünkü konferansı düzenlendiler ve bizleri de davet ettiler bizim için de büyük bir şeref ki Konya’da olalım ve bu acı günü sizlerle birlikte yaşayalım. Rektör Yardımcım çok doğru söyledi. Biz de isterdik ki bugün başka konular tartışalım, Türk’ün tarihini konuşalım, Türk’ün zaferini konuşalım ama hoş günde olur acı günde olur. Bizim en büyük sorunumuz biz acı günleri çabuk unutuyoruz, düşmanlığı çabuk unutuyoruz, bize edilen pislikleri çabuk unutuyoruz ve herkesi affediyoruz. O yüzden de her dönem aynı sorunları yaşıyoruz. Kesinlikle buradan söyleyebilirim ki Ermeniler ve vampirlerin bir farkı yok, Ermeni devleti terör üzerine kurulmuş ve bu yüzdende bunlar daime büyük güçler tarafından kullanıldı ve bugünde hala kullanılıyorlar. Maalesef ki Ermeniler, Azerbaycan topraklarında Ermeni devletini kurdular ve bugünde, ikinci bir Ermeni devletini Karabağ topraklarında kurmak istiyorlar” dedi.
"Bugün 28 yıldan sonra baktığımızda Hocalı bir insanlık cinayetidir, büyük bir insanlık ayıbıdır"
Azerbaycan Islahatçı Gençler İçtimai Birliği Başkanı Ferit Şahbazlı da, “Bugün bu kutsal topraklarda bu kutsal şehirde ve bu güzel üniversitede bir araya gelmenin mutluluğu içerisindeyim. Aynı zamanda da 28 yıl önce yaşanmış vahşetinde kederi içerisindeyim. Hocalı'da sadece bir Azerbaycan Türklerine karşı değil bir insanlık cinayeti, bir insanlık ayıbı olan olaylar yaşandı. Ermeniler düşündüler ki Hocalı'da dehşetli bir soykırım yapmakla oradaki insanları korkutacağız Karabağ’ın işgaline giden yolları da daha da kolaylaştıracaklar. Bugün 28 yıldan sonra baktığımızda Hocalı bir insanlık cinayetidir, büyük bir insanlık ayıbıdır. Bu tür olaylar dünyada bir daha yaşanmasın diye biz Hocalı'ya siyasi ve hukuki ehemmiyet verilmesi için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Karabağ Meselesi ve Karabağ’dan Hocalı'ya kadar gelen süreci anlatan ve Karabağ’ın bugünkü konumundan bahseden Uzman Senan Kazımoğlu, “Bugünkü Azerbaycan’ın birçok sorununun temelinde 1828 yılında imzalanan Türkmençay Antlaşması yatmaktadır ve bu antlaşmanın acı sonuçlarını hala yaşıyoruz. 1828 yılında Türkmençay köyünde Rusya ile İran arasında yapılan bu antlaşmayla tarihi Azerbaycan toprakları ikiye bölündü. Ruslar Kafkasları daime kontrol altında tutmak için burada bir etnik çatışma çıkarmak istedi ve Ermenilerdi o günkü Osmanlı’da ve İran’da yaşayan Ermenileri Azerbaycan’a göç ettirmeye başladılar. Bu göçler Sovyet zamanında bile devam ettirildi. Oraya göç ettirildikten sonra Azerbaycan’daki Azerbaycanlılar; Azerbaycan Doğusuna, ya İran’a ya da bugünkü Türkiye Cumhuriyetine göç ettirildi, sürgün ettirildi” ifadelerini kullandı.
Konferansın sonunda SÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kağan Karabulut tarafından Azerbaycan Milletvekili Nagif Hamzayev’e; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özdemir Koçak tarafından Ferit Şahbazlı’ya; Prof. Dr. Necmi Uyanık tarafından ise Uzman Senan Kazımoğlu’na hediye takdiminde bulunuldu. Konferans toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
