Dünyada gülümseyerek girilen tek mezarlık Konya'da bulunuyor
Konya'nın en büyük ilçelerinden Akşehir, Nasreddin Hoca'yla anılır. 1284 yılında vefat eden Nasreddin Hoca'nın türbesi de Akşehir'de bulunuyor. Bugün, Akşehir’de bulunan Nasreddin Hoca Türbesi, hem mimarisi hem de tarihi değeriyle dikkatleri üzerine çekiyor. Türbe, 12. yüzyılda inşa edilen bir yapı olarak, iç içe geçmiş iki baldaken kısımdan oluşuyor.
Nasreddin Hoca Türbesi 1878 yılında piramit külahıyla kapatıldı. 6 yuvarlak sütun üzerine oturan bir yapıya sahip ve dış kısmında 12 desteğe oturan revak görünümlü çokgen bir ekleme yapıldı. Türbenin dört tarafı açık bir şekilde iken yalnızca bir tarafı asma kilitle kapalı olarak yapılmış. Bu özellik, Nasreddin Hoca’nın mizah anlayışını yansıtan bir detay olarak kabul ediliyor. Ayrıca, türbe önünde dünyanın ortasını sembolize eden bir platform bulunuyor.
Gülümseyerek girilen tek mezarlık
Türbenin yıllar içinde çeşitli tamiratlar geçirdi. 1906 yılında Konya Valisi Faik Bey tarafından büyük bir onarım yapılmış ve bu onarıma dair bir kitabe bırakıldı. Faik Bey, aynı zamanda Nasreddin Hoca’nın soyundan gelenleri, türbenin bakımını üstlenmeleri için görevlendirmiş ve maaş bağlanarak vergiden muaf tutulmalarını sağladı. Türbe, Kileci Mahallesi’nde yer alan, günümüzde "Nasreddin Hoca Mezarlığı" olarak bilinen bölgede bulunuyor. Nasrettin Hoca'nın türbesi, dünyada "gülümseyerek girilen tek mezarlık" olarak tanınıyor. Bu da onun mizah ustalığını ve insanları her zaman güldürebilme yeteneğini simgeliyor.
"Gülümseyerek girilen tek mezarlık"
Türbenin mezar kitabesinde Hoca’nın ölüm tarihi olarak H. 386 yazıyor. Bu tarih, dikkatle incelendiğinde H. 386’nın tersten okunduğunda H. 683 – M. 1284’ü verdiği görülüyor ve bu da Nasreddin Hoca’nın ölüm tarihiyle örtüşüyor. Türbenin birinci kısmı, XIII. yüzyılda yapılmış olup altı köşeli bir yapıda ve her köşede silindirik sütunlar bulunuyor. Bu sütunlar arasında atılan kemerler, küçük bir iç kubbeyi taşıyor. İkinci kısmı ise on iki kenardan oluşur. Nasrettin Hoca Türbesi, 1906’da Konya Valisi Faik Bey’in talimatıyla büyük bir onarımdan geçerek bugünkü halini almış, 1945 yılında ise bir kez daha onarım yapıldı.
Türbenin iç kısmı, altı sütun tarafından taşınan bir kubbe ile örtülü. Piramidal külahı, yeşil metal levhalarla kaplandı. Türbenin dış kapısı kuzeyde, iç kapısı ise doğuda bulunuyor. İçerideki mermer sanduka, Nasrettin Hoca’ya aittir. Ayrıca, baldakenin kemerlerinden birine yerleştirilmiş dikdörtgen bir onarım kitabesi bulunuyor.
Nasrettin Hoca’nın türbesi, hem mimari açıdan hem de tarihsel olarak büyük bir öneme sahip ve her yıl çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor.
Kaynak:BBN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.