Altın nehirle parlayan şehir: Porto
Avrupa’nın en batısında önemli destinasyonlara sahip Portekiz’in, son yıllarda turizm sektöründe yakaladığı ivme dikkat çekiyor. Atlas Okyanusu’na kıyısı olan, gotik ve barok mimari eserleriyle dikkati çeken Porto’ya, THY ile İstanbul'dan 4,5 saatlik bir uçuşun ardından ulaşılıyor. Şehir merkezine 11 kilometre uzaklıktaki Francisco de Sa Carneiro Havaalanı, ismini uçak kazasında hayatını kaybeden ülkenin eski başbakanından alıyor ve yıllık 10 milyonun üzerinde yolcuya hizmet veriyor.
TURİSTLERİN RABELO KEYFİ
Şehrin içinden geçerek okyanusa dökülen, “altın nehir” de denilen Douro Nehri, geçmişte önemli bir taşımacılık yolu olarak kullanılırken, günümüzde turistlerin tekne turlarına ev sahipliği yapıyor. 12 avrodan başlayan turlar, Douro Vadisi’nden geçmişte şehre şarap taşımak için kullanılan ve “rabelo” adı verilen yerel ahşap teknelerle gerçekleştiriliyor. Venedik gondolları gibi bu tekneler de turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Kente hayat veren nehrin üzerindeki altı köprüden biri olan Dom Luis Köprüsü, şehrin en önemli sembollerinden olmasının yanı sıra Gaia ve Ribeira semtlerini birbirine bağlıyor. Eyfel Kulesi’nin mimarı Gustave Eiffel tarafından tasarlanan ve yapımında 3 bin ton demir kullanılan köprü, gece ışıklandırmasıyla da şehre görsel bir zenginlik katıyor. Douro Nehri’nin kuzey kıyısında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiş, dik yamaç üzerine kurulan ve şehrin siluetini oluşturan Ribeira semti bulunuyor. Ribeira, dar sokakları, tarihi binaları, renkli evleri, kafe ve restoranları, hediyelik eşya satan dükkanlarıyla bir cazibe merkezi olarak turistlerin akınına uğruyor. "Eski şehri" keşif için kentin iç taraflarına yürüdüğünüzde karşınıza görkemli mimarisiyle Bolsa Sarayı çıkarken, sarayın, altın varak süslemeleri bulunan “Arap Odası” gezginler tarafından görülmesi gereken yerlerden biri olarak öneriliyor. Kentte buluşma noktası olarak kabul edilen Aliados Meydanı, buraya yürüyüş mesafesindeki Meclis binası, Clerigos Kilisesi ve şehrin neredeyse her noktasından görülebilen çan kulesi ziyaret edilebilecek yerler arasında yer alıyor.
SANAT GALERİSİ GİBİ TREN İSTASYONU
Seramiklerin, mimarisinde en güzel hayat bulduğu kentlerden biri olarak gösterilen Porto’da, kiliselerden tren garlarına pek çok binada kullanılan "azulejo" adındaki mavi beyaz yüzey seramikleri, şehri de açık hava müzesine çeviriyor. Bölgesel ve şehirlerarası trenlerin kalktığı Sao Bento Tren İstasyonu da seramik yüzey kaplamalarıyla bir sanat galerisini andırırken insanları kavuşturmanın yanında geçmiş ile bugün arasında bağın kurulmasına da aracılık ediyor.
ŞEHİR MANZARALI KONSER SALONU
Ortaçağ mimarisinin yanı sıra modern mimarinin örnekleriyle de dikkati çeken şehirde, Porto Filarmoni Orkestrası konserleri için ayakkabı kutusu şeklinde tasarlanan Casa da Musica, iki cepheye açılan cam paneller sayesinde dinleyicilere müzik eşliğinde kentin manzarasını izleme imkanı sunuyor. "Azulejo" yüzey seramikleri de binaya ayrı bir görsel zenginlik katıyor.
BÜYÜLÜ BAHÇEDE ÇAĞDAŞ SANATLAR
Şehirde modern mimarinin diğer bir örneği ise Serralves Çağdaş Sanatlar Müzesi. Gül bahçeleri ve kamelya ağaçlarıyla binlerce türü barından ve 18 hektarlık alana yayılmış bahçede kurulmuş müze, geçen yıl 950 bin ziyaretçiyi ağırladı. Sanatseverlerin bir diğer uğrak noktasıysa aralarında Pritzker ödüllü üç mimarın çalışmalarının da yer aldığı geniş bir arşiviyle Casa da Arquitectura (Mimarlık Evi). 1901'de yapımı tamamlanan bina, belediye tarafından restore ettirilerek turizme kazandırılmış.
HARRY POTTER’E İLHAM KAYNAĞI OLAN KİTABEVİ
Şehrin en eski kitabevi olan "Livraria Lello" kırmızı basamaklı otantik ahşap merdivenleriyle de dikkati çekiyor. Bu merdivenlerde fotoğraf çektirebilmek için turistler, masalsı atmosfere sahip kitabevi açılmadan kapısında uzun kuyruklar oluşturuyorlar. Vitraylarla süslü cam tavanı bulunan ve 1906 yılından beri açık olan kitabevinin dış cephesinde bilimi ve sanatı tasvir eden iki kadın figürü yer alıyor. Porto’da bir dönem yaşamış yazar J. K. Rowling'in, Harry Potter serisini kaleme alırken kitabevinden esinlendiği belirtiliyor.
ŞİŞE MANTARINDA EN ÖNEMLİ ÜRETİCİ
Şehrin gelir kaynakları arasında turizm ve Porto şarabı ilk sıralarda yer alırken, bunları tekstil, ayakkabı, mobilya, gıda işleme gibi sektörler takip ediyor. Ülkenin en büyük petrol rafinerisi de Porto'da yer alıyor. Portekiz'in genelinde olduğu gibi Porto'da da zeytin, zeytinyağı, şişe mantarı üretimi yapılırken şehir, şişe mantarının dünyadaki en önemli üreticisi konumunda bulunuyor. Şişe mantarından elde edilen cüzdan, takı, ayakkabı, çanta gibi ürünler de hediyelik eşya dükkanlarının raflarını ve tezgahları süslüyor. Bu ürünler 2,5 avrodan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.