KONYA HABER
Konya
Açık
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9157 %0,77
47,9224 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara

Işığın Sahneye Döküldüğü Büyülü Dünya

YAYINLAMA:

Sanat dalları içerisinde en sevdiğim tiyatrodur. Öncelikle sinemaya benzese de onun gibi projeksiyon ile perdeye yansıtılmış bir sanat değildir. Oyuncular kanlı, canlı karşımızdadır. En önemlisi de yaşanan bir an olduğu ve an be an canlandırıldığı için büyük saygıyı hak eder sinema sanatçıları. Herkesin karşısında performans sergilemek ve ekiple uyum sağlamak kolay değildir. Dizideki, sinemadaki gibi tekrar şansı yoktur. Bazen senaryo gereği bazen spontane olarak replikleri, rolleri yerine getirmek gerekir. Zor bir iştir ve işte bu zorluktan dolayı da oyunun sonundaki selamlama faslında tiyatro oyuncuları ayakta alkışlanmaktadır. Çünkü takdire şayan bir iş yapılmıştır.

Gözlerinizi kapayın ve düşünün; Konya Devlet Tiyatrosu’nda ya da Konya Büyükşehir Belediyesinin Şehir Tiyatrosu’ndasınız ve tiyatro salonunda yerinizi almışsınız… Oyununun perdeleri yavaş yavaş açılıyor. Sahnenin üzerinde ışıklar yavaşça süzülüyor ve tiyatro oyuncuları ya da bir başka deyişle eserin birer birer sahneye çıkıyor. İşte o an büyülü bir dünyanın da kapıları aralanıveriyor. Sinemada olduğu gibi tiyatroda da büyülü bir dünya vardır. Herkes öncelikle hikayeyi ve oyunculuk performanslarını merak eder. Bu yüzden pür dikkat ekrana veya sahneye kilitleniriz.

Tiyatroda olayın bir üstüne çıkarsınız ve adeta sahne içerisinde kendinize bir yer bulursunuz. Sanki oyunculardan birisi de sizsinizdir. Yani anı, olayı, sahneyi yaşarsınız. Bu yüzden tiyatro sanatçısının sahnedeki performansı kadar seyirciye verdiği enerji de çok önemlidir. Seyirciyi olaya dahil edebildiğinizde başarılı olur, alkışı alırsınız. Yoksa yavan ve durağan bir performans tatsız, renksiz ve dokusuz bir oyunculuk icraatına yol açacaktır ki bu hiç istenmeyen bir durumdur. Yani tiyatroda oyuncular ve izleyiciler arasında bir bağ kurma zorunluluğu vardır.

Tiyatro aynı zamanda bizim kültürümüzün bir parçasıdır. O sahnede sadece oyunculuk icra edilmez aynı zamanda toplumsal ve kültürel mesajlar verilir. Gündem yorumlanır, yol gösterilir. Güldürmek veya düşündürmenin altında önemli mesajlar vardır. İyi bir tiyatro izleyicisi de zaten bu mesajları yakalar.

Dünden bugüne tiyatroya emek veren ustalarımızı saygıyla selamlıyorum. Işığın sahneye döküldüğü bu büyülü dünyayla tanışmamış olanları da en azından bir kez o kapıdan girmeye davet ediyorum.

Kalın sağlıcakla...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *