Mevlana Müzesi daha ne kadar ücretsiz olacak?

Basın yayın kuruluşlarında Mevlana Müzesini 8 ayda 650 bin turist gezdiği yönündeki haberleri görmüş, okumuşsunuzdur. Malum pandemi şartlarına göre çok iyi bir rakam. Normal dönemde müzenin ziyaretçi sayısı ise ortalama 2,5 milyon hatta 3 milyon civarında. Mevlana Müzesi ülkemizin en çok ziyaret edilen müzeleri arasında yer alıyor. Dönem dönem ilk sıraya yükselmişliğine de tanıklık ediyoruz.

Peki yerli ve yabancı turistlerin en fazla ziyaret ettiği yerlerin başında gelen bu müzenin ücretsiz olması ne kadar doğru?

Avrupa’da, Amerika’da kıytırık müzelere (!) girişler dolar ile avro iken biz neden böylesi önemli bir fırsatı ekonomiye çevirmekten vazgeçtik?

ALTIN YUMURTLAYAN TAVUK NEDEN KESİLDİ?

Tam 7 yıldır Mevlana Müzesi’ne girişler ücretsiz. Süreçte 15 milyondan fazla ziyaretçi Mevlana Müzesi’nden ücretsiz yararlandı.

En basit matematikle girişler sembolik olarak 1 TL olsa 15 milyon TL para yapardı.

1925'te tekke ve zaviyeler kapatıldıktan sonra Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülen Mevlana Müzesi koleksiyonunda 10 bine yakın eser bulunuyor.

Tilavet Odasında hat sanatıyla alakalı levhalar, Huzuru Pir'de Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı döneminde devlet yöneticilerinin hediye ettiği kandiller, şamdanlar yer alıyor. Mevlana ve Mevlevilik kıyafetleri de ayrı bir koleksiyonda sergileniyor.

Yani ortada büyük bir hazine var. Hem de bu hazine beleş görülebiliyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sitesine girdim. Ülkemizdeki müze ve ören yerlerinin giriş ücretlerine baktım. 10 liradan başlıyor 120 liraya (İzmir Efes Örenyeri) kadar çıkıyor. Örneğin Galata Kulesi 100 TL, Denizli Hierapolis (Pamukkale) Örenyeri ve Müzesi 110 lira,          Antalya Aziz (st.) Nikolaos Anıt Müzesi 70 lira vs…

Listede Konya’ya göz attım. Akşehir Batı Cephesi Karargahı Müzesi (ücretsiz), Akşehir Nasreddin Hoca  Arkeoloji ve Etnografya Müzesi (ücretsiz), Akşehir Taş Eserler Müzesi (ücretsiz), Ereğli Müzesi (ücretsiz), Konya Arkeoloji Müzesi ((ücretsiz), Konya Atatürk Evi Müzesi (ücretsiz), Konya Çatalhöyük Örenyeri (ücretsiz), Konya Etnografya Müzesi (ücretsiz), Mevlana Müzesi (Ücretsiz), İnce Minare Medresesi Tay ve Ahşap Eserler Müzesi (12,50 TL), Karatay Çini Eserler Müzesi (12,50 TL).

Mevlana Müzesi ve günümüzden 9 bin yıl öncesine dayanan yerleşim yeri ile UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Çatalhöyük’ün ücretsiz olması akıl alır gibi değil. Turizm şehri olmak isteyen, turizmden pay almak isteyen Konya’nın en önemli iki turizm değeri ücretsiz!

Konya bu şartlarda turizmden nasıl pay alacak? Gelen kafileler Antalya’ya ya da Kapadokya’ya giderken yol üzeri Konya’ya uğruyor. Yani geçerken beleş müze fırsatını kaçırmıyorlar. Aç gelirlerse bir etliekmek yerler çok çok da yanlarında birkaç paket peynir şekeri alır giderler.

Zaten türbeönünde 3-5 tur otobüsü bol miktarda da ilçe halkına günü birlik Konya gezisi düzenlemiş belediyelerin otobüsleri… Yani niteliksiz bir turizm anlayışı hakim.  

Selçuklu başkenti Konya’nın müze ve ören yeri turizminden pay alması için hareket geçilmeli. Yılda 3 milyona yakın ziyaretçiden bahsediyoruz. Bunun şehre sağlayacağı bir ekonomik katkı olmalı. Türbe ücretsizse yaparsınız yanına bir bina. Al sana Mevlevilik ve Selçuklu müzesi. Yanına bir de yıllardır hayali kurulan Şehir Müzesini hayata geçirilir Konya kültürü yerli ve yabancı ziyaretçilerin istifadesine sunulur. 

MEÇHULE AÇILAN BİR KAPI; PAYİTAHT MÜZESİ

Tabi bir de Kılıçarslan Meydanı’nda bedeni var ruhu yok müzemiz var. Payitaht Müzemiz... Yıllar önce tamamlandı, açıldı, açılıyor dendi. Sonra unutuldu gitti. Şimdi Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne devredilmiş. Geçenlerde arkadaşlarımız haber almak için yetkililere ulaştı ancak bilgi almak mümkün olmadı. Zaten Konya’da hangi kapıyı çalsanız tüm müdürler, amirler sus pus. Kimse konuşmuyor, izin almak gerekiyormuş. Bir sürü bürokrasi… Maalesef koltuğun emanetçileri en basit sorulara bile cevap vermiyor, veremiyor.

Yapacak bir şey yok. Bekleyip göreceğiz, ya da çabalarımız sonuç verir ve günün birinde Payitaht Müzesi’nin içeriğine ilişkin sağlıklı bilgi alırsak okuyucularımızı, kamuoyunu haberdar ederiz.

Kalın sağlıcakla, esenlik dilerim…