Konya’daki ilk medreselerden biri olan Ali Gav Medresesi, 13. yüzyılın başlarında inşa edilmiştir. Yapım tarihi kesin olarak bilinmese de, günümüze yalnızca güney eyvanı ve iki odası ulaşmıştır. Aynı yüzyılda Alâaddin Tepesi üzerindeki Medrese-i Sultâniye de şehrin en eski eğitim kurumlarından biri olarak kabul edilir.

1202 yılında yaptırılan İplikçi (Altunaba) Medresesi, dönemin en seçkin ilim merkezlerinden biriydi. Müderris, muid ve öğrenciler için düzenlenmiş maaş sistemi, medresenin gelişmiş eğitim yapısını göstermektedir.
Selçuklu Hanedanı Kadınlarından Vakıf Medreseleri
Selçuklu hanedanı kadınları da Konya’nın ilim hayatına katkı sağladı. Devlet Hatun, 1229 yılında Hatuniye Medresesi’ni inşa ettirerek kadınların eğitime destek verdiği ilk örneklerden birini oluşturdu.

Mevlânâ Döneminin Medreseleri
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin yaşadığı dönemde, onun çevresiyle doğrudan bağlantılı birçok medrese inşa edildi. Molla Atik Medresesi, Mevlânâ’nın babası Bahâ Veled’in talebi üzerine 1232 yılında yapılmış, daha sonra Seyfiye Bukası ile birleştirilmiştir.
Yine 13. yüzyılda yaptırılan Nizamiye (Nalıncı) Medresesi ve Tacülvezir Medresesi, dönemin ileri eğitim kurumları arasında yer almıştır.

Sırçalı ve Karatay Medreseleri: Konya’nın Bilim Mirası
1243 tarihli Sırçalı Medrese (Muslihiye), çini süslemeleriyle öne çıkan ve bugün hâlâ ayakta olan nadir Selçuklu eserlerinden biridir. Medresede Hanefî fıkhı ve tefsir dersleri verilmiş, 1924 yılına kadar eğitim sürmüştür.
Konya’daki en önemli yapılardan biri olan Karatay Medresesi, 1251 yılında Vezir Celâleddin Karatay tarafından yaptırılmıştır. Zengin çini işçiliği, kubbeli mimarisi ve ilim geleneğiyle Anadolu’daki medrese mimarisinin en parlak örneklerinden biri kabul edilir.
İnce Minareli Medrese ve Diğer Eğitim Yapıları
Selçuklu veziri Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından 1258-1279 yılları arasında inşa edilen İnce Minareli Medrese (Darülhadis), Anadolu’daki ilk hadis eğitim kurumu olma özelliğini taşır.
Bunun yanında Atabekiye, Kemaliye (Karatay-ı Sagîr) ve Kadı Kalemşah medreseleri de Konya’nın eğitim tarihinde önemli yer tutar.
Karamanoğlu ve Osmanlı Dönemlerinde Medrese Geleneği
Selçuklu’nun ardından gelen Karamanoğlu Beyliği Döneminde üç medrese inşa edilmiş olsa da, hiçbiri günümüze ulaşmamıştır. Osmanlı Dönemi’nde ise Konya’da yaklaşık 60 medrese kuruldu.
Bu medreselerden Taşkapı Medresesi (1676), Nakiboğlu Medresesi (1764), Ovalıoğlu Medresesi (18. yüzyıl sonları), Yusuf Ağa Medresesi (1797) ve Ziyâiye Medresesi (1813) dikkat çekici örneklerdendir.

Osmanlı Döneminde Konya’da Eğitim ve İstihdam
Osmanlı döneminde Konya’daki medreseler yalnızca dini eğitim veren kurumlar değil, aynı zamanda devletin ihtiyaç duyduğu kadı, müftü, imam, kâtip ve muhasebeci gibi eğitimli personeli yetiştiren merkezlerdi.
Medrese mezunları, bulundukları bölgelerde dini hizmetlerin yanı sıra mali ve idari görevlerde de istihdam edilirdi. Bu yönüyle medreseler, Osmanlı toplum yapısının temel eğitim kurumları olarak işlev gördü.
Konya, Medrese Kültürünün Başkenti
Selçuklu’dan Osmanlı’ya uzanan süreçte Konya, medrese geleneğini kesintisiz biçimde sürdürmüş; Anadolu’daki bilim, kültür ve din hayatının kalbi olmuştur.
Bugün ayakta kalan Karatay, Sırçalı ve İnce Minareli Medreseler, Konya’nın eğitim tarihindeki parlak geçmişinin sessiz tanıkları olarak varlıklarını sürdürmektedir.