Konya’nın yakın tarihinin unutulmaz şahsiyetlerinden birisi de “Ekmekçi Hayk” olarak bilinen Hayık Buğdaycıgil’dir. At arabasıyla Konya’yı sokak sokak karış karış gezip ekmek dağıtan Hayk, gayrimüslim olmasına rağmen Konyalılar tarafından çok sevildi. Fenni Fırın’ın mis gibi sıcacık ekmeklerini evlere ulaştıran Hayk, çocukların da sevgili kahramanı olmuş bir simadır.
Konya’da 1910 yılında doğan Hayık Buğdaycıgil, İstiklal Harbi sonrası, Konya’da yaşamayı tercih eden Ermenilerden birisiydi. Halep’te yaşayan kardeşleri bir ara onun Halep’e yanlarına götürseler de Hayık oralarda yapamamış ve tekrar Konya’ya dönmüştür. Ata Koçbeker, Fenni Fırın’ın müsteciri olduğunda Hayık ile yolları burada kesişti.

ONUN ARABASINA BİNMEYEN YOKTU
O zamanın otuz kırk bin nüfusluk Konyası’nda az sayıda bakkal olduğu için fırının ürettiği ekmeğin önemli bir kısmı da arabalı satıcılar marifetiyle evlere ulaştırılmaktadır. Bu arabalı ekmek satıcılarından biri de Hayık’tır. Dört mevsim Fenni Fırın ekmeği satan Hayık, müşterilerin satın aldıkları ekmeği hiç deftere yazmadı. Ay sonu ne öderlerse onu alırdı. “Ben gayrimüslimim, benim hakkım yenmez” dese de bütün ekmek abonelerinin bir ay boyunca kaç ekmek aldığını günlük adetleriyle aklında tutardı.
Dürüst, saygılı ve kibar bir beyefendi olan Hayık’ın arabasına çocuğundan yetişkinine Konya sakinlerinden binmeyen de yoktur.

TALİHSİZ TRAFİK KAZASI
1962 yılının başlarında bir gün eski Doğumevi (günümüzde İl Sağlık Müdürlüğü) civarında bir pikap, Hayk’ın arabasına şiddetle çarpar. Atının öldüğü, arabasının hurdaya çıktığı bu kazadan Hayık ağır yaralı olarak kurtulur. Uzunca bir tedavi süresinin ardından ayağa kalksa da artık bir ayağını sürüyerek yürüyebilmektedir. Elindeki yegâne sermayesini kaybeden Hayık’a Ata Bey ısrarla fırınında maaşlı olarak çalışmayı teklif ettiyse de teklifi kabul görmedi. Bunun üzerine fırının ekmek arabalarından birini Hayık’a verdi.

HUŞU İÇİNDE EZAN DİNLERDİ
Bir gayrimüslim olmasına rağmen İslam dinine oldukça saygılı olan Hayık, ezan okunurken şayet oturuyorsa bir anda ezan sesinin geldiği yöne yönelir, bir nevi saygı duruşu hâletinde huşu içerisinde ezanı dinlerdi. Bir gün onun bu durumunu yazıhanesinde oturduğu yerden şaşkınlıkla seyreden Nazım Mutluer, ezan bittikten sonra Hayık’ın yanına giderek böyle bir gayrimüslimden beklenemeyecek bu davranışının sebebini sorduğunda Hayık’ın: “Olsun… Saygı göstermek gerekir” cevabını vermiştir.
MÜSLÜMAN OLARAK VEFAT ETTİ
Onun İslam’a karşı bu saygısından olsa gerektir ki; ölmeden kısa bir süre önce evinde, kendini hasta yatağında ziyaret eden Ata Koçbeker ve oğlu Oğuz’un arzusunu kırmayıp kelime-i şahadet getirerek Müslüman oldu. 1982 yılında vefat eden Ekmekçi Hayık Musalla Mezarlığı’na defnedilirken telkini Faik ismiyle verildi.