Mevlana’yı karşılarken…
Konya’da hafta sonunda anlamlı bir organizasyon vardı. Büyükşehir Belediyesi tarafından Hazreti Mevlana ve ailesinin Konya’ya gelişinin 796. Yıl dönümü kapsamında çok güzel bir program tertiplendi. Cuma ikindiden sonra başlayan Teşrif-i Mevlana etkinlikleri gerçekten de coşkulu programlara sahne oldu. Özellikle Türk Hava Kuvvetleri’nin gururu Türk Yıldız Yıldızları ve Solo Türk gösteri uçuşu nefesleri kesti. İmkan bulan meydana koştu, bulamayan pencereden havadaki müthiş akrobasiye tanık oldu.
Bakmayın “ne gerek vardı” diyenlere, “bu ekonomik koşullarda uçakların gösterisi ihtiyaç mıydı, bunlar su mu yakıyor” diyenlere.. Elbette her güzelliğin bir külfeti var. Ama hem toplum olarak gökyüzündeki kartallarımızı görmek ve Mevlana gibi bir değeri yaşayıp yaşatmak için böylesi etkinliklere ihtiyacımız var. Şovsa şov!
Hepimizin Hazreti Mevlana’yı iyi anlamaya ihtiyacımız var. Bunun için her fırsatı değerlendirmek gerekir. Çünkü Mevlana, düşünce dünyasının derinliklerine yolculuk etmek isteyenlerin sık sık başvurduğu bir isimdir. Onun felsefesi ve öğretileri, yüzyıllar boyunca insanların kalplerine dokunmuş, sınırları aşarak evrensel bir boyut kazanmıştır. Mevlana, sadece bir dönemin değil, tüm zamanların düşünürü olarak, insanlığa ışık tutmaya devam etmektedir.
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin en önemli öğretilerinden biri, hoşgörü ve sevgidir. Ona göre, insanlar arasındaki en önemli bağ sevgidir ve bu sevgi sınırsızdır, herkesi kucaklar. Mevlana'nın "Gel, ne olursan ol yine gel" sözleri, hoşgörü ve kabul etmenin önemini vurgular. Onun felsefesi, farklılıkları zenginlik olarak görmeyi öğütler ve insanları birleştiren ortak değerlere odaklanır.
Mevlana'nın öğretileri arasında adalet ve doğruluk da önemli bir yer tutar. Adaletin önemi üzerine söylediği "Adalet, kullar arasında yapılan her iyiliğin başıdır" sözü, adaletin insan ilişkilerindeki merkezi rolünü vurgular. Doğruluk ise, Mevlana'nın felsefesinde bir yaşam biçimi olarak öne çıkar. Doğruluk, içsel bir dürüstlük ve dışsal bir doğruluk olarak değerlendirilir.
O halde onu iyi anlamak ve anlatmak mecburiyetimiz var. Mevlana'nın izinde yürümek, sadece onun öğretilerini anlamak değil, aynı zamanda insanlığa hizmet etmek ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için bir çağrıdır. Unutmayalım ki, Mevlana'nın sözleri ve felsefesi, insanlığın ortak mirasıdır ve bu mirası yaşatmak hepimizin sorumluluğudur.
