Patlayan lavabo açıcı davasında yeni gelişme

Patlayan lavabo açıcı davasında yeni gelişme

Lavabosunu açarken kullandığı maddenin patlaması sonucu yüzünde yanıklar oluşan kadının, temizlik firması hakkında 1,5 milyon liralık tazminat talebiyle açtığı davada, bilirkişi raporu hazırlandı.

Lavabo açmak için kullandığı ürünün sıcak su döktüğü sırada patlamasıyla yüzünden yaralanan ve yanık tedavisi gören Özlem Atay'ın, üretici firmaya açtığı 1,5 milyon liralık tazminat davasında rapor hazırlayan bilirkişi heyeti, ürünün kullanım talimatını eksik buldu.

Beyoğlu Cihangir'de yaşayan reklam oyuncusu Özlem Atay, 15 Mayıs 2020'de, evdeki tıkanan lavaboyu açmak için marketten satın alınan lavabo açıcısını kullanırken, ürünün patlaması üzerine yandığı iddiasıyla üretici firmaya tazminat davası açtı.

Atay, avukatı Kübra Oktay aracılığıyla sunduğu dava dilekçesinde, 15 Mayıs 2020'de saat 21.50 sıralarında, evlerinin tıkanan lavabosunu açmak için marketten aldıkları kimyasal maddeyi, üzerindeki talimatlara göre eldiven ve maske takarak lavaboya döktüğünü, üzerine kaynar suyu dökerken ürünün yüzüne doğru bomba gibi patladığını ve ardından hastaneye götürüldüğünü anlattı.

Vücudunda birinci ve ikinci derece yanıklar meydana gelen Atay, yanık ünitesinde tedavi gördüğünü, özel bir hastanede lazer tedavisine başladığını ve psikolojik tedavi de aldığını belirterek, firmanın 1 milyon manevi, 500 bin maddi olmak üzere 1,5 milyonluk tazminata mahkum edilmesini istedi.

Firma, ürünün satın alınma saatine işaret etti

Davalı firma ise mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde, ürünlerinin davacı tarafından saat 21.50 sıralarında almasının, lavaboyu açmak için öncesinde çeşitli girişimlerde bulunarak tuz ruhu ve çamaşır suyu gibi başka kimyasal kullanıp sonuç alınamamış olunabileceğinin değerlendirildiği belirtildi.

Dilekçede, ürünün patlayıcı değil aşındırıcı olduğu, etiket üzerinde "metalleri aşındırabilir" ibaresinin yer aldığı, dava konusu kaza ile ürün arasında illiyet bağı bulunmadığı bildirildi.

Ürünün güvenli olduğu, 2019-2020 arasında 3 milyon 644 bin adet satıldığı, davacının maske ve eldiven kullandığının ispatı olmadığı ifade edilen dilekçede, açmaya çalışılan tıkanıklığın niteliğinin, kaç paket ürün kullanıldığının, açıcının etiketinde yer alan tedbirlere dikkat edilip edilmediğinin belli olmadığı savunuldu.

Firma, olaydaki kusurun kullanıcı Atay olduğunu belirttiği dilekçesinde davanın reddini istedi.

Bilirkişi raporu

İstanbul Tüketici Mahkemesinde yapılan duruşmada, dava dosyasının kimya mühendisi ve kimyagerlerden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine gönderilerek, ürünün neden patladığının, patlama nedeninin malın ayıplı olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının, kullanım kılavuzu ve talimatı gibi hususlardan kaynaklı taraflara atfedilecek kusur bulunup bulunmadığının belirlenmesi istendi.

Bir kimya yüksek mühendisi ve iki kimyagerden oluşan bilirkişi heyeti, davacı Atay'ın ve davalı firmanın dilekçelerini, delillerini ve ürünü inceleyerek raporunu hazırladı.

"Gaz çıkışı tıkalıysa yukarı püskürtme olabilir"

Bilirkişi heyetinin raporunda, ürünün üzerine dökülecek sıcak suyun lavaboda kalabilecek yağ, sabun ve diğer atıklardan kaynaklı olabilecek kimyasal reaksiyonla çok daha fazla ısı ve gaz açığı çıkmasına yol açacağı bildirildi.

Raporda, "Bu gaz çıkışı lavabo gibi bir tarafı tamamen veya kısmen kapalı ortamlarda yapıldığında buhar ya da gaz çıkışı, tıkalı olan tarafa değil kendine daha rahat yol bulabilecek açık tarafa doğru hareket edecek olup, lavabo borusu içerisinde bulunan sıcak suyu da alıp lavabodan yukarı doğru püskürmesine neden olabilecektir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Lavabodan çıkan sodyum hidroksit karışımlı sıcak sudan kaynaklanan tehlikenin kullanıcı için risk oluşturduğu, lavabonun tamamen tıkalı olması durumunda bu riskin arttığı aktarılan raporda, bu tür ürünler kullanıldığında kimyasallara dayanıklı yüz siperliği, eldiven, uygun kıyafet ve maske kullanımının elzem önem arz ettiği belirtildi.

"Kişisel koruyucu donanımla ilgili hiç bir bilgiye yer verilmemiş"

Raporda, ürünün üzerindeki talimatlarda sadece "Koruyucu eldiven kullanın. Elleçlemeden sonra ellerinizi iyice yıkayın" uyarısı bulunduğu, diğer kişisel koruyucu donanımla ilgili hiçbir bilgiye yer verilmediği vurgulandı.

Ürün kullanılırken başka kimyasalların karıştırılması durumunda oluşacak kimyasal reaksiyonun, mevcut olandan daha ciddi kazalara sebebiyet verebileceği ifade edilen raporda, dava konusu ürünün boş bir alanda suyla karıştırıldığında herhangi bir sıçrama ya da patlama yapmayacağı, giderdeki tıkanıklık ve kalıntı az olduğunda bu tür kazaların yaşanmayacağı kaydedildi.

Ancak dava konusu lavabo açıcının, suyla reaksiyona girmesi sonucu kapalı ya da kısmen tıkalı lavabolarda gaz ya da buhar çıkışına bağlı olarak kostik çözeltinin sıçrayabileceği anlatılan raporda, "Buradan çıkan kostikli suyun cilde teması halinde tehlikeli olabileceğinden, mutlaka kişisel koruyucu ekipmanlarla beraber kullanılması önemli olup ürünün kullanım talimatında kişisel koruyucu donanımla ilgili sadece eldivene yer vermiştir." ifadeleri kullanıldı.

Hazırlanan rapor, İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderildi. Davanın bir sonraki duruşması 10 Ekim'de görülecek.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.