KONYA HABER
Konya
Açık
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3197 %0,23
48,8110 %0,44
4.909,85 % 0,51
Ara

ABSÜRDÜN ÇEKİCİLİĞİ

YAYINLAMA:

Dramatik akışı kırmak için absürdün çekiliciliğine kendimizi kaptırırız. Bu bir zorunluluk değildir ancak gereklidir.

Çoğu zaman aklın tutsaklığına hapsoluruz. Kurallar, kaideler, normlar, düzen, her şeyi yerli yerinde (o yer neresiyse) kullanma güdüsü, kafiye, biçim, nicelik, hep bir anlam kaygısı arayışı, bildik kavrayışların sıradanlığına bağımlılık, aslında yalın ir yanılgı olan kupkuru bir estetiğin içinde kaybolmak. Elbette dahası da var.

Dadaizm, dilden düşünceye bütün kuralları, kalıpları yıkmış, geleneğe başkaldırmış, gidişata kendi söylemiyle “dur” demiş, kuralsızlığı kural olarak getirmişti. Bu aynı zamanda Birinci Dünya Savaşı ve sonrasındaki yıllarda ortaya çıkan karamsarlığa, bireyin ve toplumun her alandaki yozlaşmasına, inançların erozyona uğramasına, değer yargılarının, vicdani algıların alt-üst olmasına, kendinden menkul bir ahlak sisteminin ortaya çıkmasına böylece derin bir umutsuzluğun kapılarının sonuna kadar açılmasına karşı dirençti.

Absürttü dadaizm.

Absürdür temelinde insanın saçmalığa kayması vardır lakin bu kayış bir kavrayışın sonucudur ve dramatikliği kırmak için gerçekleştirilir.

Genç şair Tristen Tzara (1916) Larousse sözlüğünü gelişi güzel açmıştı. Açtığı sayfada “dada” sözcüğüne” rastladı. Dada, artık Fransızcadaki “oyuncak tahta at” değildi. Absürdün hem tanımı, hem içeriği, hem de stratejisiydi. Bu kavram şiddetli tepkilere yol açsa da absürdü, dramatizm karşısında (dramatizmi kırarak) anarşizmle beslenecek ve onu sürrealizme (1922) hazırlayacaktı.

Dadaizm de absürdün bir yönünü temsil eder.

Burada benim söylemek istediğim şey absürdün bizi rahatlatan bir yanının olmasıdır. Saçmalama hakkımız da vardır. Absürtlük bizi ve çevremizdekileri kendilerine dikkat etmeye çağırır. Saçmalamak bir itiraz biçimi, artık makineleşmiş gidişata “dur” deme şeklidir. Tekrar izlemenizi tavsiye ederim, Charlie Chaplin’in (1889) bütün filmleri absürtlük üzerine kuruludur…

Uzatmayayım: Saçların maviye boyanması… Arabasının arkasına şöyle bir yazı asmak… Evin girişinde insanları şaşırmak… İşyerinde bir anda herkesi dikkat kesecek biçimde şarkı söylemek… Metroda dans etmek…

Düzenin yeknesaklığına karşı absürtlük bir yenilenme mesajıdır.

Uzun lafın kısası olmaz: Saçmalama, tabii ki saçmalayabilirsin.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *