20 sene sonra yapay zeka sayesinde konuştu
Euronews'te yer alan habere göre, Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) felç geçirdikten sonra yaklaşık 20 sene boyunca konuşamayan bir hasta, yapay zeka (AI) temelli bir beyin implantı sayesinde tekrar cümle kurmaya başladı.
Doktorlar sinir sistemi ve beyin sinyallerini özel bir çip sayesinde bilgisayar ortamına aktarmayı başararak bu alanda bir ilke imza attı.
ABD'de Ann Johnson adında bir kadın yaklaşık 20 sene önce henüz 30'lu yaşlarının başındayken voleybol oynarken geçirdiği kaza sonrası beyin sapı felci sendromuna yakalandı. Johnson uzun süre vücudundaki hiçbir kası hareket ettiremedi ve konuşma yeteneğini de kaybetti.
Seneler boyunca adeta bitkisel hayatta yaşayan Johnson, daha sonraları nefesini kontrol etme, boynunu hareket ettirebilme ve sadece birkaç kelime konuşabilme gibi yetilerini yeniden kazansa da bu durumu uzun süre sabit kaldı.
Kaliforniya Üniversitesi (San Francisco-UCSF) ve Kaliforniya Berkeley Üniversitesi'nin (UBC) ortaklaşa yürüttüğü bir proje kapsamında Ann Johnson, yeni bir yapay zeka güdümlü beyin implantın yardımıyla, beyin sinyalleriyle konuşma ve yüz ifadelerini tanımlayabilen çığır açan bir nöroteknolojiyi başarıyla kullanan ilk hasta oldu.
Projenin başındaki bilim insanlarının iddiasına göre geliştirilen beyin implantıyla Johnson'ın beynine 253 elektrottan oluşan ince bir tabaka yerleştirildi ve bu sistem zihin sinyallerini okuyup çözen bir yapay zeka teknolojisiyle desteklendi.
Daha sonra elde edilen veriler daha ayrıntılı şekilde irdelenerek sonuçlar dünyanın en presjli hakemli tıp dergilerinden Nature'de yayımlandı.
Nöroteknoloji alanına giren bu çalışmanın işleyiş mekanizmasının özü şu şekilde: Hasta kadın hiç hareket etmese de beyni, bunu düşünürken bir sinyal gönderiyor. Hastanın bu sinyalleri organlar, sinir sistemi ve kaslar tarafından algılanamıyor ve dolayısıyla felçli hasta hareket edemiyor. Ancak yapay zeka teknolojisi beyinden yayılan bu iletileri elektrotlar sayesinde algılıyor. Ardından bilgisayar tarafından oluşturulan bir simgeleme arayüzünde (avatar) bu bilgiler çözümleniyor. Son olarak da çözümlenen bu veriler yine yapay zeka desteğiyle konuşma ve yüz ifadelerine dönüştürülüyor.
DAKİKADA 80'DEN FAZLA KELİME KONUŞABİLİYOR
Kalifornia San Francisco Üniversitesi'nin yayımladığı çalışmaya göre, felç sonrası bilişsel veya duyusal bozukluğu olmayan Johnson, daha önce küçük baş hareketlerine yanıt veren bir cihaz sayesinde eski bir yazım yöntemini kullanarak dakikada yaklaşık 14 kelimeyle iletişim kurabiliyordu.
Yeni beyin implantı sanal simgeleme (avatar) yöntemiyle şu anda dakikada 80 kelimeden fazla konuşabiliyor.
Kalifornia San Francisco Üniversitesi Nöroloji Cerrahi Bölüm Başkanı Dr. Edward Chang, UCSF'nin araştırmayla ilgili yayınında, "Amacımız, başkalarıyla konuşmamızın en doğal yolunu bulmak, yani tam ve somut bir iletişim biçimini yeniden tesis etmek" ifadelerini kullandı. "Bu tarz gelişmeler bizi motive ediyor ve hastalar için gerçek bir çözüm haline getirmeye çok daha yaklaştırıyor."
UCSF yayınına göre 18 yılı aşkın bir süre boyunca felçli olan ve sadece basit kelimeler ve cümleler kurabilen Ann Johnson, bu yeni sistem sayesinde çok daha karmaşık ve soyut kavramlarla kendini ifade etmeyi başardı.
UCSF VE UCB'YE GÖRE BU GELİŞME BİLİMSEL AÇIDAN ALANINDA BİR İLK
UCSF ve UCB araştırma görevlileri, söz konusu gelişmenin Ann Johnson vakasının, kilitlenme sendromu olan kişilerin nöroteknoloji kullanarak iletişim kurmalarına olanak sağlaması açısından bilimsel bir ilk olduğunu belirtiyor.
Daha önce yapılan bilimsel bir çalışmada Avusturya'daki Wyss Biyo ve Nöromühendislik Merkezi'nden iki araştırmacı geçen yıl benzer bir başarı elde ettiklerini iddia etmişti.
Ancak Avusturyalı araştırmacıların 34 yaşındaki bir adamın felç olduktan sonra konuşma yetisini yeniden kazanmasını sağlayan çalışmaları umut verici olsa da, daha önce konuyla ilgili bir makaleleri geri çekilmişti.
Bunun yanında söz konusu çalışmanın bir kısmını finanse eden Alman Araştırma Vakfı DFG tarafından 2019 yılında yürütülen bir soruşturmada "bazı bilimsel suiistimaller" tespit edilmişti.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'DEN ÇALIŞMALARA ÖVGÜ
Nöroteknoloji yöntemi bazı tartışmalara açık ve etik açıdan eleştirilse de, kamu ve özel tıp sektöründeki gelişmeler Birleşmiş Milletler (BM) gibi gruplar tarafından "insan hayatını iyileştiren ve kolaylaştıran en hızlı büyüyen bilimsel çalışma alanı" olarak tanımlanıyor.
Felçli hasta Ann Johnson, UCSF projesine dahil olmanın faydalarını, bunca yıldan sonra kendisine yeniden konuşma fırsatı imkanı tanımasından çok daha geniş kapsamlı olduğunu belirtiyor.
"Rehabilitasyon hastanesindeyken konuşma terapisti benimle ne yapacağını bilmiyordu. Bu çalışmanın bir parçası olmak yeni bir hayat gayesi edinmemi sağladı. Şu anda topluma katkıda bulunduğumu ve yeniden bir işim varmış gibi hissediyorum. Bu kadar uzun yaşamış olmam inanılmaz. Bu çalışma, bu halimle bile hala hayattayken gerçekten yaşıyormuşum gibi hissetmemi sağladı."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.