ÇOCUKLAR GELİN OLMASIN, GELİN NİKAHLAMAYIN DA ÇOCUKLAR OYUN OYNASIN…

Son bir haftadır 6 yaşında bir çocuğun dini (!) nikahının (aslında çocuğa) kıyılıp yetişkin bir adamla(!) bir araya getirilmesi ve bu çocuğun cinsel istismarı haberi ile ortalık çalkalanıyor.

Bu zihniyet devam ettiği sürece bu tür haberler ne ilk ne de son haber olur.

İşin en kötüsü de bu rezilliğe/pedofiliye İslam sanki buna müsaade ediyormuş gibi lanse edilmesi ve din adamı kılıklı birilerinin söylemlerinin de buna çanak tutmasıdır.

Bu tür tavır ve davranışlara cevaz veren sözüm ona temel dayanaktan yoksun kendi dini görüş ve tercihlerinin KUR'AN'a aykırı söylemlere dayanarak ve bazı ayetleri Kur'an'ın diğer ayetlerine aykırı söylemlerle tevil edenlerin görüşlerini Kur'an'ın söylemi gibi sunup küçücük bebelere dahi nikah kıyılabileceği görüşünü halen utanmadan savunabilmektedirler.

Talak Suresi 4. ayetin anlamını çarpıtıp, orada adet görmeyeni herhangi bir sebepten dolayı adetten kesilen kadın anlayacağına (küçük kız çocukları zaten adet görmez) çocukları kasdediyor diye kasten anlamı çarpıtıp, çocukların nikahlanabileceği yorumunu yapıp bebelere oynasınlar diye balon alacaklarına NİKAHINA AL cevazını uydurmuşlar ve kendileri bebeklerle oynamışlar. Bunun adı kılıfına uydurulmuş dini, fıkhi kisveli pedofili.

Diğer taraftan Ayşe validemizle ilgili uydurulan, Rasule iftira edilerek 6 yaşında nikahladı. 9 yaşında zifafa girdi (külliyen) yalanını Salman Rüşdi'nin şeytan ayetleri kitabına da meze etmişlerdir. Bunun adına da şerif rivayet diyorlar utanmadan.

Salman Rüşdi kabahatli de, onun gibilerine bu malzemeleri veren Müslümanlar az mı suçlu?

Nikahta yaş sınırı yoktur yalanından kaynaklanan bir sorundur bu. Evlilikte yaş sınırı ve zaman evlenileceğiyle ilgili Kur’an da öğreti olmaz olur mu?

Enam suresi 152. ayet çocuğun rüştünden bahseder. Çocuklara rüşt çağına erişinceye kadar yani lehinde ve aleyhindekileri, faydasına olanı da zararına olanı bilinceye kadar miras kalan kendi malı bile verilmez. Niye; aklı başına gelinceye kadar çarçur edip harcamasın, zarara uğramasın diye teslim edilmez. Akıl baliğ olup rüştüne erince yani kendi malını yönetebilecek seviyeye gelişinceye kadar malı verilmezken nasıl olurda BEDENİNİ, IRZINI, RIZASI OLMADAN KENDİNİ BİLE TANIMAYACAK YAŞTA onun adına karar verip de başkasına nikah kıyarlar, kıydık diye söylerler. Tabi bu nasıl nikah ise adına da dini nikah deyip nikahta aslolan İCAB VE KABUL BUNUDA NİKAH ŞAHİTLERİ ÖNÜNDE KAMUYA İLANI ŞART.

Altı yaşındaki bir çocuğun nikaha evliliğe aklı erer mi de bunu kabul veya reddetsin. Hemen velisi buna yetkilidir demeye kalkmayın. Dinde/ İslam’da olmayan bir şeyi yapmaya kimin yetkisi olabilir. Ha ben yaptım oldu, benim dinimde var diyorsanız. Gidin bebenizi / kızınızı koca koca erkeklere ya da tersi de doğru değil küçücük oğlunuzu kadınlara nikahlayın amma ve lakin bu yaptığınız eyleme İSLAM'a uygun demeye sakın ha kalkmayın.

Müslümanların yaptığı hataları da kimse İSLAM'a mâl etmeye kalkmasın.

Toplumumuzda bir başka yara var; 18 yaşından küçük ve fakat anne babasının muvafakıtıyla evlilik yapmış çocuk sahibi olmuş yüzlerce kişi de 18 yaşından küçük yaşta evlendi diye hüküm giymiş anne ve çocuk dışarıda babası mahkum olmuş, mağdur olmuş aileler de var. Sapla samanı karıştırmadan bu aileleri de mağdur etmemek için bir defaya mahsus çözüm üretip bir daha da olmaması için köklü yaptırımlar getirilmesi gerek diye düşünüyorum. Vesselam…