KONYA HABER
Konya
Açık
22°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3314 %0,37
49,0397 %0,61
4.896,60 % 0,08
Ara

EĞİTİMDE ASIL MESELE

YAYINLAMA:

Cumhuriyet tarihi boyunca eğitimle ilgili söylenen, yazılan ve çizilenleri hatırlayınca bunların pek çoğunun gerçekleştirdiğimizi söyleyebiliriz.

Ancak bu konuda yapacak daha çok işimizin olduğunu da bilmemiz gerekir.

Cumhuriyetin ilk yıllarından beri eğitimle ilgili büyük hayallerimiz vardı. Son yirmi yılda fiziki altyapıda bu hayaller büyük ölçüde gerçekleşti.

Her ne kadar birçok yanlış yapılmış olsa da bilgiye erişim konusunda çok yol aldığımız da gerçek.

Eksiklerimiz kalite, liyakat ve öğretmen yetiştirmedeki yanlışlıklar.

Cumhuriyet döneminin büyük bir bölümünde Sınav ve Diploma odaklı eğitim yapılanması, eğitimde yapılmak istenen birçok projeyi doğmadan bitirmiş.

Bunlardan en önemlilerinden biri, açtığımız 210 üniversiteyle nerdeyse isteyen herkesi diploma sahibi yaptık da ne oldu? Diplomalı işsizleri çoğalttık, ara elemanlarını yok ettik.

Köy Enstitülerini, Öğretmen Okullarını, Eğitim Enstitülerini önce siyasallaştırdık sonra kapattık, öğretmen yetiştirmeyi sadece üniversitelere bıraktık sonuçta bugünlere geldik.

Zorunlu eğitimin önce 8, sonra da 12 yıla çıkartılmasının amacı neydi?

Üretimin artması, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve en önemlisi de işsizliğin azaltılmasıydı!

Peki bunu yapabildik mi?

Maalesef yapamadık.

Okul binası yapımında sayısal anlamda çok yol kat ettik. Sonuç, ülkemizin geleceği için ne istediysek tam tersi oldu.

En büyük darbeyi de mesleki eğitim aldı. Kalifiye eleman sayısında hızla düşüş yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor…

Sonra da saç baş yolduk. Nerede hata yaptık diye hindi gibi düşünmeye başladık.

Yapılan bir araştırmaya göre bugün okumuşlar okuduklarına bin pişman.

Neden ayda yüz bin TL maaş alan kaynakçı, elektrikçi, tırnağı, inşaat ustası vs. olmadım diyor.

En büyük hayalimiz olan diploma ve yabancı dil önemini kaybetti,

Yıllar önce; bir eğitimci ne demişti, "Bir anne, babanın çocuklarına bırakacağı en iyi miras eğitimdir.”

Peki bunu becerebildik mi?

Maalesef,

Bu, dün böyleydi, bugünkü tüm gelişmelere rağmen yarın da farklı olmayacaktır.

Çok mu karamsarım?

Kesinlikle hayır.

Aklın ve bilimin olmadığı hiçbir başarı, mutluluk ya da kazanç sürdürülebilir olmaz.

Bugün diplomalı işsizlerin ve okuduklarına bin pişman olanların sayısı zirveye ulaştı.

Peki kabahat eğitimde mi yoksa eğitim sisteminin yanlış kurgulayan eğitimi yaz boz tahtasına çeviren bizde mi?

8 yıllık kesintisiz eğitim tutmadı, kaldırılması doğru muydu? Kaldıranlara göre doğruydu.

Peki 12 yıllık zorunlu temel eğitim uygulanmaya başladığı tarihten beri iyi bir vatandaş, ahlaklı bir insan, mutlu gençler yetiştiriyor mu?

Bu sorulara evet diyebilmek eğitimi ve ülkemizi tanımamaktır.

Bundan sonra zararın neresinden dönersek kar mantığıyla sınav ve diploma için eğitim modelinden vazgeçmemiz gerekir.

Bu yeter mi? Elbette yetmez.

Öğretmen yetiştirme mutlaka ele alınmalı idealist öğretmenler yetiştiren eski öğretmen yetiştiren okullar derhal açılmalıdır.

Çünkü bu yanlışta ısrar ediyor, sadece müfredat değiştirerek bu meseleyi çözdüğümüzü zannediyoruz. Bu da sadece zaman kaybıdır. Sonra da tüm değerlerimiz altüst oluyor kalkınmada geri kalıyoruz.

Buradan eğitimin başındakilere 45 yıllık bir eğitimci olarak hep yazdım, şimdi tekrar yazıyorum.

Değerli yöneticiler; İnsan gücü ve istihdam planlaması yapmak, üretim odaklı eğitime yönelmek, ilgi, yetenek ve hayalleri merkeze alan bireysel eğitimi öne çıkartmak o kadar zor mu?

Yok, çok kolay,

Peki hala niye yapmıyorsunuz?

Yoksa birileri yapmak istediklerinizi size yaptırmıyor sizde olan bitenlere sadece seyirci mi kalıyorsunuz?

Taşın altına hep birlikte elimizi koymanın zamanı hâlâ gelmedi mi?

Bunu çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için değil de ne için yapacağız?..

Eğitimdeki yanlışları defalarca buradan bıkmadan, usanmadan sabırla anlatmaya devam edeceğim.

Eğitim konusunda ne istediğimizi biz tam olarak anlatamadığımız için birileri istediklerini bize dayatıyor ve içinden çıkılamaz hale getiriyorlar…

Yazının özeti; "Eğitimde asıl mesele çocukların kalbine ne koyduğunuzdur. Çocuklarımızın kalbine Allah ve Peygamber sevgisini, vatan ve millet sevgisini yerleştirmeli; bu yolda bilinçli öğretmenler eliyle yeni dünyanın ve lider Türkiye'nin gençlerini yetiştirmeliyiz." (Prof. Dr. Necmettin Erbakan)

Yorumlar
E
Erdoğan Doğan 7 ay önce
Kıymetli Hocam öğretmen yetistirecek Millî Eğitim Akademisini ben beğendim.siz ne düşünürsünüz
BEĞENME
0
CEVAPLA
A
Akın sivas 7 ay önce
Eline emegine saglik hocam
BEĞENME
0
CEVAPLA
Y
Yücel Kemandi 7 ay önce
Akademi, öğretmen adaylarına mesleğe başlamadan önce 550 saatlik zorunlu bir eğitim verecektir Akademinin kurulma amacı, öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini artirmak. Sadece mesleki yeterlilik yetermi?İnşaallah milli bir başarı sağlanır. Başarısı için duacıyım.
BEĞENME
0
CEVAPLA
T
Tarik 7 ay önce
Evet dostum Siyonizm yaptırmıyor
BEĞENME
0
CEVAPLA
S
Sidika 7 ay önce
İstikrarın olmamasına temas edilmesi oldukca önemli bir husus. Bu açıdan bakabilmek gerekir. Öte yandan çocukların kalbine ne koyduğumuz kadar nasıl koyduğumuz, bunu nasıl anlamlandırdıkları ve yaşama yansıttıkları da çok önemli. Bu yazıda bilgiye ulaşmanın kolaylığına temas edilmesi bir diğer kritik nokta. Seçici ve eleştirel zihin becerileri dönüşen dünyanın şimdilik en önemli ihtiyacı.
BEĞENME
0
CEVAPLA