Türkiye’de teknoloji araçlarıyla gerçekleştirilen dolandırıcılık vakaları son beş yılda beş katına çıktı. Bu artışla birlikte Türkiye, dolandırıcılık olaylarının en fazla yaşandığı ülkeler arasına girdi. Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Ofisi (OLAF) verilerine göre, teknoloji kullanılarak gerçekleştirilen dolandırıcılık girişimlerinde Türkiye zirvede yer alıyor.
DOLANDIRICILIK YÖNTEMLERİ ÇEŞİTLENİYOR
Türkiye Gazetesi’nden Kaan Zenginli’nin haberine göre, dolandırıcılık yöntemleri teknolojinin ilerlemesiyle birlikte daha sofistike hale geldi. Cep telefonlarına gelen sahte mesaj ve e-postalarla başlayan süreç, yapay zekâ destekli ses klonlama tekniklerine kadar uzandı. Özellikle "oltalama" (phishing) yöntemiyle milyonlarca kişi dolandırıldı. Pandemi sonrası bu tür dolandırıcılık vakalarında ciddi bir artış yaşanırken, 2020’de yıllık 460 bin olan vaka sayısı, 2024 itibarıyla 2,3 milyona yükseldi. Önlenen girişimlerle birlikte toplam rakam 3,8 milyona ulaştı.
Ekonomim.com’da yer alan haberimizde de Adalet Bakanlığı'nın 2023 Adalet İstatistikleri’ne göre, hırsızlıktan sonra en yaygın suç dolandırıcılık olarak öne çıkarken, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün verileri, mahkemelerde görülen dolandırıcılık davalarının son beş yılda beş kat arttığını gösterdi.
TÜRKİYE, DOLANDIRICILIK SUÇLARINDA İLK SIRADA
OLAF verilerine göre, Türkiye’de dolandırıcılık vakalarının artmasındaki en büyük etkenlerden biri kişisel verilerin kolayca ele geçirilmesi ve satılması. Bu durum, ülkeyi teknoloji destekli dolandırıcılıkta üst sıralara taşıyor.
Dolandırıcılıkla mücadelede Avrupa ve ABD farklı yöntemler uyguluyor. Türkiye’de bu suçun cezası Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre 3 ila 10 yıl arasında değişirken, uygulamada çoğu sanık ceza indirimi alarak kısa sürede serbest kalabiliyor. ABD’de ise bu suçlar için 10 yıla kadar kesin hapis cezası ve 10 bin ila 25 bin dolar arasında para cezası öngörülüyor.
