KADİR GECESİ VE BAYRAM

Bugün Kadir gecesi, bu ayın, bu yılın, ya da belki de ömrümüzün en kıymetli gecesi; çünkü Cenabı Allah Kitabında, bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğunu ve eşsiz bir değere sahip olduğunu ve hatta öyle ki, mealen “Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin!” Diyerek onu, insanın akli melekeleri ile anlayamayacağı boyutta bir kutsiyete sahip olduğunu, ayan beyan bizlere bildirmiştir. Bugün gece nasıl dua etmeli? Neler yapmalı? Böylesine değerli bir gece nasıl değerlendirilmeli? Bu noktada toplumumuza ışık tutan İslam alimleri, yapmamız gerekenleri detaylıca anlatmışlardır, bu konuda arşivlerimiz hemen hemen dünyanın en zengin kaynaklarına sahiptir. Bunlardan fazlaca faydalanarak, elimizden geldiğince bildiklerimiz ile Yaradan’ın huzuruna çıkmak, eksiklerimiz, yanlışlarımız için af dileyerek, Yaradan’ın rahmet deryasına dahil olmaya çalışmak gereklidir. Ne yapılırsa yapılsın, Cenabı Allah Katında mutlaka karşılığı fazlasıyla olacaktır. En başta buna inanmalı ve bu iman ile ibadet, tövbe ve dualar edilmelidir. İslam alimlerinin dediği gibi, yarına çıkmaya senedimiz yoksa, nereden bilebiliriz ki önümüzdeki sene kadir gecesine kavuşacağız, kim bilir kaç kişi yarın kadir gecesi diyerek hazırlık yaparken, Emri hak vaki oldu da bizim sahip olduğumuz bu fırsatı yakalayamadı, işte bu hissiyatla düşünerek yapacağımız hiçbir şey bu gece geri çevrilmeyecektir. Çünkü Yaradan, böylesine yürekten yapılan hiçbir gayreti reddetmeyeceğini, reddetmenin kendi şanından olmadığını da bildiriyor bizlere Kuran-ı Kerim’de. Bu temennilerle birlikte, Bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecemiz Tüm İslam alemine mübarek olsun.

Ve ardından üç gün sonra ise Ramazan Bayramı, hepimizin bir aylık ibadetimizin sevincinin yaşandığı, nadir günlerdir. O günde, büyükler ziyaret edilir, kırgınlar, küskünler barışır, toplumun her kesiminden insanlar farklı bir ruh haline bürünür, neşe huzur tüm İslam alemini sarar; ama sanıyorum ki bu bayram hepimiz için biraz buruk geçecek, Neden mi? Çünkü bundan 71 gün önce 06.02.2023 te “Asrın Felaketi” denilen, o makus olayın sabahına uyandık hepimiz ve ardından aynı gün bir kez daha kan ağladı yüreklerimiz ve üstüne üstlük, yağan yağmurların aynı bölgede oluşturduğu sel felaketleri haberlerini izledik daha, depremin acıları dinmeden, Allah bir daha milletimizi böyle tahammül etmesi zor acılarla imtihan etmesin, çoğu insanımızın halen bu hissiyatta olduğunu biliyorum, İyi ki de böyle bir toplumuz, iyi ki de böyle bir ülkede yaşıyoruz, ülkece birbirimize destek olmak için, herkesin, elinden gelen her şeyi yaptığı; şoför ağabeylerimizin, bir an evvel yetişebilmek için yolları nasıl katettiklerini, rızık teknelerine gelecek zararı bir an düşünmeden can siperane, oradaki insanlara ulaşabilmek için, ölümü göze alırcasına gittiklerini, kardeşlerimiz Azerbaycan halkının, sahip oldukları her şeyi satıp parasını felaketzedelere gönderdiklerinin ve tüm dünyadan gelen desteklerin görüntüleri hala hafızalarımızda. Tabi bu vesile ile bu felaketlerden zarar gören aileleri, evlatları da unutmamak gerekir. Çünkü bu bayram bizden daha çok onlar için daha da mahzun geçecek. İki ay önce yanlarında olan sevdikleri artık yok ve bir daha olmayacaklar, onların bir nebze de olsa bu acılarını hafifletmek için elimizden geleni esirgemeyelim, imkânı olanlar ve destek olmak isteyenler için halen yardım kampanyaları devam ediyor.

Toplum olarak orada yaşayan insanlarımızın yaralarını sarmak yine bizim toplumsal görevimizdir. Bu bayramı hepimizin huzurla geçirmemiz için elimizden geleni yapmalıyız. Bu vesile ile de tüm İslam aleminin bayramını tebrik ederim. Daha nice bayramları sağlıkla, huzurla, sevdiklerimizle birlikte yaşamak dileğiyle.