İstanbul’da yaşayan ve sağlık sektöründe yöneticilik yapan S. Ü. (27) bir hafta önce Sinop Ayancık’taki ailesini ziyarete gitti. Aile 25 Temmuz akşamı iki araba gezmeye çıktı. Yolun karanlık ve ıssız bir kesiminde ortada park etmiş bir araba gördüler. Yoğun bir alkol kokusunun geldiği otomobilde 4 erkek vardı. İddiaya göre 4 kızın bulunduğu aracı gören diğer otomobildekiler takibe başladı. Otomobili kiralamış olan M.Ç. iddiaya göre “Sizi buradan geçirmeyiz” dedi. Kullandığı otomobilde 3 kız kuzeniyle birlikte bulunan S. Ü. korkuya kapılıp aracının kapılarını kilitledi ve jandarmaya haber verdi. O sırada arkadan gelen arabadaki babası Z. Ü. olaya müdahale etti. Sürücü Ç. “Z. dayı sen miydin, kusura bakma geç tabii” diyerek yolu açtı. İddiaya göre diğer araç yolun ilerisinde S. Ü.'nün kullandığı otomobilin arkasına takıldı. Bir süre sonra gelen jandarma M. Ç.’nın kullandığı otomobili durdurmaya çalıştı. Aracın durmadığını gören jandarma ekipleri havaya 3 el ateş etti ancak Ç. olay yerinden uzaklaştı. S. Ü. şikâyetçi oldu. İfadesi alınan Ç., adli kontrolle serbest bırakıldı. Hürriyete konuşan S. Ü., “Babam gelmeseydi bize orada tecavüz edeceklerdi. Ormanlık yolda bizi orada kesseler bir ay bulamazlardı” dedi.
‘YALAN SÖYLÜYOR’
Eşiyle boşanma aşamasında ve bir çocuk babası olan M. Ç. (38), adam öldürmeye teşebbüs suçundan 5 yıl hapis yattıktan sonra açık cezaevine çıkma hakkı kazandı ve pandemi sürecinde tahliye edildi. Ç. iddiaların yalan olduğunu belirterek şunları anlattı: “Öyle bir şey olmadı. Aracımı mıcıra kaptırdım. Sağ sol yapıp zikzak çizip takla atmak üzereyken zorla yolun ortasında durdum. O sırada Z. dayı olarak tanıdığımız kişi yanımıza gelip ‘Ne oldu bir şey mi oldu’ diye sordu. ‘Kaza yapıyorduk ama bir şey olmadı’ dedik ve yolu açtım. Bunlar geçtiler. Taciz etme, yol kesme gibi bir durum yok. Yalan konuşuyorlar.”
