KONYA HABER
Konya
Açık
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3086 %0,25
48,9796 %0,46
4.883,13 % -0,19
Ara

Propaganda Sürümü

YAYINLAMA:

Bireysel ya da grupsal inanç ve felsefe kümesini ifade eden ideoloji; teoriden ziyade pratiği yansıtan bir ifade olarak karşımıza çıkmaktadır. Fransız Devrimi sonrasında dikkat çeken ve zamanla daha belirginleşen ifade, fikri bir zırh haline dönüştürüldü. Aynı gelişme çizgisinde hakareti de taşımaya başladığı fark edilmektedir. Sonradan belirginleşen bu durumun daha egemen bir sisteme dönüştüğü XX. Yüzyılda çok daha net görülmekte, yeni yüzyıl ile binyıl da durumu değiştirememektedir.

Sıradan bir kabulden ibaret olabileceği gibi tutkulu bir müdafaaya, dar anlamdan en genişe kadar egemenlik yol haritasına kadar uzanan kavram doğal olarak sanatlardan da yararlanma yoluna gitmiştir. Netleşme olarak işaret edilen zaman diliminde birçok sanat dalının koalisyonu ile büyük bir endüstriye dönüşen yedinci sanat da dar kapsamdan genişe kadar ideolojiyi kendine çekmiş, onlarla karşılıklı etkileşim içerisinde bulunmuştur.

Kavramı siyasi anlamda politikaya dönüştüren Sovyetler de teknolojik gelişme ürünü ötesindeki görsel ifadede araçlarının hikaye anlatma biçimleriyle destekleyen aynı sanat dalından sonuna kadar yararlanma projeleri yürütmüştür. Bilindiği üzere bunu doğrudan kendileri icat etmiş değillerdir. Henüz ihtilal gerçekleşmeden sinema bir sanat dalı yanı sıra propaganda unsuru olarak kullanılmaktaydı. Bu durum sinemaya erişebilen her ülke için aynı istikamette cereyan etmiştir. Böylelikle ulusal ve uluslararası amaçlar daha belirgin hale gelmiştir. Sanat fonksiyonunun görmezlikten gelinmesi dahi söz konusu olabilmiştir.

Yeniden ana konuya dönülecek olursa çekilen filmlerin kabul gören Komünist ideolojiyle ters düşmemesi öncelikli olmuştur. Ülkenin hemen bütün filmlerinde montaj kuramları aynı bakış açısıyla şekillenmiştir. Sinema öncelikle bir propaganda vasıtasıdır. Türk Dünyasının siyaset ve sosyal bilim öncülerinden Ahmet Zeki Velidi Togan Hoca, II. Dünya Savaşının bütün şiddetiyle sürdüğü günlerde basılan bilimsel usul eserinde söz konusu sanatı doğrudan “propaganda” unsuru olarak işaret etmişti. Seksen yılı aşan bir zaman sonrasında da aynı bilgi, akademik ağırlığını muhafaza etmektedir.

Bolşevik ihtilal sonrası idarede sinema hep bu kapsamda bir seyir izlemiştir. Propaganda ile sansür kavramları birbiriyle ayrılamaz bir bütünlük meydana getirmiştir. Bu durumu genelleştirmenin bir takım bilimsel mahzurları bulunsa da bütün kitle iletişim araçları için telaffuz etmek mümkün olabilmektedir. Elbette farklı dönemlerde farklı dozlar zuhur edebilmektedir.

1980’li yıllarda Gorbaçov’un uygulamaları mevcut sistemin bir kurtuluş reçetesi olarak görülse de aslında öne çıkan ideolojinin sonunu hızlandırmıştır. Zira devletin merkezinde sert yaptırımlarından tamamen vazgeçilmiştir. Böylesi bir ortam sanatların işbirliği halinde hedef kitleye yansıtılan sinemada propagandadan, aynı zamanda sansürden kendini uzaklaştırma fırsatı yakalamıştı. Fakat ne sistem, ne de sanat bunu sürdüremedi. Çünkü son sosyalist liderin 1991 yılı tamamlanmadan bir hafta evvel istifa etmesiyle merkezi yönetim sona erdi.

Merkezi Sosyalist idarenin sona ermesiyle Türk Dünyası mensupları da Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan gibi ülkeler bağımsızlıklarını ilan ettiler. Her birisi kendi kültürlerini sinemadan duyurma yolundan ilerlediler.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *