KONYA HABER
Konya
Kapalı
4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8129 %-0.15
50,2498 %-0.16
9.748,24 % -0,17
Ara

TEK SUÇ NE, SERİ SUÇ KAYDI OLANLAR

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

*Türkiye’de, toplam 305.286 kapasiteli 403 hapishanede 433.543 mahpus tutuluyor. Ceza yasasında suçların karşılığı olarak belirlenen yaptırımların hiçbir bilimsel temele dayanmaksızın popülist bir yaklaşımla belirlenmesi ve bu cezaların sonucu hapishane kapasitesinin yetersiz kalması üzerine şartlı tahliye ve denetimli serbestlik uygulamalarının devreye sokulması, bugün yaşadığımız kaosu doğurdu. Bu kaosun sona erdirilmesi ancak akla ve bilime uygun çağdaş bir ceza adaleti sisteminin hayata geçebilmesi ile mümkün olabilir. Bunun için önce ceza yasasındaki yaptırımların gerçekçi bir biçimde yeniden ele alınması sonra da caydırıcılığı sağlayacak şekilde hapis cezasında öngörülen miktarın kesin olarak infaz edilmesi gerekir. Bugünkü anlayışı tümüyle terk etmek zorundayız. Kimsenin ne kadar sabıka kaydı var bilmiyoruz o yüzden trafikte bile birileriyle tartışırken iki kez düşünmekte fayda var. Bir sürü kriminal tip aramızda dolaşıyor.

 

*Hırsızlık suçunun cezası 1 ila 3 yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uyuşturucu, madde bağımlığı suçuyla terör birbirine benzer nitelemesi yaptığı uyuşturucu kullanma, satma suçunun cezası maalesef 2 ila 5 yıl. TCK’ya göre uyuşturucu kullanma, satma, hırsızlık, gasp, adam yaralama suç, cezası da var, polis suçluyu yakalıyor, karakolda ifadesini alıyor, işlediği suçu kaydediyor, suç siciline işliyor, gözaltı yapıyor, daha ötesine geçemiyor, çünkü suçun cezanın uygulanmasına gelince elde var sıfır oluyor. Kamuoyunda 26 suç kaydı varsa nasıl serbest itirazları yapılıyor. Adı üstünde suç kaydı var yani bu suçlar infaza dönüşmediği için cezaevine girmemiş, nasıl serbest kaldı itirazını yapmak için önce cezaevine girmesi gerekiyor. Bir ilçe emniyet müdürümüz geçen hafta 11 tane motosiklet çalan 5 kişilik bir hırsızlık grubunu yakaladık müdürüm, motosikletleri sahiplerine teslim ettik. Suçluları karakola aldık. Gözaltındalar, dedi. Üç gün sonra yine aradı efendim 7 motosiklet çalan 3 kişilik bir suç çetesini yakaladık dedi. Bunun üzerine dedim ki bir haftada aynı mahallede 18 motosiklet hırsızlığı ve sekiz suçlu bu nedir diye sordum. Bunun üzerine efendim yalnız bir şey arz edeyim suçlular aynı kişiler, girdi çıktı meselesi dedi. Çünkü bu suçların yatarı yok. Biz alıyoruz adliyeye sevk ediyoruz. Suçun cezası var ama infazı olmadığı için giriyor ve çıkıyor.

 

*Cumhuriyet tarihinde 52 kez af çıkarıldı. Son 26 yıldır herhangi bir ceza affı çıkarılmadı. En son 2020 ve 2024’de genel af Türkiye’de gündem oldu ancak çıkmadı. İnfaz düzenlemesi yapılarak birçok kişi serbest kaldı ama bu bir af değildi.  Öğrenci affı, vergi affı gibi kanunlar çıkarılsa da ceza affı çıkarılmadı. Türkiye’de genel af konusu, uzun süredir toplumun çeşitli kesimleri tarafından tartışılıyor. Af, ceza hukukunda her dönem gündeme gelen bir düzenleme olmuştur. Af, suç işleyen bir kişinin kamu gücünün kullanılmasıyla takip edilip cezalandırılmasından adalet ve genel fayda düşüncesiyle vazgeçilmesidir. Affın sözlük anlamı kusur veya suçu bağışlamaktır. Af devletin cezalandırma hakkından, geçici ve sadece belirli suç ve suçluları kapsamak üzere vazgeçmesidir.

 

*Bazı suçlar açısından bağışlamak pek kolay bir durum değildir, hatta çoğu zaman mümkün de değildir. Gelecek ve toplumsal beklentiler uğruna bağışlayamadığını unutmak en azından unutmaya çalışmak daha olasıdır. Bu açıdan af söz konusu olduğunda bağışlama yerine konuyu unutma üzerinden tartışmak daha verimli sonuçlar doğuracaktır. Bir de af yetkisi mutlaka kullanılacaksa, devletin kendisine karşı işlenen suçlarda kullanması, kişilere karşı işlenen suçlarda ise mağdur veya mağdur yakınlarına danışılması gerekir. Af gündeme geldiğinde konunun iki yönlü ilerletilmesi gerekmektedir. Gerçekten kendisine karşı işlenen suçlar söz konusu olduğunda devletin af etme yetkisini kullanması daha kolay ve daha az tartışmalı bir durumdur. Adi suçlar ve yine siyasi bir gaye içermekle birlikte bireysel mağduriyetlere de sebep olan suçlar açısından sürece mağdurların katılması ve onarıcı adalet ve geçiş dönemi adalet mekanizmalarından yararlanılması ile asgari bir dengenin sağlanması mümkündür.

 

*Sonuç olarak, iyi bir adalet sistemi için önce iyi bir eğitim sistemi ve hatta daha da önce iyi bir aile sistemi kurmak icap eder. İyi bir aile sistemi kurabilmiş ülkeler bir adım sonra iyi bir eğitim sistemi de kurabilir. Bu iyi sistemler başta çocukların ve gençlerin kötü yollara düşmesine ve dolayısı ile suç işlemelerine engel olmuş olurlar. Böylece uzun dönemde suç işleyenler azalacağı için insanları hapishanelere dolmaz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *