Bu operasyonla gözlükten kurtulun
Lazer tedavisiyle hastaların saç teli kadar incecik bir düzeltmeyle gözlüklerinden kurtulduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Aylin Kılıç, “Lazer ile gözün ön yüzeyini mikronlar derecesinde şekillendiriyoruz. Böylece hastalarımız ağrısız, acısız ve kısa süren bir işlemin ardından gözlüklerinden kurtulmuş oluyor. Ancak her sağlıklı göz, lazer için ideal değildir. Örneğin; korneası doğuştan ince olanlar, yüksek hipermetrobu olanlar lazere uygun değildir” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Aylin Kılıç, gözlük veya kontakt lensten kurtulmak için kullanılan refraktif cerrahi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Aylin Kılıç, lazer tedavisinin gözün ön taraftaki tabakasına yapılan bir işlem olduğunu belirterek, “Gözün ön yüzeyini mikronlar derecesinde şekillendiriyoruz ve bu da ağrısız, acısız bir işlem oluyor. Hastalar saç teli kadar incecik bir düzeltmeyle gözlüklerinden kurtuluyorlar ve yapılan işlem çok kısa sürüyor. Refraktif cerrahiyi genel olarak 2 başlıkta inceleyebiliriz. İlki Femtosaniye lazer dediğimiz göze bıçak değdirmeden bıçak etkisi yapıp, hiç dokunmadan gözü kesebiliyoruz. Kısaca bıçakla dokunmadan çok ince bir tabaka alabiliyoruz. İkincisi ise excimer lazer de gözü şekillendirip inceltiyoruz ya da belirli bölgeleri astigmatın derecesine göre daha çok atış yaparak lazerle astigmattan kurtarıyoruz. Böylelikle hastalarımızı gözlüklerinden kurtarmış oluyoruz” dedi.
“Operasyon öncesi kontakt lens kullanmayın”
Lazer operasyonu öncesinde göz kuruluğunun olmaması gerektiğine dikkati çeken Doç. Dr. Aylin Kılıç, “Lazer operasyonunun ilk aşamasında çok iyi bir teknolojiyle bıçaksız olarak gözün ön tarafından bir tabaka ayırıyoruz. Bu ayırdığımız tabaka yaklaşık 12 saniyede işlem yapılarak sonuçlanıyor. Bunu kaldırdıktan sonra bir şapka gibi alt kısmına excimer lazerle lazer atışları yapıyoruz, gözü şekillendirip ilk aşamada ayırdığımız tabakayı geri kapatıyoruz. Her sağlıklı göz, lazer için ideal anlamına gelmez. Örneğin korneası doğuştan ince olanlar, yüksek hipermetrobu olanlar lazere uygun değildir. İdeal gözlerde kornea kalınlığı iyi olmalı, gözün ön yüzeyinde tamamen düzenli bir astigmat olmalı, göz kuruluğu açısından hastalarımız avantajlı olmalı. Operasyondan önce hastaların göz kuruluğunun olmamasına önem verdiğimiz için kontakt lens kullanmalarını istemiyoruz, bu konuda çok hassasız. İşlem öncesi sağlıklı bir göz istiyoruz, sağlıklı ve ideal bir göz” şeklinde konuştu.
“İleriki hayatınızda göz numarası tekrarlamıyor”
Doç. Dr. Aylin Kılıç, lazer ameliyatında göz numarasının sıfırlanmasının hedeflendiğine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: “Sıfır diye bir göz numarası yoktur, mutlaka ölçümlerde 0.25 ila 0.50 çıkar. Biz kişiyi lazer operasyonuna uygun görüyorsak, ileriki hayatında göz numarası tekrar etmiyor, bir risk taşımıyor anlamındadır. Bizim sıfırı hedeflememize rağmen göz numarası 0.50 ila 0.75’te kalabilir. Hastalara göz numaraları hakkında operasyonla ilgili detaylı bilgi verebiliyoruz. Lazer tedavisi sürecinde gelişmeler giderek artıyor. Lazer sistemleri, enerjileri, yöntemleri değişiyor. Artık daha stabil, daha ideal görme kalitesi üzerinde çalışılıyor. İnsan gözünün en uç noktalarına da ulaşmaya çalışıyoruz. Bu konuda çok güzel ve ümit verici gelişmeler var.”
Kaynak:İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.