Türkiye'nin enerji güvenliği risk altında mı? Ülke genelindeki elektrİk kesintileri ne anlama geliyor?
TÜRİKYE KARANLIKTA KALDI

Türkiye 1999 yılında sabaha karşı saat 03.02'de Türkiye'nin batısında meydana gelen depremin hemen ardından bütün yurtta elektrikler kesildi. Elektrik kesintisi nedeniyle pompa istasyonlarının çalışmaması, kentlere verilen suların da kesilmesine neden oldu.
Aynı şekilde 31 Mart 2015 tarihinde adeta karanlıkta kaldı. Ülkedeki elektrik şebekeleri çalışmadı. Ülke genelinde hemen her yerde elektrikler kesildi, hiçbir işlem yapılamadı. Dönemin Enerji Bakanı Taner YIldız Sabah 10:36'dan itibaren etkili olan kesintinin nedeninin "sistemdeki bir çökme" olduğunu söylemişti
UYARI GELDİ

Millî İstihbarat Akademisinin (MİA) ‘Enerji Güvenliği ve Dijital-Yeşil Dönüşüm: Akıllı ve Karbonsuz Şebekelere Geçiş’ başlıklı bir rapor yayımladı. Raporda Türkiye'nin enerji güvenliğine değinildi.
ELEKTRİK KESİNTİSİ MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ
Avrupa’da yaşanan büyük çaplı elektrik kesintilerinden yola çıkılarak Türkiye’nin benzer risklere karşı hazırlıklı olması gerektiği vurgulanan raporda, enerji güvenliğinin sadece teknik bir konu olmadığı, doğrudan ulusal güvenlik meselesi olduğunun altı çizildi.
AVRUPA'DAKİ KESİNTİLER ÖRNEK GÖSTERİLDİ

Aşırı olumsuz hava şartlarının enerji arzında ciddi problemler oluşturabileceği hatırlatılan raporda, iklim değişikliği senaryolarına hazır hâle gelinmesi tavsiyesinde bulunuldu. Söz konusu kesintilerin kamu güvenliğini riske atacak noktaya ulaşabildiğine dikkat çekildi.
Raporda, 28 Nisan’da İspanya’da başlayan, Portekiz ve Fransa’yı da etkileyen ve yaklaşık 10 saat süren elektrik kesintisini örnek gösterildi. Yanı sıra Rusya-Ukrayna savaşı Avrupa’nın enerji güvenliği açısından kırılganlığını göstermesi açısından son derece önemli bir veri olduğu, Rusya’nın doğalgaz ve elektrik altyapısına yönelik baskısının enerji arzının siyasi bir silah olarak kullanılabileceğini gösterdiğine işaret edildi.

UKRAYNA'DAKİ SİBER VE FÜZE SALDIRILARI
Aynı şekilde Ukrayna’da enerji altyapısına yapılan füze ve siber saldırılar, modern savaşlarda kritik enerji hatlarının öncelikli hedef hâline geldiğini kanıtladığının altı çizilirken, bu saldırılar sonucunda uzun süreli elektrik kesintileri yaşandığı, sağlık sistemleri, bankacılık ve ulaştırma hizmetlerinin ciddi şekilde aksadığı vurgulandı. Ukrayna tecrübesi, Türkiye gibi bölgesel enerji merkezleri olma iddiasındaki ülkeler için uyarıcı bir örnek olarak sunuldu.
NE YAPILMALI

Raporda Türkiye'nin enerji güveliği konusunda hangi adımları atabileceğine de yer verildi. Enerji depolama sistemleri ve şebeke ekipmanlarında dışa bağımlılığın azaltılması, yerli üretim kabiliyetinin artırılması olarak yer aldı.
Mevcut santrallerin yenilenmesi, şebekelerde otomatik yük atma mekanizmalarının güçlendirilmesine dikkat çekilen raporda, farklı depolama teknolojilerinin devreye alınması, enerji sektöründe çalışanların siber güvenlik eğitimlerinin artırılması gerektiğinin altı çizildi.
Fotoğraflar: Ekonomim, Hürriyet, T24, TRT