KONYA HABER
Konya
Açık
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,2757 %0,44
48,9736 %0,64
4.895,35 % 0,22
Ara
BBN Haber Sağlık Gençlerin yeni derdi: Varoluşsal Boşluk

Gençlerin yeni derdi: Varoluşsal Boşluk

Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi, Varoluşsal Boşluk hissi ile ilgili önemli bilgiler verdi.

KAYNAK: BBN
Okunma Süresi: 2 dk
Zaman öylesine geçip giderken, hayatın anlamını sorgulayan birçok insan kendini varoluşsal bir boşlukta bulur. Bu boşluk, tıpkı dipsiz bir kuyu gibi, kişinin içini kemiren ve onu derin bir depresyona sürükleyen bir duygudur. Etrafımızdaki insanlar yaşamları için çabalarken, emek verenlerin yanında emek vermeden hayatın bir şekilde yoluna girmesini bekleyenler var. Bu bekleyiş, içsel bir huzursuzluk yaratır ve zamanla bir tür kaybolmuşluk hissine dönüşür.
Varoluşsal boşluk, insanın kendini ve dünyayı anlamlandırma çabasındaki başarısızlığıyla ortaya çıkar. Bu boşluk, her şeyin anlamsız ve gereksiz olduğu duygusuyla birlikte gelir. Kimi zaman, sadece zamanın geçişine tanıklık eden ve hiçbir şey yapmayan insanlar, bu boşluğun en belirgin örnekleridir. Onlar için hayat, sadece bir bekleyişten ibarettir; bir şeylerin kendiliğinden düzeleceğine dair yanıltıcı bir inançla geçip giden yıllar.

img-20240508-wa0001.jpg

Bu duygunun ardında, kişinin kendini kaybolmuş hissetmesi yatar. Kaybolmuşluk, yönünü bulamamak ve hangi yolda ilerleyeceğini bilememek demektir. Hayatta bir amacı ve hedefi olmayan, sadece var olmak için var olan insan, her geçen gün bu kaybolmuşluğun pençesine daha da sıkı bir şekilde düşer. Bu, bir nevi içsel bir ölüm gibidir; insanın ruhunu, enerjisini ve yaşam sevincini emen bir karadelik.

Peki, bu kaybolmuşluktan ve varoluşsal boşluktan nasıl kurtuluruz?
Öncelikle, hayatımızı yeniden anlamlandırmamız gerekir. Bu, sadece büyük hedefler koymakla değil, küçük adımlarla ve günlük rutinlerle başlar. Bir amaca hizmet eden her küçük adım, bizi bu boşluktan uzaklaştırır. Emek vermek, çaba göstermek ve hayatta bir iz bırakmak, bu boşluktan çıkmanın en etkili yollarından biridir.
Hayatı farklı şekilde ele almak, her günün kıymetini bilmek ve her anı dolu dolu yaşamak önemlidir. Bu, basit bir slogan değil, yaşam tarzıdır. Günlük yaşamda anlam aramak, sevdiklerimizle vakit geçirmek, hobilerimize zaman ayırmak ve kendimizi sürekli olarak geliştirmek, kaybolmuşluk hissini azaltır.
Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi,'' Sonuç olarak, varoluşsal boşluk ve depresyon, hayatın anlamını yitirdiğimizde ve sadece zamanın geçişine tanıklık ettiğimizde ortaya çıkar. Ancak, bu kaybolmuşluktan kurtulmak mümkündür. Hayatımızı yeniden anlamlandırmak, emek vermek ve her günü dolu dolu yaşamak, bu boşluğun üstesinden gelmemize yardımcı olur. Unutmayalım ki, yaşamın anlamı, ona verdiğimiz değerde ve çabada saklıdır.''dedi.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *