KONYA HABER
Konya
Açık
32°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9482 %0,71
47,9482 %0,80
4.381,51 % -0,04
Ara
BBN Haber Güncel Astrologlar çok konuşuyor! Gezegen isimleri nereden geliyor?

Astrologlar çok konuşuyor! Gezegen isimleri nereden geliyor?

Güneş sistemi içerisindeki gezegenlerin isimleri, keşfedildikleri dönemde fiziksel özelliklerine göre antik Roma tanrı isimlerinden almıştır

Okunma Süresi: 5 dk

Gezegenlere neye göre isim verilmiştir? Gezegen isimlerinin kökeni ve anlamı nedir? Hiç düşündünüz mü? İşte cevabı; Güneş sistemi içerisindeki gezegenlerin isimleri, keşfedildikleri dönemde fiziksel özelliklerine göre antik Roma tanrı isimlerinden almıştır.
Güneş’e olan uzaklıklarına göre sıralanmış gezegenlerin isimleri, isimlerinin kökenleri ve verilişi nedenleri şöyledir:
MERKÜR
Güneş Sistemi’ndeki en küçük gezegen olan Merkür, ayrıca 58 milyon kilometre mesafe ile Güneş’e en yakın gezegendir. Merkür’ün uydusu bulunmuyor. Merkür ismi antik Roma seyahat tanrısı olan Merkür’den gelmektedir. Merkür bu ismi Güneş etrafındaki turunu en hızlı tamamlayan gezegen olduğu için almıştır. 1 Merkür yılı 180 Dünya gününe eşittir.

VENÜS
Venüs, gerek boyutu gerekse görünüşü bakımından Dünya’ya en çok benzeyen gezegendir. Ayrıca, 108 milyon kilometre mesafeyle Güneş’e en yakın ikinci gezegendir. Güneş etrafındaki dönüşünü 224 günde tamamlayan Venüs’ün uydusu bulunmuyor. Venüs’e göklerde bulunan en güzel ve parlak gezegen veya yıldız olduğu için antik roma aşk tanrıçasının ismi verildi. Ayrıca diğer birçok medeniyette de ismini o medeniyetin aşk veya savaş tanrısından alıyor.

DÜNYA
Avrupa’da kullanımı “Earth” kelimesi kullanılmaktadır. Aslen Hint-Avrupa kökenli bir kelimeden türemiş ve tüm kıtaya benzer biçimde yayılmıştır. Almanca “erde”, İskandinav dilinde “jord”, Yunanca “eraze” ve Galler dilinde “erw” olarak kullanılmaktadır. Türkçe kullanımı olan Dünya ise, Arapça “deni” kelimesinden gelmektedir. Anlamı “üzerinde yaşanabilir şekilde yapılmış olan”. Diğer bir kökeni ise, “dena” kelimesidir. Onun anlamı ise “alçak, yakın”. Ve gezegenler arasında ismini eski medeniyetlerin tanrı ve tanrıçalarından almayan tek gezegendir.

MARS
Günümüzün en çok ismi geçen ve bilinen gezegenlerinden olan Mars’ın diğer ismi “Kızıl Gezegen”dir. Bu ismi yüzeyinde bulunan yoğun demir oksit nedeniyle almıştır. 228 milyon kilometre uzaklığı ve 658 günlük yörüngesiyle, Güneş’e en yakın 4. gezegen konumunda bulunan Mars, aynı zamanda 2 uyduya sahiptir. Ortalama yüzey sıcaklığı -40 oC ile sıcaklık olarak diğer gezegenlere oranla daha yaşanabilir bir durumdadır. Mars ismini kızıl renginden dolayı kana benzediği için antik Roma savaş tanrısının isminden almıştır. Aynı şekilde diğer medeniyetlerde bu gezegeni adlandırırken kızıl renginden yola çıkmışlardır. Ayrıca Arapça “Merih” olarak adlandırılır.

JÜPİTER
Jüpiter, 142,324 kilometrelik çapıyla Dünya’nın 1300 katı büyüklüğündedir. Ve Güneş Sistemi’ndeki en büyük gezegendir. Bu büyüklüğü ile ciddi bir yer çekimi oluşturulan Jüpiter, 67 adet uyduya sahiptir. Benzetmek gerekirse kendi sisteminin Güneş’i konumundadır. Uydularından en önemlisi ise birçok esrarengiz durumuyla Europa’dır.
Birçok medeniyet Jüpiter‘i büyüklüğü ve kütlesine göre isimlendirmiştir. Antik Yunan’da Zeus, antik Roma’da ise Jupiter olarak adlandırılmıştır. Bunun sebebi ise ikisinin de kendi mitolojisinde en güçlü ve en büyük olarak bilinmelerinden kaynaklanıyor.

SATÜRN
Satürn, Güneş Sistemi’nde bulunan en büyük 2. gezegendir. Dünya ile kıyaslandığında kütlece 95 kat, hacimce 750 kat daha büyüktür. Ama Satürn’ün gezegenler arasında önemli bir yere sahip olması büyüklüğünden değil, halkalarından kaynaklanıyor. Satürn’ün halkaları tam bir gizem olarak görülüyordu. Ta ki Cassini sondası Satürn’e ulaşıp halkalarının resimlerini çekinceye kadar. Ayrıca Satürn’ün 62 uydusu bulunuyor.
Satürn çıplak gözle görülebilen en uzak gezegen olduğu için birçok medeniyet tarafından keşfedilmiş ve farklı isimler almıştır. Fakat günümüzde kullanılan ismini antik Yunan tanrısı Zeus’un babası, Gaia’nın doğurduğu son Titan ve zaman yolculuğu yapabilen Kronos‘dan alıyor. Antik Roma’da Kronos’un ismi Saturn.

URANÜS
Uranüs tıpkı Satürn gibi halkalara sahiptir. Toplam 10 halkanın bulunduğu ve bunların 1 metre çapında kaya benzeri parçalardan oluştuğu biliniyor. Uranüs diğer gezegenlerden farklı olarak kutbu Güneş’e yönelmiştir. Bu yüzden halkaları resimde de görüldüğü gibi tam olarak Güneş’e bakmaktadır. Ayrıca Uranüs’ün 27 uydusu bulunuyor. Uranüs, Flamsteed ve Le Monnier gibi astronomlar tarafından birçok defa keşfedilmiş fakat yıldız olarak algılanıp fark edilememişti. Gezegen olarak ise, 1781 yılında İngiliz astronom William Herschel tarafından keşfedildi. Bu keşfin ardından Kral 3. George tarafından gezegene George’un yıldızı anlamına gelen “Gerogium Sidus” ismi verilmiş. Fakat kalıcı olmamıştır. İlerleyen dönemde Kronos’un babası gökyüzü tanrısı Uranüs ismini alarak, günümüze kadar aynı isimle gelmiştir. Bu ismin verilmesinin sebebi ise, Uranüs’ün tıpkı gökyüzü gibi görünmesinden kaynaklanıyor.

NEPTÜN
Neptün, birçok astronom tarafından yapılan çeşit hesaplamalarla o bölgede bir gezegenin bulunduğu bilinmesine rağmen uzun süre bulunamamıştır. Bunun nedeni ise Neptün’ün yörüngesinden kaynaklanmaktadır. Eliptik yörüngesi yüzünden Neptün, Plüton’un yörüngesini bir noktada aşmaktadır. Neptün, Voyager 2 uzay aracı ile gözlemlenmiş ve üzerindeki büyük kara leke ile o zamanlar gündeme gelmiştir. Neptün, Güneş Sistemi’ndeki en büyük 5 gezegendir ve 14 uydusu bulunur. Astronomlar John Couch Adams ve Urbain Le Verrier tarafından Uranüs’ün hareketlerindeki düzensizliklerden dolayı başka bir gezegenin etkisinde olduğu açıklandı. O dönemlerde bulunamayan Neptün tam olarak, Le Verrier’in tahminleri üzerinden çeşitli gözlemler yapan Johann Galle tarafından 1846 yılında keşfedildi. Galle isim olarak Le Verrier’in uygun olacağını düşünüp onun ismini vermek istedi. Fakat uluslararası astronomi topluluğu bunu kabul etmedi. Bunun üzerine mavi görünümünden dolayı, antik Roma deniz tanrısının ismi verildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *