Ege müziğinin eşsiz icracısı; Özay Gönlüm

Ege müziğinin eşsiz icracısı; Özay Gönlüm

Türkiye'yi tanıtmak amacıyla gittiği 42 ülkede, 12 farklı dilde şarkı söyleyen sanatçı, yöresel icra tekniği, tiyatral yeteneği, yorumu ve "yaren" adını verdiği 3'lü sazıyla kısa sürede Türk halk müziği alanında bir ekol oluşturmayı başardı

Sıra dışı ve sempatik kimliğiyle bir döneme imzasını atan halk müziği sanatçısı Özay Gönlüm'ün vefatının ardından 21 yıl geçti. Ailesi Denizli'nin Tavas ilçesine bağlı Kızılcabölük beldesinden olan usta sanatçı, 5 Şubat 1940'da Erzincan'da dünyaya geldi.  Ünlü halk ozanı Davut Sulari'nin soyundan babası Ahmet Gönlüm, annesi Zekiye Hanım ve kardeşleriyle birlikte çocukluğunu Kütahya, Afyon ve Denizli'de geçiren sanatçı, müzikle Kütahya'da yaşadığı dönemde tanıştı. Babasının hediyesi ve yaşamının sonuna kadar elinden düşürmediği armonika ile ilk kez bir enstrüman çalan Gönlüm, Denizli'de orta okulda eğitim alırken müzik öğretmeninin teşvikiyle önce mandolin daha sonra da keman çalmayı öğrendi. Gönlüm, 1953'te başladığı Denizli Erkek Sanat Enstitüsünde bağlamayla tanıştı. Müziğe olan yatkınlığı ve farklı kişiliğiyle lise döneminde de sevilen Gönlüm, henüz 16 yaşındayken Cumhuriyet döneminin en ünlü türkü derleyicisi ve TRT'de "Yurttan Sesler" korosunun kurucusu Muzaffer Sarısözen'le tanıştı.

ANKARA RADYOSU YURTTAN SESLER PROGRAMI'YLA SANAT HAYATINA ADIMINI ATTI

Sarısözen aracılığıyla konuk olduğu Ankara Radyosu Yurttan Sesler Programı'yla sanat hayatına adımını atan Özay Gönlüm, bir süre Milli Eğitim Bakanlığı Film Radyo Televizyon Merkezi'nde görev yaptı.  Vatani görevini Amasya'da yedek subay müzik öğretmeni olarak tamamlayan usta sanatçı, 1966'da yetişmiş saz sanatçısı olarak Ankara Radyosu'nda çalışmaya başladı. Özellikle Denizli ezgilerine sazıyla ve sesiyle can veren Gönlüm, çalıp söylediği Ege türküleri kadar, taklit yeteneği, şovmenliği, fıkraları ve mahalli Denizli şivesiyle Türk folklorik zenginliğine katkı sağladı. O dönem dinleyicilerden de beğeni kazanan Gönlüm, 1970'den itibaren 10 yıl boyunca İzmir Fuarı'nda sahne aldı. Türküleriyle o dönem gönüllerde ve dillerde destan olan sanatçı, başta Zeki Müren olmak üzere pek çok ünlüyle aynı sahneyi paylaştı.  Sanatçı, sinemada 1970 yapımı "Düğüm" adlı Yeşilçam filminde Funda Yanılmaz'la birlikte başrolde oynadı. Gönlüm, aynı zamanda TRT ekranlarında tarıma ve çocuklara yönelik programlarda yer aldı.

BİRÇOK RADYO OYUNU VE TİYATRODA ROL ALDI

Kültür ve Turizm Bakanlığı Halk Müziği Geliştirme Merkezi'nde repertuvar kurulu üyeliği yapan Özay Gönlüm'ün son televizyon programı, TRT 1'deki "Türk Halk Müziği İstekleri" oldu. Gönlüm, ayrıca birçok radyo oyunu ve tiyatroda rol aldı. 30 yıldan fazla radyo ve televizyonlarda yayınlanan "Ninemden Mektuplar" tiplemesiyle büyük beğeni kazanan sanatçı, "Çöz de Al Mustafa Ali" türküsünü, "Fişini de Al Mustafa Ali" diye seslendirerek halkı fiş toplamaya davet etti.  Sanat yaşamı boyunca pek çok uzun çalar ve 45'liğe imza atan Gönlüm, derlediği binlerce türküyü TRT repertuvarına kazandırdı.

42 FARKLI ÜLKEDE TÜRK HALK MÜZİĞİ KONSERLERİ VERDİ

 

Özellikle "Denizli'nin Horozları" (Çil Horoz), "Asmam Çardaktan", "Cemilemin Gezdiği Dağlar Meşeli", "Osmanımın Mendili", "Evlerinin Önü Bulgur Kazanı" ve "Şu Dağlar Tepe Tepe" türküleriyle tanınan sanatçı, Kültür ve Turizm Bakanlığının Türkiye'yi tanıtım programı çerçevesinde 42 farklı ülkede Türk halk müziği konserleri verdi.  Gittiği ülkelerde 12 farklı dilde şarkı söyleyen Gönlüm, yöresel icra tekniği, tiyatral yeteneği, yorumu ve yaren adını verdiği 3'lü sazıyla kısa sürede Türk halk müziği alanında bir ekol oluşturmayı başardı. Bağlama ile birlikte cura ve tambur tekniğine büyük önem veren Gönlüm, Ege yöresinde Hamit Çine'den Ramazan Güngör'e kadar pek çok cura sanatçısı ile çalıştı. Cura konusunda ustalığını katıldığı programlarda her boyda cura çalarak gösteren Gönlüm, 1970'li yılların sonuna doğru bağlama yapımcısı Cafer Açın'a yaptırdığı yaren adlı sazıyla da ayrı bir ün kazandı. Gönlüm, 3 enstrümanın birleştiği bu sazla radyo, konser ve televizyon programlarında çeşitli şovlara imza atarak, büyük beğeni topladı. Çocukluk yıllarından bu yana tanıdığı Ayten Gönlüm'le 1963'te bir evlilik gerçekleştiren sanatçının Evren ve Ezgi adına iki kızı dünyaya geldi. Akciğer rahatsızlığı yaşayan sanatçı, solunum yetmezliği sebebiyle kaldırıldığı Ankara Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Kliniği'nde 1 Mart 2000'de hayatını kaybetti. Sanatçı, Ankara'daki Cebeci Asri Mezarlığı'na defnedildi. Özer Gönlüm'ün erkek kardeşi Cumhur Gönlüm, sanatçı hakkında "Özer ağabeyim hiçbir kişiden, kaynaktan ders almamıştır. Bir hocası olmamıştır. Kesinlikle kendi yeteneği, bilgi ve becerisiyle yapmıştır bu işi." ifadelerini kullanmıştı. (AA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.