Gülse Birsel: Şu an dünyada yapılabilecek en iyi şey 'sıkılmak'
"Jet Sosyete" dizisi ekibi, yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) korunmak amacıyla setleri durdururken, izleyicilere "Evde kal" çağrısı yaptı.
Yapımcılığını BKM’nin üstlendiği dizinin senaristi ve başrol oyuncusu Gülse Birsel ile oyuncular Cengiz Bozkurt ile Hasibe Eren, AA muhabirlerinin sorularını yanıtlayarak, hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından "Hayat Eve Sığar" sloganıyla yapılan "Evde kal" çağrısına destek verdi.
Birsel, tüm dünyayı etkisi altına alan hastalıktan korunmak için evde kalmanın önemine dikkati çekerek, "Tabii ki evdeyiz. 'Ben evde sıkılıyorum' diyenleri de çok anlamıyorum. Tabii ki sıkılıyoruz ama bence şu an dünyada yapılabilecek en iyi şey sıkılmak. Evde kalalım, sıkılalım. Ne olacak biraz sıkıntıdır, geçer. Şu an evde kalamayanlara büyük bir destek lazım esasen. Kelle koltukta çalışanlara, iş yerlerinde, fabrikalarda, ofislerde evine ekmek götürmek için çalışmak mecburiyetinde olanlar bence esas zor durumda. Yoksa evdeysen, imkanların tamamsa, karnın tok, sırtın pekse; sıkılma, yapacak bir şey bul. Güvendesin, hastalanmayacaksın evde kaldığın için. Oh, ne kadar güzel. Televizyonunu seyret, kitabını oku ne istiyorsan yap, sıkılma. Sıkılanlara, 'Sıkılma!' demek istiyorum ben. İmkanı olan herkes evde kalsın, evde kalalım, evde oturalım. Evin tadını çıkaralım, bunu çok verimli bir döneme dönüştürebiliriz diye düşünüyorum." dedi.
Halen çalışmaları devam eden setlerin olduğuna işaret eden Birsel, "Şu an bence bütün setlerin acilen durması lazım. Hala durmamış birkaç set var. Set ortamı biraz diğer çalışma ortamlarından farklı bu anlamda. Bir odanın içerisinde herkes birbirine çok yakın çalışıyor. Tabii aslında bütün işlerin durması lazım ama setlerin kesinlikle durması gerek. Biz zaten seti en erken durduran ekiplerden biriyiz." ifadelerini kullandı.
"Sıkılmaya vaktim olmuyor"
Oyuncu Cengiz Bozkurt da evde kaldığı için henüz sıkılmadığını dile getirerek, şunları aktardı:
"Valla ben sıkılacak bir zaman bulamadım. Evde yapılacak ne kadar çok şey varmış. Bu durumdan ötürü, yardımcımız da gelemiyor ve iki tane çocuğumuz var. Eşimle beraber sabah uyanıyoruz vallahi çok ağır işçilikmiş. Oturup kahve içecek zaman bulamıyorum. İnanın o kadar çok iş var ki, uzaktan eğitimden tutun çocuğun mamasının hazırlanması, bezlerinin alınması, temizlenmesi, evin temizliği, bulaşıkların yıkanması, yemek hazırlıkları... İnanılmaz bir yoğunlukta geçiyor. Ben hiç sıkılamadım, keşke sıkılabilsem. Türkiye'nin ve tüm dünyanın bu musibetten kurtulabilmek için artık kendisini izole etmesi gerekiyor. Bu dönemi böyle geçirmemiz gerekiyor. Bu yüzden lütfen evde kalın."
Bozkurt, evde daha çok vakit geçirince yapılabilecek işlere de değinerek, "Ben bir şey daha eklemek istiyorum. Evde geçirdiğimiz şu günlerde kağıt ve arşiv temizliği yapılabilir. BKM'den Necati Akpınar'la az evvel konuştum, '30 yıllık bir arşiv çıktı ortaya. Evde dururken onları temizledim. BKM'nin ne hatıraları çıktı.' dedi. Böyle bir musibet başımıza gelmese, her halde bu arşivleri düzenleyip böyle çıkartamayız.' Böyle fırsata çevirmek lazım diye düşünüyorum." diye konuştu.
Halen devam eden setlerin durdurulması gerektiğini sözlerine ekleyen Bozkurt, "Çalışan setlerin, meselenin ciddiyetini farkında olup bir an önce durması gerektiğini düşünüyorum. Hepsi bizim meslektaşımız, arkadaşımız yani böyle bir tehlikenin içerisine atılmalarını hiç istemeyiz. Bu olayın çıktığı günden beri, ilk paydos verip evine gönderilenlerdeniz. Bütün yapımcıların bu durumu ciddiye almasını ve çalışanlarını korumasını istiyoruz." dedi.
"Setlerde sosyal mesafe asla korunamaz"
Oyuncu Hasibe Eren ise, herkesin evde kalması gerektiğini söyleyerek, "Bizi hasta etmeyen virüs, bir başkasını hasta edebilir. İzolasyon, sosyal mesafenin korunması bu hastalığın ilerlemesini durdurabilmek için tek çare. O yüzden lütfen Gülse'nin dediği gibi, sıkılın ama evde oturun." ifadelerini kullandı.
Setlerdeki çalışma koşullarına ilişkin de bilgi veren Eren, şöyle devam etti:
"Setleri bilmeyenler için biraz açıklama yapmak gerekiyor sanırım. Bir sette en az 80 kişiyle çalışılıyor. Bu 80 kişi, küçücük mekanlarda ağız ağıza çalışır. Setler bir tek tuvaletin kullanıldığı, herkesin aynı ortamda yemek yediği ve hava koşullarından çok etkilenilen bir çalışma ortamına sahiptir. Makyöz oyuncuya yakınlaşmak, kuaför saçınıza dokunmak, kostümcü bütün elbiseleri alıp yerine koymak zorundadır. Oyuncu zaten yakın mesafeden oynar. Çekilen sahnenin izlenmesi, sette bulunan pek çok kişinin bir arada dip dibe ekrana bakmasını gerektirebiliyor. Bu yüzden setlerde sosyal mesafe asla korunamaz. Seyircinin evlerde olması dolayısıyla reytinglerin yüksek olması durumunu istismar etmemek gerekiyor."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.