Meyve Vermeden Taşlama!
Vaktinde Meram bağlarında bir ceviz ağacı varmış. Ağaç büyüdükçe cevizler daha yukarıda kaldığı için toplaması da zorlaşmış. Gençler ağaca çıkarak toplamaya başlamışlar. Fakat bir gün, biri boş bir dala basmış ve ağaçtan düşmüş! Çok sinirlenmiş ve başlamış dallarını kırmaya... Hızını alamamış, bu defa birkaç taş fırlatmış. Taşlardan biri, cevizin bol olduğu bir dala isabet etmiş. Bunu gören diğer çocuklar hep birlikte hücum etmiş; aldıkları taşları fırlatıp ağacı paramparça etmişler. Cevizleri toplamışlar ama o, son topladıkları ceviz olmuş! O ağacın kaç yıldır meyve verdiğine bakan olmamış; herkes sadece o ana odaklanmış. Klişe bir kez daha gerçekleşmiş: Veren hep hedef olmuştur — ve olacaktır da!
*****
Konyaspor, 1 maç eksik oynadığından, son 5 sezondaki ilk 7 haftalık dilime baktığımızda:
2024-25 sezonunda 8 puan toplamış ve kendisine 11. sırada yer bulmuş.
2023-24 sezonunda 9 puanla yine 11. sırada yer almış.
2022-23 sezonunda 14 puanla 5. sırada,
2021-22’de 13 puanla 6. sırada,
2020-21’de ise 9 puanla 12. sırada tamamlamış.
Şu anki puanı 11 ve 8. basamakta bulunuyor. Yani diğer sezonlardan kalır yanı yok, hatta birçoğundan daha iyi puan toplamış. Ama nedendir bilinmez, her skorda sosyal medyada hocaya yükleniliyor. İşine bu kadar saygı duyup bu kadar çaba sarf eden, zaman zaman karşılığını da bulan oyunlar oynatan bir hoca ve sisteme neden bu kadar yükleniliyor?
Bir de bu maçları hangi takımlarla oynayıp bu puanları almış, ona bakmak gerek! Bu sezon oynadığı maçlar sırasıyla: Eyüpspor, Gaziantep FK, Göztepe, Alanyaspor, Galatasaray, Başakşehir ve son olarak Kasımpaşa.
Bu takımlar arasında alınan mağlubiyetlere bakalım: Galatasaray ve Alanya... Alanya maçında saçımızı başımızı yolduk, “nazarlık” dedik! Galatasaray’a karşı ise “uçtu, kaçtı, uzay takımı” denildi. Mağlubiyet, uzun toplar ve bireysel hatalardan geldi. Üç gol attığın Antep, senden sonra maç kaybetmedi! Antep’in bu sezon yalnızca iki yenilgisi var: Biri Konyaspor’dan, diğeri Galatasaray’dan! Anlayamadığım bir şekilde, Recep Uçar göreve geldiğinden beri ona karşı bir önyargı var ve bu maalesef hâlâ kırılamıyor. Ne yaparsa yapsın, takım nasıl oynarsa oynasın... Kazandığında “Recep ve Uğur’a rağmen”, kaybettiğinde “zaten böyle olacağı belliydi” deniyor.
Ya arkadaşlar, elinize alın Süper Lig takımlarının maliyet listelerini bir inceleyin! Konyaspor, maliyet açısından ligin en düşük bütçeli 4 takımından biri. Ama her şey maliyet mi? Elbette hayır!
Size basit bir yöntem söyleyeyim: Sezon başında takımın piyasa değerine bakın, bir de 10 hafta sonra tekrar bakın. Eğer artış varsa, oyuncular kıymetleniyor, piyasa yapıyor demektir. Düşüş varsa başarısızlığa gidiliyordur. Takım başarılı ama oyuncu değer kaybediyorsa, sorun oyuncudadır. Örneğin Deniz, çok düşük rakamlardan gelip 3.5 milyon euro seviyesine ulaştıysa, burada bir başarı vardır. Takımdaki oyuncuların değeri artarken takım ilk 10’a girmişse ve hâlâ eleştiriliyorsa; bazı oyuncular da şapkayı önüne koyup düşünmeli — tıpkı Bazoer gibi.
Kasımpaşa, mali krizler yaşasa da bu ligin kalburüstü, belli bir kaliteye ve oyun anlayışına sahip takımlarından biri. İstanbul’da böyle bir rakibe karşı alınan 1 puan kıymetliyken, neden hâlâ “meyve veriyor” diye ağacı taşlıyoruz? Konyaspor bu sezon özellikle ilk yarılarda oynadığı oyunlarla daha çok göz doldurdu; skorlar da bunu destekliyor. Oyun sistemini beğenen olacaktır, beğenmeyen de. Ama kısaca belirtmek gerekirse, kanat beklerini bu ülkede en iyi kullanan takımlar arasındayız. Ön alan baskısı, rakibi etki altına almak, pozisyona girmek, rakibe özel sistemle oynamak — Konyaspor’un bu sezon en iyi yaptığı işler bunlar.
Konyaspor’u İlhan Palut’un 3. olan takımıyla kıyaslamak büyük bir hatadır. O dönemin futbolcu kalitesi, dolar kuru, maliyetler ve gelirler çok farklıydı. Bugün Süper Lig’de takımlar arasındaki makas giderek açılıyor. Bu ortamda sizi ayakta tutacak tek şey sistem ve genç oyuncular olur. Konyaspor; genç ve tecrübeli isimlerin karışımından oluşan dengeli bir takım. Elbette kötü oyunlar, mağlubiyetler olacaktır. Bir de ülkemizde hakemlerin gasp ettiği puanlar var. Niyet okuyamayız ama; hakemlerimiz kötü mü, yoksa kötü niyetli mi? Takdir sizin. Muleka’nın ayağına basılan pozisyonu görmeyen hakem, Opoku’ya ikinci sarıyı göstermeyen hakem... Akıl alır gibi değil. Kimse konuşmadı ama Andzouana’nın ceza sahasında dengesinin bozulduğu bir pozisyon vardı. Buz gibi penaltı! Calusic’in gördüğü karta benzer bir pozisyon! Guaye’nin şiddet içerikli dirseğine kırmızı kart çıkmaması... Bunlar sadece bariz olanlar. Bir de ince ince doğranan pozisyonlar var. Her hafta hakem konuşmak istemiyorum ama bu hakemler sadece Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray söz konusu olduğunda mı işlem yapacak? Üzücü olan; tüm bunlara rağmen sosyal medyada hâlâ hocaya yüklenilmesi... Biraz sabır! Konyaspor gerçekten iyi yolda, iyi futbol oynuyor ve mücadele ediyor. Bunun meyvelerini toplayacaktır ama taşlanarak değil.
Maçın Sözü: “Her beraberlik bir duraktır; yolun bittiği değil, düşünmenin gerektiği yerdir.”