VAROLUŞUNUN BİLİNCİNDE GELECEĞE YÖN VERECEK GENÇLER
Hazreti Nuh’un zamanında bir kadın çocuğunu kaybeder. Ağlar, sızlar, öyle çok üzülür ki, bu feryadı Nuh Peygamber’e kadar ulaşır. Hazreti Nuh gelir, acısını paylaşmak ister, sorar:
— Ey kadın, niye bu kadar ağlıyorsun?
Kadın cevap verir:
— Oğlum dün gece vefat etti.
Hazreti Nuh sorar:
— Oğlun kaç yaşındaydı?
— Daha 250 yaşına yeni girmişti…
Hazreti Nuh iç çekerek der ki:
— Ahir zaman ümmeti en fazla 90 ya da 100 yıl yaşayacak…
Kadın hayretle sorar:
— Bu kadar kısa ömür mü olur? Peki, onlar evler, köşkler yaptıracaklar mı?
Hazreti Nuh cevaplar:
— Evet, hem de büyük binalar…
Kadın başını sallar, gözleri dolu dolu:
— Ben olsam, bana verilmiş az bir ömür için çadırımın kazığının yerini bile değiştirmem…
Acaba bu kadın özellikle günümüz dünyasında dijital süreçte yaşanan hızlı değişimi görseydi aynı düşüncelerde olur muydu? Meçhul olmakla birlikte, dünyanın hızla değişmesi insanın ilgi odaklarını ve hayata bakışını da değiştirdiği bir gerçek.
Sürekli değişimin yaşandığı bir dünyada yaşam sürüyoruz. Yalnız insanı insan yapan değerler birilerinin söyleminin aksine asla değişmez. Dürüstlük, doğruluk, inanç, güven, samimiyet, zarafet, dayanışma, saygı, hürmet, fedakârlık, diğerkâmlık… gibi pek çok insanın yapısında yaşanmayı bekleyen ve hiç değişmeyen değerler fıtratımızda saklı olarak bekler.
Mevlana’nın aşkı, Yunus’un hoşgörüsünü yüreğinde yaşamak istesin yeter ki insan. Bu değerleri yaşayabilenler hayatlarını da değerli kılacaktır elbet.
Hayali kurulan ve hızlı adımlar atılan Metaverse’de zihinlerin gerçek dünyadan nasıl koparıldıklarını görmek için topluma ibretli şekilde kısaca bakmak yeterli olacaktır. Bireyselliğin ve hazcılığın öne çıkarıldığı, özellikle haya duygusunun yok sayıldığı, insanın kendi toplumuna ve dünyasına hızla yabancılaştırıldığı, sanal ile gerçek dünyanın birbirine geçtiği dönemleri hep birlikte yaşıyoruz.
Yapay zekâ, biyoteknoloji, sibernetik ve genetik mühendislik gibi alanlarda yapılan çalışmaların acaba ne kadar farkındayız?
Toplumsal değişimde acaba bu bilimler ne amaçla kullanılıyor? İnsan bilincinin hızla dijitalleştirilmeye çalışıldığı, yarı makine yarı insan yeni türlerin oluşturulma gayretini hayretle izleyenler arasında iseniz yaşanan değişimi doğru okuyanlar arasındasınız demektir.
Farklılık, değişim, gelişim ve yenilik arayışı içinde yaşadığımız bu çağda hızla devam edecek. Ülkemizde iletişim alanın da 5 G teknolojisinin alt yapı çalışmalarının sürdürüldüğü şu dönemde bile dünyanın birçok ülkesinde 6 G teknolojisi için çoktan adımlar atılmış durumda. Yapılan açıklamalara bakılırsa 2030 ‘lu yıllarda 6G teknolojisine çoktan geçilmiş olacak gibi görülebilir.
İletişim teknolojileri başta olmak üzere özellikle yapay zekâ alanındaki hızlı değişimler ve beraberin de yaşanan dönüşümler, geliştirilen robot teknolojileri ve daha fazlası da akıl almaz hızda ilerleyen değişimin göstergeleri arasında yer alıyor.
2025 yılı itibariyle serveti 500 milyarı gördüğü söylenen E.Musk'ın servetindeki artışta, Tesla hisselerinin yanı sıra yapay zeka girişimi XAI ve uzay şirketi SpaceX'in değer kazanması dikkate alınırsa özellikle bahse konu edilen alanlardaki değişim rüzgarlarının nereye varacağı hakkında tahminler yapmak zor olmasa gerek. Musk’ın yakın zamanda özellikle otonom sürüş, Cybercab robotaksi, uçan otomobil ve Optimus robotu hakkındaki söylemleri vaatleri de dikkate alındığında değişim sürecinde rüzgarın hız kesmeyeceğini de söylemek mümkün.
Ülkesini, milletini seven, bilgili, bilinçli, milli ve manevi değerlerine bağlı, evrensel değerlere saygılı, çevreyi ve doğayı koruyan, ruh ve beden sağlığına sahip, doğru düşünen ve sağlıklı karar veren, yaratıcısını doğru tanıyıp, onun kitabıyla ahlaklanan şahsiyetler olarak yetişecek her genç en büyük hedefler ve sorumluluklar arasında olmalıdır.
Kendi toplumuna yabancılaşmadan sorgulayan, özgür düşünen, dijital okuryazarlık ve yabancı dil becerileri gelişmiş gençler olmak için; 21.yüzyıl becerilerini, Endüstri 4.0 uygulamalarını, STEAM (Fen, Teknoloji, Mühendislik, Sanat, Matematik) yaklaşımını, Toplum 5 .0 uygulamalarını, makine öğrenmesini, veri okuryazarlığı ,kodlama, yapay zekayı gerçek dünyamızla buluşturduğumuz takdirde geleceğe emin adımlar atabiliriz.
Sağlıklı düşünmek zorundayız…
"Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim.” (C.Rumi)
Bu değişim rüzgârlarında yarına kalabilmeyi istiyorsak, hayata yeniden müdahil olmak hedefinden sapmadan değişimi millet olarak doğru okumakla, sağlıklı düşünme becerileri geliştirmekle işe başlamalıyız.
Bu süreçte en önemli araç ve yol haritası öncelikle her zaman olduğu gibi eğitim olacaktır.
Cumhurbaşkanımız Sayın R.T.Erdoğan’ın, düzenlenen bir gençlik buluşmasında konuşmasındaki ifadeler de aslında yol haritasının da işaretlerinden birisidir:
“…Hazreti Mevlana sorar, 'Kişinin değeri nedir? Sonra kendisi cevaplar. 'Aradığı şeydir.' Evet, sizler ilimden sanata, spordan teknolojiye kadar her alanda ne aradığınızı bildiğiniz için değerlisiniz. Gençler, aradığımız şey Hazreti Adem (a.s)’ dan bugüne insanlığın iman ve hikmet ocağında şekillenmiş tüm birikimdir. Aradığımız şey, Peygamber Efendimiz (a.s)’dan bugüne İslam medeniyetinin inanç ve ilim membaından süzülüp gelen tüm hazinelerimizdir."
Bu topraklarda birikim de hazinelerde mevcut. İnsanımızı kökü bu topraklardan beslenen değerlerle bütünleştirebilirsek kendi varlığının hakikatini bilecek ve beraberinde değişime ve topluma doğru yön verebilecektir.
Ülke olarak en büyük zenginliğimiz aklı ve ahlakıyla yarışacak, varoluşunun bilincinde geleceğe yön verecek gençlere sahip olmamızdır.
Neler olup bittiğinin farkındadır hayal edilen / ettiğimiz genç.
Değişim kaçınılmaz. Yeter ki tevhid, adalet ve ahlak anlayışı ile yaşanılsın…