KONYA HABER
Konya
Açık
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9157 %0,77
47,9224 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara

Bıçak Yarası Geçer, Dil Yarası Geçmez

YAYINLAMA:

Hayatta insanın başına her şey gelebilir. Düşeriz, yaralanırız, hastalanırız… Zamanla geçer, iyileşiriz. Ama bazen öyle bir şey olur ki ne zamanla geçer ne de izi silinir: bir söz.

Hani derler ya, “Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.” Ne kadar doğru bir söz. Çünkü bıçak derine saplansa bile bir süre sonra kabuk tutar. Ama kalbe saplanan kelimeler kolay kolay unutulmaz. Hele ki bir yakınımızdan, sevdiğimiz birinden gelmişse...

Gün içinde hepimiz bir şeylere sinirleniyoruz, üzülüyoruz. Bazen farkında olmadan ağzımızdan bir cümle çıkıveriyor. O an belki haklı hissediyoruz kendimizi, ama sonrasında içimizi bir pişmanlık kaplıyor. Çünkü kırılan bir kalbi onarmak, dilimizi tutmaktan çok daha zor.

Kim bilir kaç insan, sadece bir söz yüzünden içine kapanmıştır, ilişkisini bitirmiştir, kendine olan güvenini yitirmiştir… Oysa düşünerek konuşmak o kadar zor değil. Sadece birkaç saniye durup, “Ben böyle söylesem kırılır mı?” diye sormak yeterli.

Sözün gücü çok büyük. Bir kelimeyle mutlu da edebiliriz, bir cümleyle mahvedebiliriz. Bu yüzden biraz daha dikkatli olsak, biraz daha yumuşak dursak, belki her şey daha güzel olur.

Unutmayalım, kelimeler bazen en derin izleri bırakır. Ve bazen en güzel şifayı da…

****

Ülkenin birinde, ülkesinin insanların her birini mutlu yapacak şeyin ne olduğunu bilmek isteyen bir kral vardı. Bunun için bir sergi düzenledi ve herkese mutluluk getirebilecek nesneleri sergilemek üzere tüm akıllı insanları davet etti.

Birçok kişi ellerinde çok güzel şeylerle gelip sergide yer aldılar. Sergilenenler arasında bir de resim vardı. Resimde, içinde dili gözüken bir insan ağzı ve o ağzın hitap ettiği yoksul, cılız ve aç bir adam görülüyordu. Resmin altında da “TATLI DİL” diye yazıyordu.

Kral ressamın yanına giderek resmin anlamını sordu, “Efendim” dedi ressam, “Sergideki diğer şeyler, örneğin çiçekler, kitaplar, müzik aletleri, sanat eserleri insanları ancak bir süre için mutlu ederler. Hâlbuki tatlı bir dil, birkaç güzel ve sevgi dolu söz söyleyerek başkalarını yıllarca mutlu edebiliriz. Tatlı dil ıstırap çekenlere ümit verir, neşelendirir, zayıflara güç ve güven verir ve öksüzlere sevgi verir. Tüm insanları sürekli olarak sadece tatlı bir dil mutlu edebilir.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *