KONYA HABER
Konya
Açık
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,2757 %0,44
48,9736 %0,64
4.895,35 % 0,22
Ara

Bizi Biz Yapan Değerlerimiz

YAYINLAMA:

Bizi, yani tüm insanları ayakta tutan ve geleceğe taşıyan değerler vardır bunlar ‘DİN, DİL ve TARİH’tir.

DİN, insanlar için en büyük ihtiyaçtır.

Çünkü biz manevi desteğimizi dinden alırız, cesaret kazanırız.

Sabırlı ve azimli olmayı dinden öğreniriz, hayatın tüm sıkıntılarından kurtulmak için en büyük destekçimiz dindir.

Din duygusu yoksa insan boşlukta kalır.

Hayatın esen fırtınaları karşısında direncini kaybeder, bir ora bir bura savrularak yok olur gider,

Şimdiye kadar ayakta kalabilen dinsiz bir topluma hiç yoktur, bundan sonra da olmayacaktır.

Çünkü din, bizi hayata hazırlar.

Üzüntülü ve sıkıntılı zamanlarda din teselli kaynağımızdır.

Kendini yoktan var eden, yedirip içiren, nimetler veren Rabbini tanır. Rabbini tanıyan insanî değerlere sahip olur dünyada mutluluğa ulaşır..

İşte biz, Türkiye vatandaşları olarak çoğunlukta bu özellikleri taşıyan İslâm gibi bir hak dine mensubuz.

"Şüphesiz Allah katında hak din ancak İslâm’dır."

İslâm dini, dinlerin en sonuncusu ve en mükemmelidir.

Bütün insanlığa ve bütün asırlara hitap eden bir dindir.

Aklımıza gelen bütün iyilik ve güzelliklerin tamamı İslam’dadır.

İnsana dünya ve ahiret mutluluğunun yollarını gösterir.

Huzur ve barış içinde yaşamayı temin eder.

İslam’ın her emri insanın fayda ve iyiliği içindir.

Tüm İnsanlığa gerçek şekliyle İslâm dinini öğretmek, onlara yapılabilecek iyiliklerin en büyüğü olacaktır.

İslâm ı bilmemek, cehaletin en büyüğüdür.

Çünkü Din hayatın hem aslı, hem de esasıdır.

Şimdi ikinci değerimiz DİL…

Dil, insanlar arasında anlaşma ve iletişim aracıdır.

Dilde beraberlik varsa o toplumda sağlıklı iletişim vardır.

Dilde beraberlik yoksa farklı yaş grupları ve nesiller arasında sağlıklı bir iletişim kurulamaz.

Dili bozulan bir toplum, başka toplumlara özenti içine girer.

Aslını ve benliğini kaybeder. Millî duygularını yitirir. Başkalaşır.

Türkçemiz, tarih boyunca hep bozulmuş, kuralları alt üst edilmiş, halk çok kere başka dillerin kelimeleriyle konuşur hale gelmiştir. Türkçemiz, başta batı dilleri olmak üzere yabancı dillerin etkisi altındadır.

Yok, böyle bir şey diyenlere günlük konuşmalara, iş yeri levhalarına, gazete, televizyon ve radyoların isim ve programlarına bakmalarını tavsiye ederim.

Buradan "Bir toplumu yıkmak istiyorsanız, önce onun dilini bozun." Sözünü iyi incelememiz gerektiğini söylemek istiyorum.

Fransızlar Fransızca’ya neden dünyanın en güzel dili diyorlar,

Fransa’da ya da Almanya’da neden kendi dillerinin dışında bir dil kullanılmaz? Bunu hiç düşündük mü acaba?

Avrupa’nın dil konusundaki hassasiyetini bizler Türkçe konusunda, Türkiye vatandaşlarına neden kazandırmıyoruz?

Sonra TARİH…

Tarih, bir milletin hafızasıdır.

Tarihini bilmeyen milletler, hafızasını kaybetmiş insana benzer.

Geçmişini bilmeyen bir millet, geleceği ile ilgili sağlıklı adımlar atamaz.

Başka milletlerin tuzağına düşerler.

Millî kültürün temeli de, millî tarihtir.

Olayları iyi teşhis edebilirsek isabetli çözümler üretebiliriz.

Çünkü her olayın benzeri geçmişte de yaşanmıştır.

Burada sayın milli eğitim bakanımıza da söyleyeceklerimiz olacaktır.

Sayın bakanım;

Genç nesillere geçmişlerini ve tarihlerini öğretmek, hiç ihmal edilmemesi gereken bir zorunluluktur. Küreselleşen dünya ve karmaşık hale gelmiş olaylar karşısında sağlıklı bir yol haritasına sahip olmak istiyorsak, bu üç önemli değere sahip çıkmak zorundayız.

Tarih dersini seçmeli, Din Kültürü dersini sadece kültür gibi görerek ya da üniversitelerde Türkçe dersini uzaktan vererek bunlara ulaşamayız.

Din, Dil, Tarih ne işe yarar? Çok iyi bilmeliyiz.

Şimdi düşünme zamanı,

Biz dini, dili ve tarihi nasıl kabul ediyoruz?

Bu değerlere ne kadarına sahibiz ya da bu konuda ne kadar duyarlıyız?.

Şunu bilmemiz lazım, bizi dinimizden uzaklaştırmak isteyenler bizim varlık sebebimizi yok etmeye, dilimizi bozarak can damarımızı koparmaya, tarih şuurumuzu yok sayarak bizim hafızamızı yok etmeye çalışıyorlar.

İbret alıp yeniden yanlışa düşmemek için milli şairimiz Mehmet Akif in şu beytini iyi anlamak gerekmez mi?

"Tarih ezeli bir tekerrürdür, diyorlar,

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?"

Allah’a emanet olun.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *