KONYA HABER
Konya
Açık
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,0412 %0,33
48,8981 %0,54
9.028,56 % -0,42
Ara

Etkisiz Yetkili

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

* Bazı anlattıklarımın daha etkili olması için dini kıssa mı anlatmam gerekiyor. Teknik yazınca etkili olamıyorum galiba. Anlaşılması zor değilim fakat basit ve anlaşılır olmalıyım. Başlıyorum. Ebu Hanife’nin yaşadığı zamanlarda çocuğun birisi bal yiyince vücudunda yaralar çıkıyormuş, ama bir türlü bal yemeyi de bırakamıyormuş. Ailesi, çocuklarının bal tutkusunu önleyebilmek için hekimlere gitmişler, tedbirler uygulamışlar, ama geçmemiş yaralar. Tavsiye üzerine, Ebu Hanife Hazretlerine gitmişler. İmam, sorunu dinledikten sonra çocuğun ana ve babasına 40 gün sonra gelin demiş. Anne ve baba buna bir anlam veremese de çaresizlik içinde mecburen geri dönmüşler. 40 Gün geçtikten sonra tekrar Ebu Hanife Hazretlerinin huzuruna varmışlar. İmam-ı Âzam, çocukla kısa bir görüşme yaptıktan sonra ona bundan sonra bal yeme evlâdım demiş. Sonra da çocuğun ailesine dönüp tamam, gidebilirsiniz demiş. 40 Gün bekleyip de sonunda sadece bir cümle duymak, anlaşılır bir durum değil. Fakat karşılarındaki zat da devrin en büyük âlimi. Onun dediği gibi yapmışlar ve evlerine dönmüşler. Sonraki günlerde bakmışlar ki çocukları artık bal istemiyor. Merak etmişler bunun sebebini. İmam-ı Âzam’ı tekrardan ziyaret etmişler ve ona efendim, ona bir cümle söylediniz. Nasıl onu baldan vazgeçirebildiniz nedir bunun hikmeti diye sormuşlar. İmam-ı Azam 40 gün önce, ben de bal yiyordum. Bal yiyen birinin, başkasına bal yeme demesi etkili olmaz. Sizin ilk gelişinizde bal yemeyi kestim, önce nefsimde denedim bunu. Kendim bunu bırakmanın mümkün olduğunu görünce sözüm de ona tesir etti.

* Günümüzde herkes her şeyi bildiği halde, etkili olamıyor. Bunun sebepleri ve yapmamız gerekenler belli. Etkili olmak için, sorumluluk almak ve bu sorumlulukları yönetmek gerekir. Sonuç üretmek için sorumlulukları kullanırız. Etkisiz isek başarılı olmak için daha fazla pratik veya deneyime ihtiyaç duyarız. Etkisiz biri, işinin rehberlik veya öğretim beklentilerini başarıyla karşılayamayan, denetleyici bir rolde veya pozisyonda bulunan kişidir. Biri, otoriter bir role yükselmeden önce bir akıl hocasıyla yeterince zaman geçiremediği veya yeterli eğitimi tamamlayamadığı için etkisiz olur. Saldırganlık yaparak etkisizlik gösterir. Strese girince veya ekip üzerinde kontrollü kaybettiğini hissettiğinde zorbalığa başvurur. Zorbalık örnekleri olarak çalışanı işten çıkarmakla tehdit etmek, bir iş arkadaşının fiziksel görünümünü veya kişiliğini eleştirmek ve bir ekip üyesini herkesin önünde azarlamak yer alır. Etkili insan ise çatışmaları özelde ele almayı ve işle ilgili görevler veya performans hakkında profesyonel konuşmalar yapmayı tercih eder. Övünmek etkisizlerin 2. özelliğidir. Sonuca ulaşmada hiçbir katkıları olmasa bile, ekibin başarısının tek sorumlusu olarak görebilir. Etkili insan ise herkesi takdir eder ve över, ekip hedeflerine ulaşmaya katkıda bulunan grup veya bireylere değer verirler. Rekabetçidirler. Etkisiz üretkenliği artırmak için sağlıksız rekabeti yanlışlıkla teşvik eder. Etkili ise övgü ve şeffaflık yoluyla sağlıklı rekabeti teşvik eder. Etkilinin, çalışanlara kendi projelerini ve çözümlerini geliştirmeleri için alan tanır. Endişeleri varsa veya belirli bir görev için ek rehberlik veya ilhama ihtiyaç duyuyorlarsa, iş arkadaşlarının onlarla fikir alışverişinde bulunma fırsatından haberdar olmalarını sağlar. Etkisiz, durumlara rasyonel davranmak yerine duygusal tepki verir. Stresli durumlarla karşılaştıklarında aşırı öfkeli veya üzgün duygular sergiler. Etkili ise tepki vermeden önce dinler ve potansiyel olarak duygusal bir yorum veya olaya yanıt vermeden önce zaman ayırır veya alan oluşturur. Etkili ayrıca, kabul edilemez duygusal davranışlar ortaya çıktığında özür dilemeyi de tercih eder.

* Etkili olmak için ne yapmalıyız diye düşündüğümüzde. Hepimizin her gün yapması gereken birçok iş var. Bunların hangilerinin önemli hangilerinin öncelikli olduğunu ayırmak ve nelerin yapılacağına karar verip bunları hayata geçirmek, etkili olmanın ilk koşuludur. Acil olanla önemli olanı ayırmak, etkili olmak için şarttır. Eğer bir insan günlerini sürekli olarak acil olanı yapmakla geçirirse yani hep bir telaş içinde olursa esas yapılması gereken önemli işleri yapmaya zaman bulamaz.  Zamanı doğru kullanmasını bilmeyen insanın etkili olması mümkün değildir. Bu nedenle etkili olmak için önce zaman yönetmesini bilmek ve önemli olan işleri yapacak zaman yaratmak gerekir. 2.’nci olarak bir şirkette müşterinin mi patronun mu yoksa çalışanın mı lehine karar alınması gerektiğini düşünmek yerine, söz konusu şirket için doğru olan nedir diye sorup, buna göre karar alır. Doğru olan nedir sorusunu sorup buna göre davranmak, etkili insanların içinde bulunduğu her ortamda uydukları bir ilkedir. Bu ilke, onlara her durumda pusula işlevi görür, 3.’cü olarak kararları eyleme dönüştürmek gelir. Eyleme dönüşmeyen kararın değeri yoktur. Etkili insanlar aynı zamanda yaptıkları her planın hayatın getirdiklerine göre değişmesi gerektiğini de bilirler. 4.’üncü olarak kararları uygulamak için gerekli olan zaman, bilgi, paraya sahip olup olmadıklarının bilirler. Sadece kendileri için değil, birlikte çalıştıkları, iş yaptırdıkları insanların da söz konusu işi yapacak zamanları, bilgileri, fiziki, parasal kaynakları ya da istekleri olup olmadığını tartarlar ve işleri buna dikkat ederek dağıtırlar.  Aldıkları her karardan kimlerin nasıl etkileneceğini düşünür ve bu insanları aldıkları kararlardan haberdar ederler.

* Sonuç olarak, en etkili insan peygamberimizdir. Günümüzde 2 milyarı aşan seveni var. Özellikleri arasında sosyal reformcu oluşu, diplomatlığı, tüccarlığı, filozof oluşu, hatipliği, yasa koyuculuğu ve askerî liderliği vardır. Yaşamı ile yaptıklarına bakınca etkili olmak için kendini değil kendinden sonrasını düşünmesi var. Günümüzde tek diploma ile onlarca başkanlık veya danışmanlık yapanlar gerçekten etkili olacağını zannediyorlar. Şart ters orantıda gizli.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *