Dünyanın en eski mesleklerinden biri olan casusluk, yakın dönemdeki birçok olayda kendini gösteriyor.
Ajan ve casusluk faaliyetlerinin başlangıcı çok eskilere dayanıyor. İletişimin gelişimi ise casusluk faaliyetlerinin anlaşılma hızını arttırdı. Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca, “Sınırları Çizen Kadın Gertrude Bell” kitabında Osmanlı’nın aleyhinde çalışmalar yürütüp Ortadoğu’nun bugünkü haritasına etki eden casus Gertrude Bell’in faaliyetlerini anlatıyor. Yakın tarihli olayların geçmişle bağına dikkat çeken yazar, casusluk faaliyetlerini daha iyi anlamak içinse tarihi iyi bilmek gerektiğini hatırlatıyor.
Ajan ve casus arasındaki fark
Ajan ve casus ortaya çıkış ve kullanım açısından farklı anlamdaki kelimeler. Ajan, Batı dillerindeki “agent” kelimesinden dilimize geçmiş. Kökü, hareket etmek anlamındaki Latince “agere” kelimesi. Operasyonel hareket etme kabiliyetine sahip istihbarat elemanları için kullanılıyor. Kurumsal istihbarat servislerine bağlı ajanlar saha elemanı olarak çalışıyor, bilgi toplamanın dışında operasyon düzenleyebiliyorlar.
Yine Batı dillerinde daha kapsamlı ve gizli istihbarat faaliyetleri yapan kimselere ‘spy’; bu görevlilerin yaptığı işe de ‘espiyona’ denir. Bütün bu kelimeler, ‘bakmak, gözlemek’ anlamına gelen Latince ‘specere’ fiilinden türemiştir. İki kelime kök kelime anlamları açısından düşünüldüğünde dahi aradaki fark ortaya çıkıyor.
CASUS NE YAPAR?
Casusluk eylemi, çeşitli araçlar kullanılarak ‘değeri olan bilgileri’ gizlice elde etmektir. Casuslar operasyonel hareket etmez, bilgi aktarır. Gerçek kimliklerini gizlemek için de farklı kimliklere bürünürler. Türkçe’deki casusun kökeni de Arapça ‘incelemek, araştırmak’ anlamına gelen ‘cass’tan gelir. Tecessüs yani ‘merak’ ile ‘casus’ aynı kökten.
Casusluk, devlete, şirkete veya bir kişiye bağlı olarak yapılabilir. Bu açıdan ajanlıktan farklıdır. Bir iş ve meslek olarak kabul edilirse casusluk dünyanın en eski mesleklerinden biri. Bu iki kelime çıkış kaynakları, kullanım alanları açısından farklı olmasına rağmen günümüzde birbiri yerine de kullanılmakta.
AJANLARIN AMACI NE?
İstihbarat servisi içinde çalışan ve örtülü kimliklere sahip kişilerin davranışlarını belirleyen etkenler bir ideolojiye bağlı veya idealist olup olmamalarıyla doğru orantılı. Casusluğun temel amacı elde edilen bilgilerle geleceği yönlendirmek. Bu durumda doğal olarak bir devletin karar alma birimlerinde üretilen bilgiler büyük önem taşımakta. Bilginin önemi, onu aynı zamanda alınıp satılan bir meta durumuna getiriyor. İşte bu noktada istihbarat birimlerinde çalışan casusların dünyaya bakış açıları, kişilikleri, ideolojileri devreye giriyor. Kimileri ülkelerine hizmet ederken kimileri de vatandaşı oldukları ülke aleyhinde casusluk yapıyorlar.
SİNEMATİK KARAKTERLKER
Casuslukta en önemli etkenin para veya ideoloji olduğu görülür. Ian Fleming’in ürettiği James Bond karakterinin ilham kaynağı Sidney Reilly, Odessa doğumlu bir Yahudi. Uzun süre İngiltere adına casusluk yaptı. İstihbarat dünyasında ülkesine büyük bir bağlılıkla hizmet eden Markus Wolf, gibi isimler olduğu gibi Rus kökenli olup İngiltere adına çalışan Dusko Popov veya Kim Philby, Donald Maclean, Guy Burgess, Anthony Blunt ve John Cairncross gibi İngiltere doğumlu olup Sovyetler Birliği adına çalışan çifte casuslar da bulunuyor.
Bireysel olarak hareket eden çifte casusların amacı çoğunlukla “sattıkları bilgi” üzerinden para kazanmaktır. Böyle olumsuz bir olay Türkiye’de de yaşandı. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın üç numaralı ismi kabul edilen Sabatttin Savaşman, MİT’in devletine ve milletine bağlı ajanları tarafından takip edilerek gizli bilgileri Amerika’ya para karşılığında satarken yakalandı.
SINIRLARI ÇİZEN KADIN CASUS
Sınırları Çizen Kadın Gertrude Bell. Bell, arkeolog olarak sahadaydı. Casusların farklı kimliklerle çalıştığını biliyoruz. Bell’in
BELL'in Osmanlı’ya zararı ne oldu?
Casusların din adamı, gazeteci, hizmetli, diplomat, arkeolog, doktor, tüccar, öğretmen veya hayat kadını olarak görev yaptıkları görülüyor. İngiliz Bell, David Hogarth, Thomas Lawrence veya Alman Max Oppenheim gibi isimler arkeolog kimliğini kullandılar.
Meşhur casus Mata Hari dansözdü. İngiliz Gizli Servisi’nin şifre çözme biriminin başı olan Edward Willis kilise papazıydı. Misyoner din adamlarının hemen hepsi kendi devletleri adına casusluk yapan, bilgi toplayan ve raporlar hazırlayan kişilerdi. On farklı dil konuşabilen Bell de arkeolog kimliği ile Osmanlı askerinin dahi giremediği çok çetrefilli bölgelere sızarak Arap kabileleri hakkında bilgiler topladı.
Hangi kabilenin nasıl kullanılabileceğini tek tek belirledi. 1916 İsyanı’nın başarılı olmasının önemli etkenlerinden biri oldu. İngiliz Dışişleri ve İstihbarat Servisi 1914 yılı sonundan itibaren bütün raporlarında Gertrude Bell’i referans olarak gösterdi. Bu açıdan Gertrude Bell’in önemi Orta Doğu’nun yeniden şekillenmesinde İngiltere’ye verdiği teknik bilgilerin önemiyle doğru orantılıdır.
70’li yıllarda faaliyete başlayan ASALA’nın hedefi neydi?
Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla İngiltere ve Fransa özellikle Lübnan’da bulunan Ermenileri bir araya getirerek Osmanlı Devleti’ne karşı kullanmaya çalışmıştı. Lübnan’ın işgalinden sonra da Ermenilerin Batılı devletlerin istekleri için kullanılması çabaları devam ettirildi. Uzmanlara göre bu nedenle 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan hemen sonra gerçek adı Bedros Havanassian olan ama Agop Agopyan diye bilinen kişinin ASALA terör örgütünü kurması tesadüf değil.
110 eylem gerçekleştirerek 42 diplomatımızı öldüren terör örgütü, Suriye, Lübnan, Yunanistan, Fransa gibi ülkeler tarafından korunmuştur. ASALA özellikle bazı Batılı devletler tarafından Türkiye’ye karşı bir tehdit unsuru olarak kullanılırken, örgüt içindeki Ermeniler diaspora Ermenilerinin milliyetçi duygularını yükseltmeyi, terörle Türkiye’yi sıkıştırarak tazminat almayı ve bunun karşılığında da Büyük Ermenistan için toprak elde etmeyi amaçlamıştı. Bu açıdan bakınca ASALA’nın temel hedefleri 19. yy’da Sultan II. Abdülhamid’in karşısına çıkan Hınçak ve Taşnak terör örgütlerinin hedeflerinden farklı değildi.
1983 Orly Havaalanı saldırısından sonra Avrupa’nın ASALA üzerindeki desteğini kaldırmasıyla, MİT mensupları tarafından etkili isimler teker teker ortadan kaldırılmıştır. Hiram Abas ve ekibinin terör örgütüne yönelik çalışması ve ASALA tehdidinin bitirilmesi Türk istihbaratının operasyonel ve taktiksel kabiliyetini gösteren büyük bir başarı olarak ifade ediliyor.
SON DÖNEMDE TÜRKİYEDE AJANLIK VE CASUSLUK FAALİYETLERİ
Çağlar değiştikçe casusluğun araçları değişmekte. Günümüzde ise casusluk eylemi, siber dünyada gerçekleşiyor. Bu nedenle casusların yeni bilgi ve beceri geliştirmeleri, yeni şartlara uyum sağlamaları gerektiği ifade ediliyor. Casusun artık fiziki olarak bir yerlere girip oraları gözlemesi veya bilgi etmesine gerek yok. Kişi profilleri, beğeniler, zaaflar; devlet kurumlarının yazışmaları veya çok gizli kayıtlı bilgiler siber alanda kullanılan araçlarla uzaktan temin edilebilmektedir. Toplumları yönlendirmek için sahada aktif çalışan ajanlarsa her zaman olacağına dikkat çekiliyor.
Dini kimlikle kendilerini gizleyerek ABD çıkarlarına casusluk faaliyeti yürüten bir yapının 15 Temmuz’u organize ettiği bugün bütün detaylarıyla ortada olduğuna işaret edilirken, Dünyanın en eski mesleklerinden biri olan casusluk, yakın dönemdeki birçok olayda kendini gösteriyor. bu kalkışmasının bir ayağını başlı başına casusluk faaliyetleri oluşturduğu belirtiliyor.
Dişil enerjiyle casusluk: Bal tuzağı (sekspiyonaj) nedir?
Güvenlik, istihbarat ve organize suç başlıklarının sıkça gündeme geldiği dönemlerde, kamuoyunun dikkatini çeken bazı kavramlar da öne çıkıyor. Son operasyonlarla birlikte tartışılmaya başlanan sekspiyonaj, istihbarat dünyasında bilinen ancak geniş kitlelerce çok sık duyulmayan bir yöntem olarak öne çıkıyor.
Bu terimin adı "Bal tuzağı" olarak da kullanılıyor.
Özellikle fiziksel çekicilik, duygusal bağ kurma ve manipülasyon unsurlarını içermesi nedeniyle hem etik hem de güvenlik boyutuyla dikkat çekiyor. Sekspiyonaj, en genel tanımıyla cinsel cazibe ve duygusal yakınlık kullanılarak bilgi elde etmeye dayalı bir casusluk yöntemidir. Bu yöntemde hedef kişiyle romantik veya cinsel bir bağ kurulması, güven kazanılması ve bu güven üzerinden stratejik, siyasi ya da gizli bilgilerin elde edilmesi amaçlanır. Kelime, “seks” ve “casusluk” kavramlarının birleşiminden türemiştir ve istihbarat literatüründe uzun yıllardır yer alır.
ÖNE ÇIKAN DİŞİL ENERJİ
Sekspiyonaj denildiğinde çoğu zaman kadın figürü ön plana çıksa da, yöntem yalnızca kadınlarla sınırlı değildir.
Kadın ajanların cazibe ve empati yetenekleriyle
Sosyal ilişkilerde hızlı güven kurabilme becerilerinin daha sık kullanıldığı görülür.
Bu nedenle sekspiyonaj, kamuoyunda genellikle “dişil cazibeyle casusluk” şeklinde algılanır.