KONYA HABER
Konya
Parçalı az bulutlu
30°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,1989 %0,44
48,2933 %0,72
4.756,89 % 1,39
Ara
BBN Haber Seyahat Arı sokmasına bağlı ciddi alerjik reaksiyonlar ölüme sebep olabilir

Arı sokmasına bağlı ciddi alerjik reaksiyonlar ölüme sebep olabilir

Alerji Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sakine Işık, arı sokmalarına karşı vatandaşları uyararak, bazı arı sokma olaylarının ölüme yol açabileceğine dikkat çekti.

Okunma Süresi: 3 dk

Doç.Dr. Işık, bahar mevsiminde havaların ısınmasıyla birlikte insanların arılarla temas ihtimalinin artmaya başladığını belirterek, arı sokmasına bağlı ciddi alerjik reaksiyonların ölüme sebep olabileceğine dikkat çekti.
İnsanların yaklaşık yüzde 2'sinin arılara alerjik olduğunun düşünüldüğünü, arı sokmasına bağlı bildirilen ölüm vakalarının gerçek rakamın çok altında olduğunu kaydeden Işık, “Kırsalda kalp krizine bağlı olduğu düşünülen bazı ölüm olaylarında sebep aslında arı alerjisidir” dedi.

Doç.Dr. Işık, şu bilgileri verdi: “Arıcılık faaliyetlerinin yoğun yapıldığı ülkemizde özellikle yazın acil servislere çok sayıda arı alerjisi vakası müracaat etmektedir. Arı sokması sonrası genelde sokulan yerde kaşıntılı hafif bir kızarıklık ve şişme ortaya çıkar. Ağrı kesici ilaç ve buz uygulamaları ile bu reaksiyonlar geriler. Bal arıları soktuktan sonra genelde venom keseleri deride kalır. Deriye en yakın yerinden 10-15 dakika içinde kese sıkılmadan çıkarılmalıdır. Yaban arıları ise birkaç kez sokabilir. Bazı hastalarda ısırılmadan 12-24 saat sonra 20 santimden büyük geniş şişlik kızarıklıklar oluşur. Bunlar genelde 1 hafta içinde gerileyerek kaybolur. Boyun, dil, dudak gibi bölgeler sokulmadıkça tehlike oluşturmazlar. Bu geniş lokal reaksiyonlar ilerideki şiddetli reaksiyonların habercisi değildir.”

Doç.Dr. Işık, şu uyarılarda bulundu:

“Asıl korkulan reaksiyonlar solunum ve dolaşım sistemini etkileyen nefes darlığı, boğazda tıkanma hissi, çarpıntı, baş dönmesi, karın ağrısı, şuur kaybı ve baygınlık gibi semptom ve şikayetlere yol açan ağır sistemik reaksiyonlardır. Bu tip reaksiyonlar gelişen hastalar mutlaka alerji uzmanına müracaat etmelidir. Küçük çocuklarda ölüm nadiren rastlanıp genelde kalp, akciğer hastalığı olanlarda reaksiyonlar daha şiddetlidir. Bir kişinin alerjik yatkınlığının olması arı alerjisi için büyük risk faktörü değildir. Tanı deri ve kan testi ile konup, tarama amaçlı olarak bu testler kullanılmaz. Tarama amaçlı testlerde arı alerjisi çıkan insanların yüzde 20'sinden azı arı sokmasına bağlı reaksiyon gösterir. Bunun yanında ölüm vakalarının çoğunda öncesinde bir alerji öyküsü yoktur. Arı sokmasına bağlı ciddi reaksiyon geçiren hastaların sonraki sokmada nasıl reaksiyon vereceği ön görülemez. Üst solunum yolları tıkanıklığı ve dolaşım yetersizliği en sık ölüm nedenleridir. Şiddetli reaksiyon geçiren hastalar yanlarında mutlaka kendinden enjeksiyon yapan adrenalin iğneleri bulundurmalıdır. Reaksiyon ne kadar erken başlarsa o kadar şiddetlidir. Adrenalinin erken yapılması en önemli tedavi yaklaşımıdır.”

Dr. Işık, arılara yönelik alerji aşılarının ağır reaksiyonlar geçiren hastalarda en önemli tedavi yaklaşımı olduğunu da aktararak, “Aşılar reaksiyonların ortaya çıkmasını yüzde 95 oranlarında engeller veya belirgin olarak şiddetini hafifletir. Şiddetli alerjik reaksiyonlarda hastaların erken ayağa kaldırılması veya yürüyerek hastaneye gitmeye çalışmaları ciddi tansiyon düşmesi ve ritm bozukluğu ile ölümlere yol açabilir. Hastalar ayağa kaldırılmamalı, solunum yolları açık tutularak ambulans beklenmelidir. Arı aşıları alerji uzmanları tarafından raporlandığında tamamı devlet tarafından ödenmektedir. Genelde 6 ila 16 hafta süresince her hafta yapılan aşılarla çok düşük dozlarda arı zehri enjekte edilerek vücut belli bir dozdan sonra zehre karşı tepkisiz hale gelir. Arı aşıları mutlaka tecrübeli alerji uzmanları tarafından yapılmalıdır. Arı aşıları genellikle ayda bir olarak 5 yıl sürer. Kimlerin aşılanması gerektiğine mutlaka alerji uzmanları karar vermelidir” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *