CHP ve HDP'li üyeler 'Eren Bülbül' ismini reddetti

Akdeniz Belediye Konferans Salonunda, Belediye Başkanı Mustafa Gültak başkanlığında gerçekleştirilen Nisan Ayı Meclis Toplantısında, Huzurkent Bahşiş Mahallesi Avşar Sokak'ta yapımı tamamlanan isimsiz parka, mahalle halkı ve muhtarlığın talebi üzerine, 'İyi ki varsın Eren - Eren Bülbül Parkı' isminin verilmesiyle ilgili önerge görüşüldü.

“Şehidimizin ismini parka veremediğim için kahroluyorum”

Meclis üyesi Tufan Nenni'nin verdiği önergenin, ilgili komisyondan gelen ‘reddi' üzerine söz alan Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, önergeye ret oyu veren meclis üyelerine tepki gösterdi. “Ülkesinin çıkarları ve milleti için şehit olan bir gencimizin adını bir parkımıza, bir kez daha veremediğim için belediye başkanı olarak kahroluyorum” diyen Gültak, tepkisini, “Çanakkale şehitleri olmasaydı, bugün Türkiye Cumhuriyeti de yoktu. Bir şehit isminin bir parka, caddeye, sokağa, okula verilmesi kadar doğal bir şey yoktur. Şehitlerimizi unutturmadık, asla unutturmayacağız. Ne zorunuz var şehitlerle? Çocuklarınıza bunu anlatamazsınız. Yanlış yapıyorsunuz” sözleriyle dile getirdi.

“Siyasi yol arkadaşlarınızı ikna edemediniz”

Başkan Gültak, konuşmasının devamında muhalefet sıralarına seslenerek, “Siz, şehit isminin bir parka verilmesi noktasında, siyasi yol arkadaşlarınızı ikna edemediğiniz için ‘hayır' demek zorunda kalıyorsunuz. Olay bu kadar basittir. Niye bunu kabul etmiyorsunuz? Bunun travmasını kendi içinizde yaşıyorsunuz. Üzülüyorsunuz ama söyleyemiyorsunuz. Bunu çocuklarınıza da anlatamazsınız. Siz, istediğiniz kadar çocuklarınıza İstiklal Marşı okutun veya bayrak sallatın. Siyasi yolda yürüdüğünüz insanları ikna edemiyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Başkan Gültak, 'İyi ki varsın Eren Bülbül Parkı' yazılı tabelayı mahalleli ile birlikte parka dikti

Tüm bu gelişmelerin ardından Başkan Gültak, bugün Huzurkent Mahallesi'ne giderek mahalleli ile birlikte 'İyi ki varsın Eren Bülbül Parkı' yazılı tabelayı parka dikti. Buradaki parkın yapımı tamamlanan yeni bir park alanı olduğunu söyleyen Gültak, "İsimsiz olduğu için bir isim vermek istedik. İsmi de 'İyi ki varsın Eren-Eren Bülbül Parkı' olsun istedik. Bu konuda hem mahallelimizin isteği vardı hem de muhtarımızın bize bir dilekçesi vardı. Dünkü meclis toplantısında bunu anlattık meclis üyelerine. Mahallelimizin ve muhtarın talebi olduğunu söylememize rağmen maalesef dün kahredici bir olay yaşadık. CHP, HDP, EMEP ve 2 bağımsız üyenin oylarıyla 'Eren Bülbül' ismini veremedik. Çok üzülüyorum bunlardan dolayı. Çünkü şehitlerimiz varsa biz bugün buradayız. Şehitlerimiz varsa ezanlarımız okunuyor. Şehitlerimiz varsa biz devletiz ve cumhuriyetiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak istiyorsak, şehitlerimiz ve gazilerimiz sayesinde olacaktır" dedi.

"Şehidimizin ismini bir parka vermekten gurur duyuyorum, yargılanmaya da hazırım"

Meclis üyelerinin bu tavrını anlamakta güçlük çektiğini, özellikle CHP'ye gönül vermiş seçmenlerin de bundan hoşnut olduğunu düşünmediğini vurgulayan Gültak, şöyle devam etti:
"Dünkü olaylarda çok ilginç diyaloglar geçti. Bir CHP meclis üyesi, 'O zaman 500 şehit ismi getirilirse onların da mı ismini vereceğiz' dedi. Böyle bir laf olur mu? Kaç tane getirilirse getirilsin veririz. Aslında buradaki olay çok basit. HDP tabi bu tür şeylere karşı büyük alerji duyuyor. Dünkü meclisin görüntülerine baktığınızda çok sakin ve rahattılar, hiç topa girmediler. Ne hikmetse CHP'li meclis üyeleri bu konunun altında bocaladılar ve kendilerini ifade etmeye çalıştılar. Biz Osmanlı ile padişahlarımızla, Atatürk ile birçok siyasi liderlerimizle övünmüyor muyuz? Bu şehitlerimiz de önemli. O zaman biz 15 Temmuz'u da unutalım. Diğer şehitlerimizi de unutalım, 100 yıl sonra pasifize olmuş geçmişi ile hiç haberi olmayan insanlara mı dönüşelim? Ben talimat verdim, arkadaşlarımız hızlı bir şekilde hazırladı. Buyurun burada 'İyi ki varsın Eren- Eren Bülbül Parkı'mız. Ben diktim, gelsin birileri yiğitse söksün. Eğer yasa beni bu konuda yargılayacaksa, şehidimizin ismini bir parka vermekten gurur duyuyorum, yargılanmaya da hazırım."