KONYA HABER
Konya
Açık
22°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,1637 %0,30
48,1863 %0,31
4.596,54 % 0,77
Ara

Artık Moda ‘’Ucuz’’ lüks otomobiller

YAYINLAMA:

Ülkemizde artan otomobil fiyatları adeta rekor kırarken doğal olarak bundan en büyük darbeyi fiyatı milyonları bulan lüks segment alıyor. Bunda hem motor hacmi hem de artan kur ve vergi dilimi çok etkili. Bu da lüks sınıf yani E ve F dediğimiz segmentlerdeki müşterileri D ve D plus segmenti dediğimiz lüks sınıfın giriş modellerine yöneltmiş durumda.

Bu noktada Türkiye’deki tek otomotiv araştırma ve istatistik firması EBS danışmanlığın verilerine göre 5 ayda 2023 adetle Türkiye’nin en çok satan premium otomobili, fiyatı 760.500 TL’den başlayan Mercedes C serisi olurken, onu aynı markadan fiyatı 679 bin TL’den başlayan GLB takip ediyor. 681 bin TL’den başlayan BMW 3 serisi 3'üncü, fiyatı 781 bin TL'den başlayan 5 serisi ise 4'üncü sırada. Premium segmentin ilk 4 markasına baktığımızda Mercedes, BMW ve Volvo'nun ağırlıklı D segmentinde satış yaptığını Audi'nin ise C segmentinde güçlü olduğunu görüyoruz. Bu noktada ilk 5 ayda Türkiye’de satılan 247 bin 977 aracın sadece %9,94'ü premium yani lüks sınıfta yer almış.  (2020/5 ay: %10,12) premium otomobillerin çoğu 1.6 lt ve altında motora sahipken, %4'ü b, %27'si ise C segmentinde.

Genellikle lüks segmenti tercih eden gelir düzeyi yüksek kesim halk tabiri ile “patronlar”da artık daha makul lükslere kaymış durumdalar. Servis açısından baktığımızda da yeni alınan otomobillerin artık pek çoğunun garantisi bozulması pahasına da olsa yetkili servisler dışında özel yetkili servisler ya da sanayilerde servis aldığını görüyoruz.

Bugün gelinen noktada pandemi etkisi ile daralan piyasa koşullarında fiyatı 3 milyondan fazla olan araçlar artık rağbet görmüyor. Tabiri caiz ise zengin kullanıcılarda artık ayaklarını yorganlarına göre uzatmaya başlamışlar.

Hal böyle olunca lüks markaların daha halka yakın daha ulaşılabilir fiyatlandırmalarla daralan pastadan pay kapma savaşında olduklarını görüyoruz. Aslında bu durum dünyada da böyle eskiden sadece belli segmentlerle anılan markların olmadık işlere tasarımlara imza attığını görüyoruz. X marka bir lüks firma hiç olmadığı pick up sınıfında üretim yaparken başka bir marka sedandan hatcback kasa tipine bir başka marka ise A, B ve C segment araçlarını daha çok üretmeye gidiyor. Aslında yanlışta yapmıyorlar. Düşünsenize bundan 30-40 yıl önce bir Mercedes mahallenize geldiğinde hemen çocuklar etrafını çevreler camdan içine bakar hatta yaramaz çocuklar amblemini sökmeye kalkarlardı ya!! Artık şimdiler trafikte ve mahallelerimizde 10 yaşına kadar pek çok lüks denilen markanın farklı modelleri var ve artık son derece sıradanlaşmış durumdalar. Bu belki markanın satışı adına olumlu halkın alım gücünün daha erişilebilir olması adına ümit verici ama hak edenle etmeyenin sahip olması açısından da bence üzücü. Elbette ki gördüğümüzden geri kalmamak gücümüz varsa değerlendirmek almak güzel ancak bir anlık hevesler ya da istekler için olmadık borçlara girip kaskosunu dahi ödeyemeyeceğimiz deposunu bile dolduramayacağımız lüks araçları sırf hava olsun diye kapısının önüne çekmeninde anlamsız olduğunu düşünenlerdenim. Dilerim herkes gönlündeki otomobile rahatlıkla sahip olur ve dertsiz tasasız kullanır. Yolunuz açık kemeriniz takılı olsun.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *