KONYA HABER
Konya
Açık
32°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9157 %0,77
47,9224 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara
BBN Haber Sağlık Nur topu gibi çevrimiçi bir hastalığımız oldu: Siberkondri

Nur topu gibi çevrimiçi bir hastalığımız oldu: Siberkondri

Çağın yeni hastalığı olan ve ‘internetten hastalık arama hastalığı' olarak tanımlanan siberkondri, beraberinde psikolojik sorunları getiriyor. Hekimler yerine internetten cevap arayan vatandaşların kaygı yönetimi zorlaşıyor. Peki ne yapmalı?

KAYNAK: İha
Okunma Süresi: 2 dk

Çağın en büyük hastalıkları arasında sayılan Siberkondri yaşamı tehdit ediyor.

Hastalık belirtileri neler?

Sivas Medicana Hastanesinde görev yapan Uzman Psikolog Duhan Töre, çağın en büyük hastalıklarından birisi olan siberkondri'ye ilişkin açıklamalarda bulundu.

Google ara bilgileri virüs gibi mi?

Hastalık belirtileriyle ilgili internetten arama yapan insanların edindikleri bilgilerle hasta oldukları düşüncesiyle kaygılandığını belirten Töre, uzmanlara başvurmadan kendi kendilerine yanlış tanı ve teşhis koyabilmekte ve yanlış tedavi yöntemlerine başvurabildiklerini söyledi.

İnternet arama motorlarındaki bilgiler insanı hastalık hastası mı yapıyor?

Bu hastalığın beraberinde psikolojik sorunları getirebildiğini ifade eden Töre, "Siberkondri; insanların internet ortamında hastalık araştırması, kendilerine tanı koymaları, belirtileri incelemeleri ve bunlarla beraber tedavi yöntemi araştırmalarına kadar giden süreçtir. İnternet ortamının kolay erişilebilir olması, az maliyetli olması, hekime ulaşmaktan çok daha kolay olmasıyla beraber istediğimiz her saatte tüm sorularımıza yanıt bulabiliyoruz. Fakat aldığımız bilgiler doğru ve yanlış olmak üzere ikiye ayrılıyor. Hastaların kaygı yönetimi daha da zorlaşan bir boyuta ulaşıyor. Hekime gitmek yerine kendi kendilerine tanılarını koyup süreçlerini devam ettirmekteler. Kaygı seviyeleri çok yükseldiği için psikolojik olarak zorlanmalar başlamakta. Anksiyetik olarak bir artış gözlemlenmekte ve kişinin sosyal hayatı zarar görmekte. Sürekli olarak hastalık araştırması ile birlikte kendilerini iyi hissetme oranı giderek azalmakta. Sürekli olarak ‘Kalbim çarpıyor, Akciğerimde bir problem mi var, Başım ağrıyor beyin kanaması mı geçiriyorum, kalp çarpıntım var kalp krizimi mi geçiriyorum?' gibi şüphe ve kaygıların artmasıyla beraber kendilerinde çok yüksek boyutta hastalıkların olduğunu düşünmekteler" diye konuştu.

Bu hastalıktan nasıl kurtuluruz?

Bu süreçte hekime başvurmaların azaldığını söyleyen Duhan Töre, "Vatandaşlar, hastalıklarından korkmakta veya hekime inanmakta güçlük çekmekte. Böylelikle git gide uzaklaşmakta ve bu durumu kendi içerisinde yaşamakta. Hekimlerin yapmış olduğu muayene ve tetkikler doğrultusunda aldıkları sonuca ikna olmama durumu çok sık şekilde devam ediyorsa, farklı hekimler deneme süreci var ise psikolojik olarak bir süreç yaşıyor olabiliriz. Bu anlamda psikoterapi alarak süreci rahatlatabiliriz, hayat kalitemizi artırabiliriz" ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *