Türkiye’nin önemli sulak alanlarından biri olan Tuz Gölü, biyolojik çeşitliliğin korunması açısından büyük bir öneme sahip. Bu göl, uluslararası değerlendirmelere göre A sınıfı bir sulak alan olarak seçildi. Yanı sıra kuş varlığı yönünden de ülkenin en zengin göllerinden biri.
Türkiye’nin 2. en büyük gölü…
Tuz Gölü’nün bulunduğu bölge, 7.414 km²’lik bir alanda ve kendine özgü doğal yapısıyla tarihi değerleriyle dikkat çekiyor. Tuz Gölü, Ankara, Konya ve Aksaray illerinin sınırları içerisinde yer alıyor. Büyüklük bakımından uzmanlar tarafından incelendiğinde Türkiye’nin ikinci en büyük gölü olarak belirlendi. İlkbahar aylarında suyun bol olduğu dönemlerde göl alanı 164.200 hektara kadar genişliyor. Ancak, yaz aylarında aşırı buharlaşma nedeniyle gölün büyük bir kısmı kuruyor ve kuruyan bölgelerde 30 cm’ye kadar tuz tabakaları oluşuyor. Suyun tuz oranı %32.4 ile dünyanın en yüksek tuzlu göllerinden biri.
Tuz gölü birçok canlıya ev sahipliği yapıyor
Tuz Gölü’nde, 85 kuş türü, 4 endemik kuş türü, 129 böcek türü, 15 memeli türü ve 38 endemik bitki türü yaşam sürüyor. Kış aylarında oldukça önem taşıyan kuş varlığı, Tuz Gölü’nü kışlama alanı olarak kullanıyor.
Flamingolar, kılıçgagalar, angıtlar, yağmurcunlar, turnalar, yaban kazları ve ördekler, gölde büyük topluluklar halinde yaşıyor. Göl çevresinin ıssız yapısı, kuşların beslenme ve üreme ihtiyaçlarını rahatça karşılamalarına olanak tanıyor. İlkbaharda göl içinde oluşan adalar ve bataklıklar, Bataklık Kırlangıcı, Suna, Angıt, Çamurcun ve Kılıçgaga gibi kuş türlerinin kuluçkaya yatmasına imkan sağlıyor.
Tuz Gölü çevresi, aynı zamanda Avrupa'da nesli tükenmekte olan flamingolar için önemli bir doğal yaşam alanı. Gölün orta kesimlerinde, her biri 5-6 bin yuvadan oluşan dev flamingo kuluçka kolonileri bulunuyor. Ayrıca, çevredeki diğer göller de (Tersakan Gölü, Düden Gölü, Eşmekaya Gölü, Bolluk Gölü) sayısız kuş türü ve endemik bitki topluluklarıyla ekosistem açısından büyük bir zenginlik sunuyor.
Tuz gölü ekonomiye can oluyor
Ekonomik açıdan bölgenin en önemli faaliyetleri arasında tarım ve hayvancılık yer alırken, tuz üretimi de büyük bir gelir kaynağı sağlıyor. Kaldırım, Kayacık ve Yavşan Tuzlaları, 2002 yılında Başbakanlık Özelleştirme İdaresi kararıyla özelleştirilmiş ve Koyuncu Kaldırım Tuz İşletmesi adı altında faaliyet göstermeye devam ediyor.
