Yeşil çayın antioksidan içeriği daha yüksek
Gündelik hayatın vazgeçilmez içeceklerinden çayın türleri hakkında bilgilendirmelerde bulunan Arş. Gör. Kübra Şahin aralarındaki farklarını da anlattı. Siyah çayın, çay yapraklarının ezilmesi sonucu ortaya çıkan polifenol oksidaz enziminin katalize ettiği oksidasyon sonucu oluştuğunu söyleyen Şahin, “Siyah çay üretimi sırasında koparma, soldurma, kıvırma ve kurutma işlemleri yapılmaktadır. Soldurma işlemi sırasında kıvırma işlemi için yapraklar uygun hale getirilmektedir. Kıvırma işlemi sonucunda yaprakların hücre yapısı parçalanmakta ve fermantasyon süreci başlamaktadır. Teknolojik olarak değişiklik gösterebilen üretim yöntemlerine göre siyah çayın son durumu ortaya çıkmaktadır” dedi.
Şahin, beyaz çayın, yeşil ve siyah çaydan farklı olarak hiç fermantasyon işlemine uğramadığının altını çizerek sözlerine şöyle devam etti; “Yeşil çay, siyah çayla aynı bitkiden ‘Camellia Sinensis’ten elde edilmesine rağmen; aralarındaki tek farklılık, işleme tekniğinden kaynaklanır. Yeşil çayın yaprakları, siyah çaya göre çok daha az işlem görür. Aynı bitkiden elde edilen siyah çay için yapraklar yavaş yavaş kurutulur, yeşil çay ise yaprakların toplanır toplanmaz kavrulup hızla kurutulması ile elde edilir. Siyah çay kurutulurken oksijenle tepkimeye girer, yeşil çayın ise tepkimeye girmesine izin verilmez. Yeşil çay bitkisinin yaprakları, taze ve yeşil rengini kaybetmez.”
Yeşil çayın antioksidan içeriğinin yüksek, kafein miktarının ise daha az olduğuna dikkat çeken Şahin, “Beyaz çay, çok fazla tadı ve rengi yoktur. Siyah çay ile yeşil çay arasındaki tek fark işlenmelerinden kaynaklanan tat, renk ve aromadır. Beyaz çayın diğer çaylara göre daha pahalı olmasının sebebi henüz açılmamış, çok taze çay yaprağı tomurcuklarından toplandığı için üretilebilecek miktar azdır. Bu tomurcukların elle toplanması maliyeti artırmaktadır” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.