KONYA HABER
Konya
Açık
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9899 %0,54
47,7184 %0,60
4.396,19 % -0,24
Ara

TÜRK TEŞKİLAT SİSTEMİ VE METEHAN

YAYINLAMA:

Türk tarihinde büyük bir başlangıca imza atan Mete Han, ilk modern devlet ve ordu anlayışını getirmiş millet ve vatan sevgisinin kutsallığını ortaya koymuştur. Çinlilerin yurtlarını savunmak için yaptıkları Çin Seddi'nin aşarak Çine akınlarda bulunmuş ve bunun gibi birçok devlete de korku salmıştır.

Az sayıda askeri olmasına rağmen kalabalık Çin ordusuna karşı kurduğu "Ben bu kadar Çinliyi nereye gömeceğim!" cümlesi onu tarihi değiştiren komutanlardan biri yaptı. Oluşturduğu onlu sistemle dünyanın ilk düzenli ordusunu kurdu, ıslıklı okla harp meydanlarında büyük bir başarı yakaladı.

Onlu Sistem, Asya Hun İmparatorluğu'nda İmparator Mete tarafından MÖ 209 yılında ilk defa 10'lu teşkilat sistemine göre oluşturulmuştur. Türk ordusunun ve Türk Kara Kuvvetlerinin kuruluş tarihi olarak kabul edilmiştir. Bu teşkilatta en büyük birlik 10.000 kişilikti ve bunun adına "Tümen" denildi.

TÜRK TEŞKİLAT SİSTEMİ VE METEHAN

Oğuz Kaan ile Metehan aynı kişidir, Burada belirtilmesi gereken başka bir konu da, Oğuz Kağan ile Mete Han'ın aynı kişi olduklarıdır. Oğuz adı, babası Teoman tarafından verilen addır. Mete ise, Çin kaynaklarında Oğuz Kağan'ı belirtmek için kullanılan addır.

Metehan için en önemli şey "sadakattir".

Atına ok atmakta tereddüt eden askerlerinin bazılarını diğer askerlere ibret olsun diye üzerine ok atarak öldürdü. Bu olaydan sonra bir gün okunu ava çıkan babası Teoman'ın üzerine çevirdiğinde askerlerinden hiçbiri tereddüt etmedi ve üzerine yağan oklardan dolayı Teoman öldü.

Metehan, Çin devletini tamamen etkisiz hâle getirmesine rağmen Çin'e yerleşmek istememiştir. Hun İmparatorluğu'nun sınırları kuzey bozkırlara kadar genişlemiştir. Çin'e yerleşmek devlet politikası açısından sakıncalı bulunmuştur. Hun İmparatorluğu ve Çin devleti arasında ticaret anlaşmalarına önem verilmiştir.

TÜRK TEŞKİLAT SİSTEMİ VE METEHAN

Mete Han ile birlikte Türk ok ve yayları, daha sonraları adından çokça söz ettirecek bir efsane haline gelmiştir. Tarihte çavuş oku adı verilen ve Türk tarihinin en önemli silahlarından kabul edilen ıslıklı ok Metehan tarafından icat edilmiştir.

Islıklı oklar askeri ses ile yöneten oklardır. Çıkardığı sese ve atıldığı yöne göre asker mevzi alır. Çavuşlara verildiği için de “Çavuş Oku” adıyla bilinir. Islıklı okların tesiri o kadar kuvvetliydi ki, savaş sırasında atılan binlerce çavuş okunun çıkarttığı ses savaşların seyrini ve sonuçlarını değiştirirdi.

Mete Han’ın devlet düzeni ve askeri sistemde yaptığı yenilikler ve düzenlemeler hiç değiştirilmeden kendisinden sonra gelen bütün Türk Devletleri ve toplulukları tarafından kullanılmıştır.

Metehan’ın çocukluğundan beri ok ve yay ile oynadığı “hedefe çevirme” oyununun, onun tahta geçmesini sağladığı kaynaklarda şöyle anlatılmaktadır:

Çin imparatorunu dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir taktikle kuşatma altına alıp ilk defa vergiye bağlayan, Çini baskı altında tutarak Hun halkının uzun süre barış ve huzur içerisinde yaşamasını sağlayan da yine Mete Han’dır.

TÜRK TEŞKİLAT SİSTEMİ VE METEHAN

Çinlilerin Türk korkusundan inşa ettikleri Çin seddi bile bu uğurda Metehan’a engel teşkil etmez. Rivayete göre sınırlarını genişletmek adına seferlerden geri durmayan Metehan, yine bir gün Çin’e sefer düzenlemeye karar verir. Veziriyle birlikte yüksek bir tepeden ordulara bakarlar. Çin ordusu karşısında Metehan’ın ordusu bir avuç karınca gibidir. Korkan veziri Mete’nin de korktuğunu zannederek sorar: “Han’ım çekilecek miyiz?” Metehan hışımla vezirine dönerek şöyle söyler: “Ben bu kadar Çinliyi nereye gömeceğim?” Söylediğini gerçekleştirerek Çin seddini aşabilen ilk Türk hükümdar olarak tarihe geçer.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *