Uzmanlardan uyarı: Konya ‘oldukça yüksek riskli’ su stresi yaşayacak, tedbir alınmalı

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) ‘su stresi düzeyindeki ilerleme’ ve ‘su kullanım verimliliğindeki değişime ilişkin ilerleme’ raporlarına göre; 2015-2021 döneminde küresel su stresi seviyesinin 2,8 puan artışla yüzde 18,6’ya çıktığını açıkladı.

Türkiye’nin 2015’te yüzde 39,9 olan su stresi seviyesinin yüzde 8,8 artışla yüzde 43,4’e yükseldi. Yine Türkiye’de ise 2015-2021 döneminde su kullanım verimliliği yüzde 27,6 artarak 12,8 USD/m³ seviyesinden 16,4 USD/m³ düzeyine yükseldi.

Türkiye'de su kullanım verimliliğindeki artış hızı dünya ortalamasının üzerinde olmasına rağmen, değer olarak ortalamanın yüzde 27 altında seyrediyor.

YAĞIŞLAR SON 52 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE

Dünya Kaynakları Enstitüsü’ne göre Türkiye’nin önemli bir bölümünün su stresi açısından ‘yüksek riskli’ ve ‘oldukça yüksek riskli’ kategoride yer aldığının altını çizen uzmanlara göre Konya önümüzdeki yıllarda ‘oldukça yüksek riskli’ su stresi yaşayacak.

Konya'nın tatlı su kaynakları da kısıtlı. Türkiye zaten dünyanın tatlı su kaynaklarının yalnızca yüzde 0,5’ine sahip. Türkiye’nin su ihtiyacı her geçen gün artarken, ülke genelinde 10 aylık su yılı yağışları son 52 yılın en düşük seviyesine indi.

Uzmanlara göre özellikle Türkiye'nin hububat ambarı ve önemli sanayi üretim merkezi olan Konya için iklim değişikliği nedeniyle su stresini tamamen engellememiz mümkün olmayabilir ancak etkileri doğru tespit ederek, gerekli politikaları oluşturması gerekiyor.

KAYNAKLAR ÖNLEMLERLE KORUNACAK

Uzmanlara göre Konya'da FAO’nun hassas sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması, iklime dayanıklı ürün kullanımı, sanayi süreçlerinde su tasarrufu sağlayan teknolojilerin benimsenmesi ve su dağıtım sistemlerinde sızıntı tespit teknolojilerinin kullanılmasını öneriliyor.

Konyalı üreticiler ve vatandaşlar ise devletten, bu adımların uygulamaya geçirilmesini sağlayacak teşvik ve desteklerden daha geniş kesimlerin yararlanmasına yönelik mekanizmaların güçlendirilmesi olarak ifade ediliyor.

Başta gençler olmak üzere, toplumun su kaynaklarının korunması, su tasarrufunun artırılması ve suyun verimli kullanımı konularında bilinçlendirilmesi çalışmalarının artmasının faydalı olacağına dikkat çekiliyor.