KONYA HABER
Konya
Parçalı bulutlu
18°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
KONYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara

“Sonu iyi olan her şey iyidir”

YAYINLAMA:

Ray Douglas Bradbury, korku ve bilimkurgu tarzlarında yazan Amerikalı yazar.

Yazarın 1952’de çıkardığı, bıraktığı his ile korku veren ama konusu ile bilim kurguya hitap eden Fahrenheit 451 kitabından bahsedeceğim.

Eserin yazıldığı tarih 1952, aslında daha çok dikkat çekilmesi gereken nokta bu.  Kitap günümüzden daha ileri bir tarihte yazılmış.

O zamanlardan geleceğin bu denli güzel yorumlanması da hayret verici.

Bu kitabı yazıldığı sene okusam pek hayret verici bulmazdım ama korkutucu olan tarafı da seneler sonra okumuş olmak.

Teknoloji öyle bir boyuttaki yanmayan evler, kapsüller, mekanik tazılar, adına böcek denilen son sürat araçlar ve itfaiyeciler…

Şöyle bir soru aklınıza gelmiş olabilir. Yanmayan evler varsa itfaiyeciler neden var?

Bu kitapta itfaiyeciler yangın söndürmek için değil, yangın çıkartmak için var.

Devletin bir kolu olan itfaiyeciler, toplumun huzuru ve mutluluğu için gece-gündüz çalışıyorlar.

Ülkede ellerine geçen tüm kitapları yakıyorlar!

Yani itfaiyeciler, kitap yakmak için var.

Görüşe göre edebi kitaplar mutsuzluğa, felsefi kitaplar çatışmalara yol açtığı için tamamen yasaklanıyor. Kitap bulunan evler yakılıyor. Hem de ileri teknoloji de itfaiyeciler işsiz kalmıyor.

İnsanların hayattaki beklentisi tabi ki mutluluk.

Kitapta da mutluluğu yakalamak için acıdan uzak kalmak fikri sunuluyor.

Yani insanlar okumamalı ve bilgisiz daha mutlu olmalılar.

Başka bir ayrıntıda kitaptaki asıl meselenin dile geldiği ilk anda düşüncelerin değişmesi, yani ana karaktere yöneltilen “mutlu musun” sorusu kitaptaki açıyı değiştiriyor.

Filmi de çekilmiş olan kitapta insan ilişkilerinin zayıf olduğu, kapitalizmi eleştiren bir dille yazılmış.

Okumaya başladığınız ilk andan itibaren sonuna kadar keyif ve şaşkınlıkla okuyacağınız bir eser.

“Gözlerini mucizelerle doldur, hayatı on saniye sonra ölecekmişsin gibi yaşa."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *