KONYA HABER
Konya
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
KONYA
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Ara

Türk’ün Zaferler Ayı: Eylül

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Milletler için zafer günleriyle dolu olan ayların yeri her daim önemlidir. İşte bizim milletimiz için unutulmayacak zaferlerle dolu olmasından ötürü Eylül ayı, Türk’ün zaferler ve ulusal başarılar ayıdır.

Bu bağlamdan hareketle tarihimiz için şanlı bir ay olması bakımından ehemmiyeti büyük olan Eylül ayındaki unutulmaz zaferlerimizi bir kere daha hatırlayalım:

1396 yılında Papa ve Macar Kralı’nın Osmanlıları Balkanlar’dan atmak için harekete geçmeleri sonucu Haçlı ittifakı tarafından kuşatmaya alınan Niğbolu Kalesi önlerinde Osmanlı kuvvetleri destansı bir zafer kazanarak Haçlıları unutamayacakları bir bozguna uğratmıştır.

Saltanatı döneminde ilk fethettiği yer olan Kili’yi kâfi görmeyen Sofu, Veli gibi unvanlara sahip II. Bayezid, hiç vakit kaybetmeden Akkerman’a yürüyerek Kili’de padişah olarak elde ettiği ilk askerî başarısının devamını getirmek istedi. Kırım Hanı Mengli Giray’ın da desteğiyle Osmanlı ordusu Akkerman’ı da fethetti.

1514’te Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim Han’ın komuta ettiği ordu, Çaldıran Zaferi’nin devamını getirmiş ve ileri harekâtı sürdürerek zaptettiği Tebriz’e destansı bir giriş yaptı.

1526 yılında ve yine bir Eylül ayında Kanuni Sultan Süleyman Han’ın komutasındaki Osmanlı birlikleri Macaristan’ı fethetti ve burası kendi iç işlerinde bağımsız fakat dış işlerde Devlet-i Aliyye’ye bağlı olan bir krallık haline geldi.

Türk donanma tarihi ve savaş tarihi bakımından anlamlı yine önemi çok büyük bir zafer vardır ki adı Preveze Deniz Zaferi’dir. 1538 yılı Eylül ayında Barbaros Hayreddin Paşa’nın komuta ettiği Osmanlı donanması ile Andrea Doria’nın başında olduğu Haçlı donanması arasında gerçekleşen bu deniz savaşında Osmanlılar destansı bir zafer kazanmış ve Akdeniz’de Türk’ün sarsılmaz üstünlüğü bir defa daha ortaya konmuştur.

İlerleyen yaşı ve gittikçe bozulan sağlığından dolayı hekimlerin yaptığı her türlü ikaza rağmen ordusunun başındaki son seferine çıkan ve Osmanlı’ya gerçekten muhteşem bir çağ yaşatmış Kanuni Sultan Süleyman Han’ın komuta ettiği Osmanlı ordusu Zigetvar Kalesi’ni fethetti. Gerçekleşen fetihten önceki gece düşmanı yenmesine rağmen ağır hastalığına yenik düşen yaşlı kurt, Zigetvar’ın fethini göremeden Hakk’a yürümüştür. Sadrazam Sokollu Mehmed Paşa da askerin moralinin bozulmaması için bu vefat haberini kalenin fethine kadar gizli tutmuş ve aynı zamanda vefat haberini içeren gizli mektupları o süreçte valilik yaptığı Kütahya’daki Sıçanlı sahrasında bulunan Veliaht Selim’e yollayarak orduyu sefer dönüşü karşılaması için hazırlanmasını istemiştir. Yeni hünkar tahta çıkar çıkmaz ayağının tozuyla Edirne’ye doğru yola koyuldu ve o esnada Kanuni’nin vefatını çoktan öğrenmiş ve bu yüzden Zigetvar Zaferi’nin sevincini dahi yaşayamamış buruk orduyu karşıladı. Sonuç olarak Osmanlı’ya muhteşem bir devir yaşatan ve Batı’nın “Muhteşem Süleyman” dediği Kanuni’nin son zaferi Zigetvar olmuş ve bu zafer de 1566 yılının Eylül ayında gerçekleşmiştir.

II. Selim devrinin önemli olaylarından biri olan Kıbrıs’taki başarılı seferini fetihle taçlandıran Osmanlı Devleti, 1570 yılı Eylül ayında Lefkoşa’yı resmi olarak teslim almış ve Kıbrıs’taki zaferini kesin olarak ilan etmiştir.

19.yüzyılda Rusların pan-Slavist politikalar güderek kışkırttığı Sırplarla Osmanlı ordusu arasında gerçekleşen Aleksinaç Muharebesi’nden başarıyla ayrılan taraf Osmanlı olmuştu ve bu zafer de yine bir Eylül ayında gerçekleşmişti.

11 Eylül 1855’te Türk tarihi açısından önemli bir hadise olmuş ve Osmanlı orduları Sivastopol’e girmiştir.

Asırlar asırları, seneler seneleri kovalamış ve yine aylardan Eylül idi… Yıl ise 1918 idi…

I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale hariç girdiği cephelerde genellikle sıkıntılar yaşayan Osmanlı ordusu, bu savaşın dışında başka bir savaşla da meşguldü. Rus ordusunun Gence şehrine doğru harekât başlatmasıyla Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu’ndan yardım istemiş ve Harbiye Nazırı Enver Paşa da bunu geri çevirmemiştir. Neticede Osmanlı tarafından kurulan Kafkas İslâm Ordusu’nun başına geçen Nuri Killigil, 15 Eylül 1918’de Bakü’yü Rus Bolşeviklerinin ve işbirlikçi Ermeni milliyetçisi terör çetelerinin elinden geri alarak Türk’ün şanlı tarihine bir zafer daha ekler. Bu zafer de Eylül ayında kazanılmış bir zaferdir.

Büyük Taarruz Zaferi ile Ağustos ayının geride bırakılmasının ardından Türk Ordularının Başkumandanı Mustafa Kemal Paşa’nın 1 Eylül 1922 tarihinde “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri…” emrini vermesiyle aynı gün Uşak’ın kurtarılmasından başlayarak Batı Anadolu’nun bütün illerinin, ilçelerinin, beldelerinin, köylerinin arka arkaya işgalden kurtarılmaya başlanması, artık Türk Kurtuluş Savaşı için adeta pastanın üstünde çilek olmuş ve Türk Kurtuluş Savaşı’nda son nokta büyük bir zaferler silsilesiyle Batı Cephesi’nde konacaktı…

Ve bir asır sonra..

Yıl 2020…

İşgalci Ermenistan’ın tacizleri sonucu 44 gün sürecek ve Azerbaycan’ın şanlı zaferiyle neticelenecek olan Tek Vatan Harekatı, 27 Eylül’de başlamıştır.

Sonuç olarak Eylül ayının Türk tarihi açısından müstesna bir yeri bulunmaktadır. Çünkü hatırladıkça göğsümüzü kabartan zaferler ve savaşlar bu ay içerisinde yaşanmıştır.

İnşAllah milletçe iftihar edeceğimiz nice zaferlerle dolu yeni Eylül’lere erişmek nasip olsun…

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *