Unutulmayan Konya geleneği 'şivlilik'

Unutulmayan Konya geleneği 'şivlilik'

Konya'da, üç ayların başlangıcı Regaip Kandili'nin sabahında çocuklar, kapı kapı dolaşıp evlerden "şivlilik" adı verilen şekerlemeler toplayacak

Selçuklu devletine başkentlik yapan Konya'da, üç ayların başlangıcı yüzlerce yıldır "Şivlilik" denilen adetle kutlanıyor. Osmanlı dönemi öncesinden bugüne uzanan en eski dini geleneklerden biri olan "Şivlilik" kutlamaları, Regaib Kandili'nden bir gün önce geceleyin “Fener Alayı” etkinliğiyle başlıyor.
Akşam namazından sonra çocuklar, anne-babalarıyla beraber sokaklara çıkarak, mahalle büyüklerinin uygun bir alanda ateş yakmasını bekliyor. Yakılan ateşin etrafında toplanan çocuklardan bazıları ateşin üzerinden atlıyor. Eğlence ve kutlamalar gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam ediyor.
Fener Alayı’nın olmazsa olmazı olan lastik yakıp üzerinden atlama geleneği barındırdığı tüm tehlikelere rağmen vazgeçilmez olmaya devam edecek gibi; zira çocuklar günlerdir teker stoğu yapmakta. Ortalığı kaplayıp ele yüze bulaşan ve üstü başı kokutan is, genizleri yakan kesif koku ve  alevlerin tehdidine rağmen  çocuklar bu alışkanlıklarından vazgeçmiyor. Yapılan uyarılara rağmen kent genelinde araç lastikleri yakılırken itfaiye zaman zaman yoğun mesai yapmak durumunda kalıyor. 
Son yıllarda ise Fener Alayı etkinliği Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde gerçekleştiriliyor. Birkaç yıldır Kültürpark’ta gerçekleştirilen kutlama organizasyonları yoğun katılımlara sahne olmuş ve gönüllerince eğlenme imkanı bulan çocuklar ardından aileleriyle gökyüzüne dilek fenerlerini yolluyordu. Bu yıl ise havaların soğuk olması nedeniyle etkinlik Selçuklu Kongre Merkezi’ne alındı.  

ŞİVLİ ŞİVLİ ŞİŞİRMİŞ…
Çocuklar, Regaib Kandili günü ise sabah erkenden maniler okuyarak, kapı kapı dolaşıp şeker ve çikolata toplayacak. Osmanlı’dan yadigar olduğu düşünülen bu geleneğin asırlar önce  başladığı düşünülmektedir. Rivayete göre;  Osmanlı’da kandilden bir hafta önce çocuklar, gece sokağa çıkarak bu günün geleceğini, trampetlerle, kavallarla, fenerlerle mahalle mahalle dolaşarak haber verirler. Fenerini alan çocuk sokağa çıkar, yol ortasına gerilen ipe fenerini asar, bütün dükkanlar rengârenk, irili ufaklı karpuz, davul, sünme, kuyruklu ismi verilen kağıt fenerlerle, mumlarla donatılır. Çocuklar yakılan ateşin etrafında halka olur ve fener alayına katılırlar. Regaip gecesinin sabahı ellerine birer torba alan çocuklar kapıları çalmadan içeriye girer;
Şivli şivli şişirmiş,
Erken kalkan pişirmiş,
İki çörek bir börek,
Bize namazlık gerek. Şivliliiiiik... diye bağrışırlar.

Ev sahibi önceden hazırlanan kuru üzüm, leblebi, incir, iğde gibi çerezlerden ve günümüzde daha çok şekerlemelerden çocuklara dağıtır. Aynı gün, hemen her evde, yağda kızartılmış mayalı hamurdan “bişi” yapılır ve yufkaların arasına konur. Buna pekmezle yapılmış un helvası ilave edildiği de olur. Bişiler komşulara dağıtılır. O gün erkekler ise mahallenin camiinde mum yakar. İkindi ile akşam namazı arasında mezar ziyaretleri yapılır, yatsı namazında camilerde mevlit okunur. Şivlilik günü aile büyükleri, komşu ve akraba ziyaretleri yapılır, “namazın mübarek olsun” temennisinde bulunulur. Bu ziyaretler sırasında önce yemek, ardından da çerez ve meyvelerden oluşan şivlilik ikramı yapılır.
Konya’da ise çocukların hatırlandığı, mutlu edildiği şivlilik, aynı zamanda birlik ve beraberlik duygularının pekiştirildiği bir gelenek olarak geçmişten günümüze varlığını sürdürmektedir.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.