KONYA HABER
Konya
Açık
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9157 %0,77
47,9224 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara

Çocukları yazın bari yarış atı yapmayın!

YAYINLAMA:

Okulların kapanması ve tatilin girmesiyle birlikte bir ülke klasiği olarak çocuklarımızın yaz etkinliklerine dahil olması için dört koldan arayışa giriyoruz. Kimimiz en yakın Kur’an Kursu’na kimimiz belediyelerin veya Gençlik Spor İl Müdürlükleri’nin açtıkları yaz okullarına kayıt ettiriyoruz evlatlarımızı. Bazı veliler ise daha kapsamlı arayışlar ve beklentiler içerisinde oluyor. Özel diye tabir ettiğimiz ve hatırı sayılır paraların ödendiği yaz okulları devreye giriyor onlar içinde.

Yaz okullarının temel mantığı çocuklara dini eğitim, eğitici ve eğlendirici faaliyetler, yabancı dil gelişimi ve spor olarak sıralanabilir. Bazı kurslar bunların bir kısmını karşılarken bazıları ise hepsini vadediyor.

Burada dikkat edilmesi gereken husus çocukların yazın da yarış atına döndürülmemesi. Zaten 9-10 ay okullarda veya dershanelerde dersler, ödevler, bitmek bilmeyen test maratonları ile adeta çuvala saman deper gibi bilgi bastığımız öğrencilerin birkaç ay dinlenmesine ruhen ve bedenen kendilerini yenilemelerine izin verilmiyor. Yaz okullarında bile yoğun ders temposuna girenler var. Bu ne kadar doğru bilemiyorum.

Ama bence yapılması gereken temel dini bilgiler eğitimleri, yüzme gibi kasları çalıştıran bir spor branşı ve satranç gibi zihin jimnastiği yapılacak birkaç faaliyet ile yaz dönemi verimli geçirilebilir.

Ne yazık ki bizde eğitim olayı iyice çığrından çıkmış durumda. Bir taraftan müfredatların, okulların ve öğretmenlerin dayatması diğer yandan aile ve mahalle baskıları ve en nihayetinde dershane / etüt merkezi / özel ders maratonu… Sınav çemberindeki öğrencilerimizi yarış atı gibi koşturuyoruz. Birçok çocuğumuz bu yolda telef oluyor. Yakından tanıyorum ki sayısız arkadaşım potansiyelli olmalarına rağmen ailelerinin baskıları başta olmak üzere bu süreci çok olumsuz atlatıyor. Mental açıdan çöküyor. Oysa o öğrenci serbest bırakılsa (elbette başıboşluktan bahsetmiyorum. Kastımız kontrollü bir serbestliktir) daha başarılı olacaktır. Disiplin altına alacağız derken ipin ucu kaçmasın. Çocukların, gençlerin ruhi, fiziki ve sosyal ihtiyaçları unutulmamalı. Tatil de oyun da, gezip, eğlenmek de onların hakları arasında. Unutmayın bir cismi ne kadar sıkarsanız, ona ne kader baskı uygularsanız bir o kadar da deforme etme ihtimaliniz artar.

Kalın sağlıcakla…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *