Torosların eteklerinde konuşlu, tarihi ve doğal güzellikleriyle Bozkır

Torosların eteklerinde konuşlu, tarihi ve doğal güzellikleriyle Bozkır

Konya'nın en eski ilçelerinden birisi olan Bozkır’ın il merkezine uzaklığı 116 km’dir. Konya’nın Akdeniz bölgesi sınırları içinde yer alır. Toroslar’ın İç Anadolu bölgesine bakan eteklerinde kurulmuştur. Bozkır’ın bu özelliği iklim, bitki örtüsü, sosyal ve ekonomik yapısını etkilemiştir

Bozkır ilçesi eski çağda İsaura bölgesi içindeydi. Bölgenin adına taşıyan şehir şimdiki Bozkır ilçesidir. Daha sonra ilçenin kuzeydoğusuna yapılan büyük kaleye İsaura Nova (Yeni İsaura) denilince ilçeye Leontopolis ve sonra Tris-Maden adları verilmiştir. Son zamanlara kadar halk kasabaya Sırıstat diyordu. Kelimenin gerçek söylenişi bilinmemekle beraber ilçe çevresindeki kurşun madenlerini işletmekte olan ustalara baş usta anlamına gelen “Ser-Üstad” dendiği için bu kelimeden geldiği sanılmaktadır.

Selçuklular zamanında bölgenin hakimi bulunan ve Bozkır ilçesini feth eden Bozkır Bey’den ilçenin Bozkır adını aldığı bilinmektedir. Bozkır Bey’in hayatı hakkında elimizde hiçbir bilgi yoktur. Yalnız halk arasında “Yazı Kolu” denilen ve ilçe etrafındaki köylerle Suğla Gölü arasındaki az engebeli bölgede ve kendisine ait Türk Boylarıyla burada oturduğu ve adını verdiği anlaşılmaktadır. İlçenin Çumra, Karaman ve Hadim’e komşu olan bölgesinde ise 15. ve 18. yüzyıllarda Belviran adlı bir ilçe bulunmaktaydı. Halk şimdi bu bölgeye “Dağ Kolu” adını vermiştir.

Osmanlı devrinde Bozkır idari bakımdan değişikler geçirmiştir. XV ve XVI. yüzyıllarda Yazı Kolu bölgesinde bazı topraklar Bozkır Bey ve çocuklarının elindeydi. Yine vergi defterlerinden anlaşıldığına göre aralarında tek bir Hristiyan bulunmayan Bozkır Halkının büyük bir çoğunluğu çiftçilik, sayısı epeyce tutan bir kısmı da Sipahi ve Müsellim olarak devlet hizmetinde veya SEKBAN ve SARUCA adları ile Beylerbeyi ve Sancak Beylerinin yanlarında ücretle askerlik ederlerdi.

Yakın tarihimizde; Bozkır İsyanları diye bilinen ve gerçeğinde “Bozkır’da Zeynel Abidin İsyanları” denmesi gereken olayları organize eden kişiler, gerçekte Bozkırlı değillerdir. İsyanlarda lider olarak karşımıza çıkan bu kişi malum kişi (Zeynel Abidin) Osmanlı Devletinin Bozkır ve Köylerinde halka dini bilgiler vermek üzere Hatip olarak görevlendirdiği insandır. Bu türden görevlilerin çoğunluğu ise Şeyh Zeynel Abidin Efendi ile onun akrabalarından oluşmaktadır.

Bozkırda 1. Zeynel Abidin İsyanında ön planda olanlardan Delibaş Mehmet’in zannedildiği gibi Bozkırlı olmadığı Konya’nın İçeri Çumra nahiyesine bağlı Alibeyhüyüğü Köyünde Muhtar olmuş bir kişi olup, buraya da sonradan gelerek yerleşen Arnavut asıllı bir ailenin oğludur. Zamanın şartları içerisinde gerek Osmanlı Devri gerek I. Dünya Harbi gerekse Milli Mücadelede Yemenden Kafkasya’ya Kafkasya’dan Çanakkale’ye Çanakkale’den Sakarya’ya kadar aile fertleri içerisinde pek çok şehit veren Devlet ve Milletine canı ve malı ile tarihin her devresinde fedakarlıktan kaçınmayan Bozkır İnsanı yanlış değerlendirmelere tabi tutulmuş ve objektif bir araştırma da günümüze kadar yapılamadığından bu yanlış anlaşılma Bozkırımız için üzücü bir durum olmaya maalesef devam etmektedir.

BOZKIR YAYLALARI

Torosların eteklerinde kurulan Bozkır ilçesi, yaylarıyla dikkat çekiyor. Bozkır sınırları içerisinde yer alan Dikilitaş, Sülek, Sarıot, Çağlayan, Arslantaş yaylaları, yıl boyunca birçok yerli ve yabancı turistlerin uğrak alanlarından biridir. Özellikle Yörüklerin de kullandığı yaylalar olan bu yaylalar, yayla turizmine en uygun alanlar arasında gösterilmektedir.

TARİHİ SELÇUKLU KÖPRÜSÜ

 Bozkır, 4 bin yıllık tarihiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmasıyla beraber, bu medeniyetlerden kalma tarihi eserleriyle de dikkat çekiyor. İlçe merkezinden geçen Çarşamba çayı üzerinde yer alan 13. Yüzyılda yapılan tarihi Selçuklu köprüsü, 2016 yılında restore edilerek koruma altına alınmıştır. Köprünün boyu 21 m., genişliği ise 3,85 m.dir. Orta kemer açıklığı 5,55 m., olup, doğudaki kemer 5.10 m., batıdaki kemer ise 3,50 m.dir.

AYGIR PINARI

Bozkır’ın ortasından geçen Çarşamba çayının kaynağını oluşturan Aygır Pınarı, bölgenin adeta saklı cennetidir. Doğasıyla, havasıyla bölgenin incisi olan Aygır Pınarı, mesire alanı olark düzenlenmiş ve yıl boyunca yerli ve yabancı birçok turistin uğrak noktası haline gelmiştir. Aygır pınarı, ilçe merkezine 13 km uzaklıkta ve ilçenin güney doğusunda yer almaktadır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.