KONYA HABER
Konya
Açık
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,1792 %0,26
47,9532 %0,45
4.698,45 % 0,50
Ara

Enerji krizi yeni bir fırsat kapısı aralar mı?

YAYINLAMA:

Son dönemde özellikle enerji maliyetlerindeki artış ve arz-tedarik noktasında yaşanan sorunlar herkesin malumudur. Dünyada yenilenebilir ve çevre dostu enerji temasının yükseldiği zaman diliminde görülen bu durum oldukça şaşırtıcı. Önce koronavirüs pandemisiyle dünya esir alındı şimdi de enerji krizi ile yeni bir sınav kapıda.

Avrupa'da geçen yıl 100 dolara kadar düşen bin metreküp doğalgaz fiyatı 2 bin dolara yaklaştı. Kış ayları yaklaşırken ABD'de de gaz fiyatında 12 yılın zirvesi görüldü. Çin'den İngiltere'ye tüm dünyada enerji krizi kaygıları yaşanıyor. Bu kaygı yavaş yavaş da sahada etkisini hissettiriyor. Enerji krizi ilk olarak faturalara yansıdı. Dünyanın her yerinde doğal gaza, petrole, elektriğe zam geliyor. Biz de bu zam furyasından nasibimizi almaktayız.

Ancak bu daha fragman gibi… Zira küresel enerji tüketiminin mevcut politika ve teknoloji eğilimlerinin devam etmesi durumunda 2020-2050 döneminde yaklaşık yüzde 50 artacağı tahmin ediliyor. Elektrik üretiminde yenilenebilir kaynaklara daha fazla ağırlık verilmesi ve elektrik şebekesi güvenilirliğinin artırılmasına yönelik çabalar da dünya genelinde batarya kullanımında genişlemeye yol açacak. Yeni  dönemde, sıvı yakıt tüketimi en çok OECD dışı Asya ülkelerinde gerçekleşecek. Hızlı nüfus artışı ve ekonomilerde kaydedilen büyüme, bu bölgelerdeki sıvı yakıt tüketimini tetikleyen unsurların başında olacak. Tüketimin üretimi geride bıraktığı bu ülkelerde, ham petrol veya petrol ürünleri ithalatı da artacak.

Krizin ana nedeni küresel iklim değişikliği ve kuraklık. Zira yüksek sıcaklıklar nedeniyle özellikle son dönemde hızla yaygınlaşan rüzgar türbinleri iş yapmıyor. Rüzgar yeterli olmadığı için rüzgar santralleri enerji ihtiyacına cevap veremiyor.  Yenilenebilir enerji kaynaklarından istenen verim alınamayınca çare eski usül katı yakıt (kömür) ve petrolde bulunmuş. Bu da enerji krizini doğurmuş durumda. Gelecek adına daha da kötü sinyaller söz konusu.  Özetle yeni dönem enerji savaşlarına gebe.

Türkiye bu alanda önemli adımlar atmakta ve enerji savaşlarına hazırlıklı girmek için çalışmalarını yürütmekte. Bir tarafa  nükleer santral diğer tarafta mavi sularda aranan doğal gaz ve güneş tarlalarımız… Türkiye ayrıca geleceğin yakıtı olarak gösterilen bor zengini bir ülke. Bir dönem kardeş Azerbaycan’ın doğal gazda yakaladığı ivmeyi yeni dönemde biz yakalayabiliriz.

Krizi fırsata çevirmek çok önemli. Koronavirüs pandemisinde Türkiye önemli bir sanayi üretim kapasitesine ulaştı ve dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri oldu. Bu yılki büyüme tahminleri yüzde 8,5. İnşallah bu rüzgar ile birlikte Türkiye 2023 yılına her açıdan güçlü girecek. Yeter ki israf etmeyelim, kaynakları doğru kullanalım ve en önemlisi ülkede kaybolan güveni tekrar tesis edelim.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *