KONYA HABER
Konya
Açık
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3180 %0,23
48,7222 %0,44
4.906,33 % 0,44
Ara

TARİHİMİZ HEP ŞANLA DOLU AMA 30 AĞUSTOS BAŞKA

YAYINLAMA:

Yunan saldırısı tüm şiddetiyle başladı 1920’de… Hedef, Türk’ün boynuna esaret kemendini takarak Batı Türkeli’ne sahip çıkmak…

Güzel yurt köşeleri elden gitti bir bir… Kanla yoğruldu kara toprak; kanla sulandı Afyon, Kütahya,

Eskişehir…

Ancak düzenli ordularla “Dur!” denebilirdi düşmana… Ve bir ordu yaratıldı yoktan… Bir ordu ki; yediden yetmişe dek kadın, erkek…

Silah yokmuş, üniforma yokmuş, ayakta postal yokmuş; ne gam… Diş var, tırnak var, o yenilmez yürek var ya… Ölümüne saldırdılar düşmana…

Bu inançla yalnız düşman değil, Türk Milleti’nin ters giden talihi de yenildi İnönü’de… Ardından yeni destanlar yazıldı sırasıyla… İşte Aslıhanlar, Afyon, Kütahya… İşte Eskişehir, Dumlupınar,

Sakarya…

Türk Ordusu’nun Sakarya’da kazandığı zaferin bir başka benzeri yoktur yeryüzünde… Bu savaş, bir milletin kaderini değiştiren 22 gün, 22 gecelik yaman bir uğraştır. Bu savaş, insanlık duygularından yoksun, vahşi ve saldırgan düşmanın ensesinde patlayan Türk’ün demir yumruğudur. Bu savaş, haksız, şuursuz ve kirli bir istila emelinin, Sakarya’nın köpüren sularında boğuluşudur. Başkomutanından en son erine kadar bütün bir ordu, Türk gücüne ve Türk yenilmezliğine olan büyük inançla tek vücut olmuş; baştan başa kin, boydan boya hınç kesilmişti. Bu yıllardan beri yok edilmek istenen Türk neslinin süngüleşmiş, mermileşmiş bir iradesiydi sanki…

Taarruz pek yaman sürüyordu 26 Ağustos’ta… Akşam olurken ordularımız düşman mevzilerinin bir kısmını ele geçirmiş; Ahır Dağı’nı bir mızrak gibi saplamıştı düşmanın bağrına…

Yunan mevzilerini teftiş eden bir İngiliz generalinin “Türkler bu tahkimatı altı ayda aşarlarsa, bir günde aştık diye öğünebilirler” dediği yer, dört gün gibi kısa zamanda geçildi. Parola kısa ve kesindi:

Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir… İleri!

Eskişehir’den, Sakarya’dan, İzmir’den Yunan kaçıyordu… Kaç ha kaç… Kemal’in Askerleri kovalıyordu peşlerinden ta Afyon’dan beri; dört nala, çala kırbaç…

Artık zafer yakındı, uzansak tutacaktık sanki… Günlerce açlığa, susuzluğa meydan okumuş, umutla el birliği etmiş bir ordunun yalın ayaklarındaki sızıydı o zafer

Yuvalarını, bebelerini terk ederek askere cephane taşıyan kadınların sırtındaki ağrıydı o zafer… Evini, yurdunu, bağımsızlığını kaybetmesine ramak kalmış; kanlı gözyaşlarıyla cepheden haber bekleyen

bir milletin sevinç çığlıklarıydı o zafer…

Ve biz, o zafer uğruna vuruşa vuruşa ölmeye ant içmiştik…

Sakarya boylarında her karış toprak, kahraman Türk’ün kanıyla sulandı, hamurlaştı. O topraklar

Çanakkale kadar vatanlaştı, o kahramanlar Kür Şad kadar yüceldi, destanlaştı…

Son zafer kazanılmıştı artık… Kara bulutlar dağılıyordu üzerimizden… Gün bir başka doğuyordu o bilinmeyen tepelere…

Türk tarihinin akışı değişmişti 30 Ağustos sabahı… Başbuğ Mustafa Kemal’in önderliğinde vatan uğruna şahlanan Türk Milleti, Sevr Antlaşması’nı parçalayarak Kurtuluş Savaşı’nı kazanmış ve “TÜRK” adını taşıyan devletinin temeline ilk harcı koymuştu.

30 Ağustos Zafer Bayramı hepimize kutlu olsun!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *