Konya’da Güneşle Büyüyen Tarım: İlk Adımlar (2)
Konya’yı tanımlarken çoğu zaman aynı cümle kurulur: Türkiye’nin tahıl ambarı. Bu unvan tesadüf değil, çünkü yüzyıllardır bu topraklar buğdayın, arpanın, pancarın ve daha nice ürünün bereketiyle ülkenin sofralarını doyuruyor. Fakat artık Konya sadece tarımsal üretimiyle değil, yenilenebilir enerji yatırımlarıyla da öne çıkan bir şehir haline geliyor. Özellikle son yıllarda hızla artan güneş enerjisi santrali (GES) projeleri, Konya ovasının geleceğini yeniden şekillendiriyor.
Bir düşünün… Sabah gün doğarken çiftçi tarlasına gidiyor. Daha önce sulama motorunu çalıştırmak için elektrik faturasını düşünmek zorunda kalan üretici, şimdi köyün kenarına kurulan güneş panelleri sayesinde bu kaygıdan kurtuluyor. Çünkü güneş panelleri tarlalarla birlikte çalışıyor, pompaları besliyor, köyün ışıklarını yakıyor, hatta küçük işletmelerin makinelerini döndürüyor. Güneş, artık yalnızca toprağı değil, Konya’nın ekonomisini de ısıtıyor.
Bugün Konya’nın Karapınar ilçesinde kurulu olan 1.350 megavatlık Karapınar GES, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın da en büyük güneş enerjisi projelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Bu dev yatırım, Konya’yı sadece bir tarım merkezi değil, aynı zamanda bir enerji üssü haline getiriyor. Bu tablo, “Türkiye’nin tahıl ambarı” kimliğine “Türkiye’nin enerji ambarı” kimliğini de ekliyor. Enerji maliyetlerinin azalması, tarımda üretim maliyetlerini düşürüyor; bu da çiftçi için sürdürülebilir üretim, tüketici için daha uygun fiyat anlamına geliyor.
GES yatırımlarının bir başka boyutu ise istihdam. Artık köyde doğup büyüyen gençler, tarımdan kopmak zorunda kalmadan enerji sektöründe iş bulabiliyor. Panellerin kurulumu, bakımı, teknik altyapısı derken tarımın yanında yeni bir meslek dalı doğuyor. Bu da kırsaldan kente göçü azaltan, gençlere köylerinde kalma umudu veren bir gelişme. Güneşin ışığı sadece enerji üretmiyor; aynı zamanda gelecek için umut, gençler için iş, köyler için yeni bir hayat üretiyor.
Kısacası Konya’da güneşle büyüyen tarım, yalnızca enerji ve tarımı buluşturmuyor; aynı zamanda bölgesel kalkınmayı, istihdamı ve sürdürülebilirliği de beraberinde getiriyor. Bugün atılan bu adımlar, yarın sadece Konya’nın değil, Türkiye’nin enerji ve tarım geleceğini şekillendirecek kadar güçlü.